YENİ YIL HAYALİ...

Yeni yılın ilk gününde Eskişehir’de tam bir trajedi yaşandı. Neresinden baksak olaya ve kime ne anlatıp, söylesek…Kar yağışı başladığı andan itibaren gerekli önlemlerin neden alınmadığını mı sorgulasak?Yoksa ille de...

Yeni yılın ilk gününde Eskişehir'de tam bir trajedi yaşandı.
Neresinden baksak olaya ve kime ne anlatıp, söylesek...
Kar yağışı başladığı andan itibaren gerekli önlemlerin neden alınmadığını mı sorgulasak?
Yoksa ille de bu maç oynanacak diye direnen ve sonrada U dönüşü yapan Federasyon yetkililerinin derdinin ne olduğunu anlamaya mı çalışsak!
Ya da sahayı temizlerken gerekli özenin neden gösterilmediğini mi haykırsak?
Eskişehir Atatürk stadında yaşadığımız bu ilk saha cinayeti değildi...
Elimizde kalan tek cümle 'Yazık oldu gül gibi zemine' oldu.
Bu saatten sonra da kim suçlu, kim suçsuz tartışmasına girmenin de bir faydası yok. Gerçek olan Eskişehirspor kulübü yıllardır bu tip organizasyon konularına her zaman hazırlıksız yakalanmış ve sınıfta kalmıştır. Bunun bir örneğini daha yaşadık...
***
Stadyumdan ayrılırken arkaya dönüp mazinin ve anıların yükünden yorulmuş sahaya bakınca içim acıdı. Yolda yürürken, garip şekilde daldım gittim uzaklara. Kendimce yeni stadı hayal ettim. Ve dolu tribünleri...
'Acaba hiç olmazsa tesis anlamında düzelecek miyiz' dedim kendi kendime...
'Yeni stada geçerken, geçiş sürecinde yine sıkıntılar yaşanır' diye aklıma gelince, biraz olsun canım sıkıldı. 'Gerçi biz alışkınız, bir şeylerin oturması için bir iki yıl beklemeye. Yeni olsunda, varsın sonra otursun düzen!'diye söylendim...
Artık yarım asırlık bir çınar olan Eskişehirspor'a 2015 senesinde içinde bulunduğu durumun ve böylesine bir stadın yakışır bir tarafı kalmadığını anladım...
***
Hayal ettiğimiz dünyayla, yaşadığımız gerçekler arasında büyük farklar olduğunu giden yılda görmeme rağmen; ben yine de yeni yılın ilk gününde daha güzel hayaller kurayım diye düşündüm. Ancak 'Acaba futbol adına yeni yılda kim bilir daha neleri göreceğiz' sorusu geldi aklıma.
'Niye böyle negatif düşünüyorsun' derseniz, 'Biz pasaklı bir futbol ülkesiyiz' derim.
Bizler, futbol oyununun oynanması için sağlıklı ortamları yaratamadan, tribünlerde ki olayları bitirmek için uygulanan E-Bilet'te dahi rant elde edenleri görmedik mi?
Sistemin fanatizmi bahane ederek kimlere çalıştığını?
Peki, biten olaylar mı?
Trabzon'da Eskişehirsporlu taraftarları taşıyan otobüsün ve şoförün durumu neydi?
Bu uygulama sadece stat içindekileri fişlemeye mi yarıyor yoksa?
Peki ya futbolun seyir zevki ve kalitesi?
Borç batağında ki kulüplerin ve statların hali?
'Neyse boş ver' dedim kendi kendime, sana mı kaldı tasası. Bu sistemde atı alan Üsküdar'ı geçiyor bile...
Sonra anladım ki 2014'ü bizim hafızalarımızdan silemezler.
Bu sistemle 2015'in neler getireceğini de bilemezler.
***
Ahlaksızlıklarla dolu eski yılı geride bırakırken, dedim ya ben aydınlık bir yeni yıl hayal ettim yürüdüğüm yolda...
Hayalimde dahi ilk olarak karşıma çıkarcı ve yalaka yorumculardan biri çıktı!
Yeni yılın spor adına neler getireceğini konuşurken, O'nun başka hesaplara çalışan kafasındaki iki gözünde de para işareti vardı...
Dilinde ise çıkara dayalı sözcüklerin her hali...
Bir şeyler söyledi kendi diliyle. 'Popülerlik ön plandaysa gerisi yalan...
Bu devre göre hareket etmezsen, senin bu yazdıklarının hükmü yok. Sarf ettiğin ve hayalde kalan düşüncelerin bu ortamda kibrit kutusuyla okyanusa açılmaya benzer' dedi...
Önce sustum, irkildim. Sonra sırtımı döndüm ve yola devam ederken içime bir umutsuzluk düşse de 'Varsın olsun. Belki bir gün bu devran döner. Popülerlik bir şey ise adamlık her şeydir' diye söylendim kendi kendime...
***
Yolda devam ederken bu kez gazetecilere her anlamda saygı duyan bir taraftar çıktı karşıma. Amatör futbol sahalarından da tanıyorduk birbirimizi...
Önce buruk ve saygılı bir ses tonuyla 'Ne olacak Bu Eskişehirspor'un hali ağabey' dedi.
'Günlük sonuçlara tav olduğunuz ve kendi alt yapınızdan yetişen çocuklarınıza sahip çıkmadığınız sürece, borç batağında yüzmeye devam eder bu kulüp' şeklinde cevap verdim.
Bu kez, biraz kızgın bir tonla 'Eskişehirspor düşmesinde gerisi yalan' diye çıkıştı bana...
Bilmiyordu ki, bu şartlarda kulübün eninde sonunda o gerçekle de yüzleşmek zorunda kalabileceğini!
***
Bu kez bu şehrin sporuna yön verenler çıktı karşıma.
"Sen başına bela arıyorsun galiba" diye sordular. Senin aklın ermez bizim işlere. Bazıları gibi sende çek fotonu, yap haberini. Boyundan büyük işlere kalkışma' dediler...
'Bende öyle yapıyorum ama napayım elimde değil, bazı şeyleri görüyorum' diye cevap verdim. 'Ama en önemlisi sözlerinde duran, konuştuğunun arkasında olan adam gibi adamlar arıyorum' deyince, buz kesti ortalık. Sessizliğe büründük hepimiz...
Dedim ki mesajı alması gerekenler aldı galiba.
Sonra anladım ki; kulağının üzerine yatmış hepsi... Duymadılar... Duymak istemediler...
Herkesin bugünlerde kar manzaralı fotolar çektiği Eskişehir'de gördüm ki benim aradığım yeni yıl fotoğraflarına bizim spor camiasındakiler uymadı. Oturmadı anlayacağınız...
***
Bu mesleğe başladığımdan bu yana Eskişehir'de futbolun nasıl düzeleceğinden bahsedilir hep. Herkes bir fikir sunar. Amatör Kulüp yöneticileri toplantılarda ve seminerlerde kaleye giden yolu gösterir, ama golü atacaklar topu hep birbirine paslar.
Sonra bir bakmışız ki; belediyelerden bir takım forma, biraz para; kapanmış tüm dertler!
İyiye gideceğine işler hep kötüye giderde, emziğini ağzından çıkaramaz bizimkiler. Bir daha ki sızlanma sezonuna kadar...
***
Anlayacağınız her yıl dönen film hep aynıdır.
Sistem de bellidir.
Bu yüzden 2015 yılına girsek ne yazar...
Bir kar yağdığı zaman şehrimizin ve stadımızın durumu ortada. Diyeceksiniz ki tek dert statlar ve sahalar mı? Tabi ki hayır...
Eskişehir'de sportif anlamda tesis yetersizliği 2014'ün en büyük yarasıydı. 2015'te de çözüm bekleyen en büyük sıkıntısı...
**
Anladınız mı sizde şimdi!
Eski yıldan kalanlar oldukça.
Dün olduğu gibi yeni bir yılın gelmesi hiçbir şeyi değiştirmez.
Önce değişmesi gereken zihniyetlerdir.
Olurda bu fikirlerimi beğenmez, sizde "Sen işine bak" derseniz.
Hatırlatırım ki, benim işim bu!
Yeni yılda da, Allah ömür verirse gelecek yıllarda da...
Erkan Zengin Olayı!
Erkan Zengin dün tüm yerel ve ulusal medyanın gündemine düştü. Ayrıldığı haberleri çıktı. Basın Sözcüsü Fatih Sezer henüz kararımızı vermedik dese de menajeri aracılığıyla medyayı meşgul eden ve kararını veren biri vardı. O da alacaklarına karşılık eli güçlenen Erkan Zengin...
Bugün Eskişehirspor yönetimi de bu konuda gerekli açıklamayı yapar diye düşünüyorum. Ama Erkan Zengin'in ayrılmasından çok sosyal medyadaki yorumlar benim garibime gitti. Sezon başından bu yana yönetimin kalkanlığını yapan bazılarının yazdıkları o kadar vahimdi ki bunun adı artık yüzsüzlüktü.
Yönetimin hatasını bu kadar basite indirgemek ne güzel çıkış yolu...
Erkan Zengin'in alacağı çokmuş da gönderilmesi normalmiş.
Birincisi gönderilmiyor, gidiyor. İkincisi Necati ve Servet'te buna benzer gitmişti ve kimlere kaldığımız ortada. Erkan gidince de bu kişiler kimi Maradona yapacaklar, şimdi en çok O'nu merak ediyorum...
Sezon başında bazılarını yerlere göklere sığdıramayan ve takımın bu hale gelmesinde payı olanların yine bu adamlar olduğunu biliyorum ya. İşte o yüzden şaşırmıyorum artık. Onların neyin peşinde olduklarını asıl görmesi gerekenler görmüyor ya, ben asıl buna şaşırıyorum...
:::::::::::::::


Haberleri