YEREL MEDYA ATÖLYE ÇALIŞMASI

Pazartesi günü, İbiş Otelde, yerel basına yönelik, BM Kalkınma Programı gereği, "Yerel Siyaset ve Karar almaya Kadının Katılımının Artırılması" konulu, " Yerel Medya Atölye Çalışması" yapıldı. Çalışmaya, yerel gazetelerde,...

Pazartesi günü, İbiş Otelde, yerel basına yönelik, BM Kalkınma Programı gereği, "Yerel Siyaset ve Karar almaya Kadının Katılımının Artırılması" konulu, " Yerel Medya Atölye Çalışması" yapıldı. Çalışmaya, yerel gazetelerde, görevli basın mensupları katıldı.
Açılış konuşmasını yapan, Kadın Hakları ve Toplumsal Cinsiyet eşitliği Danışmanı/uzmanı, Sayın Billur GÜNGÖREN yaptı. Konuşmasında, Türkiye'de kadınların, gerek ulusal, gerekse yerel düzeyde temsil oranı çok düşük olduğunu hatırlattı. Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti' nin, kadınların parlamentoda temsil hedefinin, 2015 yılı için, yüzde 17 olduğunu söyledi.
Bu hedef, gerçekleşir mi önümüzdeki yıllarda göreceğiz ama kadınlarımız, siyasi platformda yok denecek kadar azdır. 2007 Genel Seçimleri'nden sonra, Parlamento'daki kadın mevcudiyeti iki katına çıkarak, sayı olarak 50 kadın ile Parlamento'daki toplam sandalye sayısının yüzde 9,1'ine ulaştı. Ancak yerel düzeyde, 2009 Yerel Seçimleri öncesinde, kadınların karar alma süreçlerine katılımı oldukça düşüktür. Belediye başkanlarının yüzde 0,56'sı, il genel meclisi üyelerinin yüzde 1,81'i ve belediye meclis üyelerinin yüzde 2,42'si sadece kadınlardan oluştu.
Yerel siyasetteki tabloda değerlendirildi. Buna göre, 2009 Yerel Seçimleri sonucunda, belediye başkanlarının sadece yüzde 0.9'u, il genel meclisi üyelerinin yüzde 3.2'si ve belediye meclisi üyelerinin 4.2'si kadınlar teşkil etti.
Öte yandan çalışmada, Türk kadınını, dünyadaki durumda ele alındı. Bu değerlendirmeye göre de 2009 yılı İnsani Gelişme Raporu'nda, Türkiye'nin dünya sıralamasında, 182 ülke arasında 79. olarak yer aldığını kaydetti. Küresel olarak Türkiye, ilgili GEM istatistiklerinin mevcut olduğu, 109 ülke arasında, 101. sırada yer alıyor.( GEM, kadınların ve erkeklerin ekonomik ve siyasi yaşama aktif olarak katılma yeteneklerini ve onların ekonomik kaynaklar üzerindeki hâkimiyetini ölçer.) Bu açıdan, sadece İran, Fas, Cezayir, Mısır, Yemen, Türkiye'nin gerisinde kalıyor" diyerek bir gerçeği ortaya koydu.
Türkiye' de, siyasette kadın sayısının artmasını isteyenlerin sayısı %82 olmasına rağmen, ülkemizde, kadınların siyasi temsil ve katılımda sayılarının çok az olduğu da ortada. Maalesef ülkemizde, siyasi platformda, "KADIN-ERKEK" eşitliği yoktur. Özellikle de siyasi karar alma sürecinde, çok az kadın vardır.
Yanız siyasette mi? Diğer alanlarda da tablo farklı değildir. Gerçi küresel düzeyde, orta ve üst düzey yönetime gelebilen kadın sayısı, her yıl artıyor. Ancak yüzde 2-3 oranında, temsil ediliyorlar. Kadınların, kamu ve özel kuruluşların üst düzey yönetim kademelerine ulaşamamaları, evrensel bir durumdur. Yönetim ve profesyonel kadrolar arasında, cinsiyet ayrımcılığı azalmasına karşın, kadınların üst düzey yönetici kadrolarına gelmesi engelleniyor. Gelseler bile erkeklere, nazaran çok az ücret alıyorlar.
Ayrıca ülkemizde, her 10 yöneticiden biri kadın. Ancak işveren konumundaki her 100 erkeğe karşın, 2 kadın var. Kadının işgücünün toplamı içinde kadın işverenlerin sayası ise yüzde 13. Yani sermaye sayısı kadın sayısı çok az.
Aslında Türk Kadını, siyasi haklarını Batılı ülke kadınlarından çok daha kolay elde etti. Atatürk döneminde, kadına 3 Nisan 1930'da belediye seçimlerine katılma, 5 Aralık 1934'te milletvekili seçme ve seçilme hakkı verildi. 1935' deki ilk milletvekili seçimlerinde, TBMM' ye 18 kadın girdi. Bugün ise bu oran yüzde 9.1 dir. Oysa dünyada kadın parlamenterler ortalaması yüzde 16, Kuzey ve güney Amerika da, yüzde 22, Avrupa da yüzde 19. Asya' da yüzde 17 ve Arap ülkelerinde bu oran yüzde 8' dir.
Şu bir gerçek ki kadınlar, her alanında engellendiği gibi, siyaset alanında da engelleniyor. İster genel seçim veya ister yerel olsun, hiç fark etmiyor. Siyasette, çok az kadın başarabiliyor parlamentoya girmeyi, ya da yerel seçimlerde belediye başkanı ve belediye veya il genel meclis üyesi olmayı.
Toplantıda gördük ki, her şeye rağmen, kadınlar geliyor, oldukça donanımlı ve hazırlık olarak. Yaşadıklarını ve yaşananları sorgulayarak, bunlardan ders çıkartarak, kendi çocuklarını da bu bilinçte yetiştirerek, toplumsal kuralları, bilgiyle yıkarak geliyorlar.
Etkinliği yöneten, Sayın Billur GÜNGÖREN' de, bu kadınlarımızdan biridir. Güler yüzü ve konulara hâkimiyeti ile de dikkat çekti. Kadın Hakları ve Toplumsal Cinsiyet eşitliği Danışmanı/uzmanı ve bir araştırmacı olarak da, donanımlı, tecrübeli, hazırlıklı ve bilinçli gördük. Ayrıca faktörler, ne kadar değişse de değişen koşullara uyabilen, insanlarla da çok iyi ilişki kurabilen bir kişidir. Yerel Medya Atölye Çalışması' na, katılan katılımcıların, uzmanlık konularına, yakınlığı ve yatkınlığı ile de dikkat çekti. Etkinlikte, her yönü ile de başarılı performans sergiledi.
Sayın GÜNGÖREN ve katılımcıları kutluyoruz.

Haberleri