Eskişehir' de, tarım politika ve stratejileri, özellikle de yerli tohumlarların ıslahı ve muhafazası üzerinde, köşemizde ve ilgillerle yapmış olduğumuz sohbetlerde, çeşitli öneri ve isteklerde bulunduk. Çünkü Eskişehir' de, bu öneri ve isteklerimizi gerçekleştirecek, her ilde de olmayan bir altyapı mevcuttur.
Türkiye her yıl ihtiyaç duyduğu sebze-meyve tohumluğunun, sadece yüzde 10`unu üretebiliyor. Kalan yüzde 90`lık bölüm ithalatla karşılanıyor. Bir avuç tohumun bedeli binlerce TL ile ifade ediliyor. Üstelik, tohumlara, yılda 87-90 milyon dolar döviz ödüyoruz. Türkiye`de tohumculuk sektöründe faaliyet gösteren 145 şirketten, sadece 10`u yabancıdır. 30 firma Türk ve yabancı ortaklı, 105 firma da tamamıyla yerlidir.
Ziyarette bulunduğumuz Simav'da, seracılar domates tohumunun altında daha pahalı olduğunu söylediler. Tablo bu olunca da, köylünün işi hayli zordur. Yalnız, domates tohumuna yılda, ülke olarak takriben 40 milyon dolar ödüyoruz.
İthal edilen yalnız, domates tohumu değil, İsrail, Fransa, Hollanda, ABD ve diğer ülkelerden de sebze tohumlarını da ithal ediyoruz. Oysa Tarım ve Köyişleri Bakanlığı'nda 115 bin kişi çalışıyor. Türkiye'nin 70 civarında üniversite,30 adet Ziraat Fakültesi,50 adette Tarım Araştırma enstitüsü var. 10 bin civarında da işsiz Ziraat Mühendisimiz mevcut. Ama diğer ülkelerden tohum ithal etmek zorundayız.
Şu bir gerçek ki ülkemiz, sadece tohum alanında değil, her alanda kendi teknolojisini üretmede çok geç kaldı. Evresel düzeyde bilgi üretecek, yeteri kadar eleman yetiştiremedik. Yetişenlere de ya imkân tanımadık, ya da sahip çıkmayarak, başka ülkelere kaptırdık.
Aslında tarım alanında, araştırma yapabilecek, eğitimli gençlerimiz de var ama kendilerine yeterli imkan verilemediği için, arzu edilen yarar sağlanamıyor. Buna rağmen de istenen seviye olmasa da özel sektörde, hibrit f1. Sebze tohumu üreten şirketlerimiz, mevcut. Bu şirketlerimiz biber, domates, patlıcan, marul, kabak ve vb. sebze tohumu üretilmektedir.
İsteriz ki Eskişehir'deki Ziraat Fakültesi, Tarım İl Teşkilatı, özellikle de "Anadolu Tarım Araştırma Enstitüsü", bölgesel ürünlerimiz üzerinde araştırma yapsın ve daha da geliştirsin. Çünkü Eskişehir'de, bölgesel özellikleri taşıyan ve diğer ülke ve bölgelerde yetişen ürünlerden daha da verimli, kaliteli ve lezzetli, ürünlerimiz var. Özellikle de Sivrihisar' da yetişen Okçu fasulyesi, Koçaş Patlıcanı, Günyüzü Kavunu, Mülk soğanı Dürmek Nohudu, Kepen lahana ve pırasası gibi öncelikle ele alınması gereken ürünlerimizdir. Bu ürünler, daha da geliştirilir ve üretilerek de pazarlanırsa, bölge ekonomisine ciddi katkıda bulunur.
Sivrihisar' daki yerli tohumların muhafazası için Tarım İl Müdürü Sayın GÜMÜŞ' le birkaç görüşme yapmıştık. Olumlu bakmış, hatta ilgili birime, bu alanda bir proje hazırlamasını da istemişti. Proje, ne aşama da bilmiyoruz ama GDO' lu ürünlerin gündemde olduğu şu günlerde, yerli tohumlara sahip çıkmak ve daha da geliştirmek, ülkemiz ve Eskişehir halkı açısından en hayırlı hizmettir.
Öte yandan yerli tohumların ıslahı ve muhafazası için, çiftçiye destekleme verilerek teşvik edilmeli ve pazar bulmada yardımcı olunmalıdır. Hatta Tarım İl Müdürlüğü veya ESOGÜ Ziraat Fakültesi, yerli tohumlarımızla ilgili bir sempozyum düzenleyerek " YERLİ TOHUMLARIMIZ İÇİN NELER YAPILABİLİR?" sorusuna cevap aranmalıdır.
Şu bir gerçek ki Türkiye ve Eskişehir' de, üreticiler hiçbir zaman ulusal ve yerel tarım politikalarıyla yönlendirilmedi. Oysa ulusal ve yerel tarım politikaları ve stratejileri ve AR-GE çalışmalarında, enstitülerin ve özel sektörün de bu tür çalışmalarının desteklenmesi, gelişen ve küçülen dünyada söz sahibi olabilmemiz için gereklidir. Daha da önemlisi kaynaklarımızı en iyi bir şekilde kullanmalıyız. Tarımda sürdürülebilir kalkınmanın önünü açmak için, devlet ve yerel tarım politikaları bir an önce kalıcı hale getirilmelidir.
Aslında yerli tohum ıslahı ve muhafazası için, maddi imkânda mevcuttur. Nitekim Ziraat Bankası Genel Müdürü Sayın Can Akın Çağlar, Ziraat Bankası'nın tarım sektörüne haftada 139 milyon TL kredi verdiğini ve 4 yılda, 22.7 milyar TL'lik finansal destek sağladığını söyledi. Yine Eskişehir Ziraat Bankası Bölge Müdürü,,Sayın Selahattin ÇAKIRSOY da Proje bazındaki ziraatla ilgili her proje olduğu gibi yerli tohum projesine de Ziraat Bankası' nın kredi verebileceğini belirtti.
Tohum ıslah çalışmaları, sebat ve basiret gerektiren bir çalışmadır. Belki bunu başaran işletmelerimiz de var. Ancak insanımızın sağlığı için, yerli sebze-meyve tohumlarına sahip çıkılmalıdır. Üretilen yerli tohumların maliyeti pahalı da olsa, insanımızın sağılığı için, kendi tohumlarımızı üretmek ve tercih edilmek zorundayız. Ayrıca yerli tohumlarımız, gelecek nesillerin bize emanetidir.
YERLİ TOHUMLAR TORUNLARIMIZIN EMANETİDİR
Eskişehir de, tarım politika ve stratejileri, özellikle de yerli tohumlarların ıslahı ve muhafazası üzerinde, köşemizde ve ilgillerle yapmış olduğumuz sohbetlerde, çeşitli öneri ve isteklerde bulunduk. Çünkü Eskişehir...