Küçük yaşta yetim kalan bir çocuk bir akrabasının alıp götürmesiyle İrlanda’ya gider.
Orada okumaya başlar. Okul hayatı sonrasında da iş hayatına atılır.
çok da başarılı olur ve kısa süre içinde çok paralar kazanmaya başlar.
Bu arada evlenip aile yaşamını da kurar.
Sonrasında, doğduğu topraklar gelir aklına.
-"Acaba Türkiye’de akrabalarım var mı? Varsa kimler ve şimdi ne yapıyorlar?" diye düşünür.
Maddi bir problemi de olmadığı için, Türkiye’deki akrabalarını araştırmaya karar verir.
Hemen bir dedefliklik bürosunun kapısını çalar.
Durumu anlatıp, "Ben akrabalarım kimler bunu öğrenmek istiyorum" der.
Bunun üzerine dedektiflik bürosu yetkilileri;
-"Biz senin bu istediğini yerine getiririz. Senin soy ağacını çıkartırız. Ama bu kolay bir iş değil. Hem zamana hem de paraya ihtiyaç var. Senin bu istediğini şu kadar paraya yaparız" derler.
Bizimki bakar, karşısına çıkartılan fiyat öyle bir anda verilebilecek bir rakam değil.
-"Biraz düşüneyim" diyerek ayrılmış Dedektiflik bürosundan. Doğruca başka bir büronun yolunu tutar.
Ancak, orda da aynı fiyat söyleniyor kendisine.
Bu kadar parayı aile soyunun ortaya çıkmasına veremeyeceği için boynu bükük ayrılır bürodan bizimki.
Dalgın ve biraz da morali bozuk yürürken, Türkiye’den bir arkadaşı ile karşılaşır...
Arkadaşının;
-"Hayrola çok dalgınsın?" demesi üzerine başlar anlatmaya;
-"Aile soy kütüğümü ortaya çıkartmak istedim. Sülalemde kimler var? Nerede yaşıyorlar? öğrenmekti niyetim. Ancak bunun olabilmesi için benden şu kadar para istediler. İşte bu parayı versem de aile soyumu ortaya çıkartsam mı onu düşünüyordum" deyince Türk olan arkadaşı dayanamayıp;
-"Yahu düşündüğün şeye bak. Ne diye vereceksin o kadar parayı. Ben sen in bu işini cebinden 5 kuruş bile çıkmadan hallederim" der.
Buna çok şaşıran bizimki "Bu nasıl olacak peki?" deyince Türk arkadaşı;
-"Sen şimdi git Türkiye’ye. Herhangi bir partiden aday ol. Bak o zaman senin soyunu sopunu, sülaleni nasıl ortaya çıkartıveriyorlar." diye yapıştırır cevabı.
Bunu şimdi niye mi yazdık.
2019 seçimleri için niyetli olanlara bir uyarı olsun istedik.
Neticede...
Tahmin edeceğiniz ve her seçim öncesi süreçte olduğu gibi, aday olunur olunmaz şecereler ortalığa dökülmeye başlar.
Tanımadığınız akrabalarınızın bile listesi çıkartılır.
.....
Gerçek manada anlaşılması, anlatılması ve anılması için…
"Nasreddin Hoca sadece Sivrihisar'a veya Eskişehir'e ve hatta Türkiye'ye tahsis edilemeyecek kadar büyük bir bilge kişiliktir. O bütün Türk Dünyası'nda, bütün turani boylar arasında muhtelif isimlerle, burada Nasreddin Hoca, Azerbaycan ve İran'da Hoca Nasreddin, bazı yerlerde 'Efendi' gibi lakaplarla, isimlendirmelerle yaşamaya ve anılmaya devam ediyor. Dolayısıyla Nasreddin Hoca aynı zamanda tarihi bir kişilik olmanın ötesinde Türk Milletinin felsefi zekasını sembolize eden bir millet büyüktür. Türk ailesinin, Türk felsefi mirasını, Türk zekasının onda somutlaştığını görüyoruz. Dolayısıyla Nasreddin Hoca tarihi gerçek kişiliğinin ötesinde, kolektif bir kişiliktir. Bütün Türk Dünyasının el birliği ile inşa ettiği kolektif kişiliktir. Ben Sivrihisar Belediyemize özellikle teşekkür ediyorum. Bu festivali ya da şenliği, mahalli bir kutlama olmaktan çıkartıp, uluslararası bir festivale dönüştürdüğü için çok teşekkür ediyorum. çünkü Nasreddin Hoca'nın kimliğine, kişiliğine, birikimine ve kültür coğrafyamızdaki yaygınlığına, şöhretine yakışan şekilde yad etmek, onun eserlerini, hikmetlerini uluslararası camiayla böyle bir festivalle paylaşmaktır"
Bu sözler Nabi Avcı’ya ait.
Eskişehir'in Sivrihisar ilçesinde düzenlenen Uluslararası Nasreddin Hoca Kültür ve Sanat Festivalinde yaptığı konuşmadan bir bölüm.
Yıllardır yazıp çizeriz.
-“Eskişehirli ne Nasreddin hoca’yı anladı, ne anlayabildi ne de anlatabildi” diye…
Sivrihisar’da düzenlenen bu festival, hem Nasreddin Hoca’nın gerçek manada tanınması, gerçek manada anılması ve gerçek manada anlatılması açısından son derece şık oldu…
.....
Eskişehirspor’u şirket yönetseydi…
çinli milyarderler futbol kulüplerini takibe almış.
Hem para kazanmak, hem firmalarının reklamını yapmak hem de dünyaya açılma adına profesyonel danışmanlık şirketleri aracılığıyla, futbol kulüplerini araştırmaya başlamış.
Bu arada.
Aynı çinli milyarderler, Türk Futbol Kulüplerini de radarlarına almışlar.
Hatta.
Bazı kulüplerle görüşme bile yapmışlar.
çinli milyarderlerin bazı Türk Futbol kulüplerini satın almaları çok yakın bir süreçte gerçekleşecekmiş.
Kulüplerin çinli milyarderler tarafından alınmasının önünde en büyük engel ise, futbol kulüplerinin çoğunun dernek statüsü ile yönetiliyor olmasıymış.
Bu yüzden…
çinli milyarderler daha çok dernek statüsü ile yönetilen kulüplerden çok, şirket hamline gelmiş futbol kulüpleri ile ilgileniyormuş.
Bugün yapılacak olan Eskişehirspor kongresi öncesinde ilginç bir haber olduğu için aldık köşemize…
Kim bilir?
Eskişehirspor’u bugün için şirket yönetmiş olsaydı, belki de çinli bir sahibi olacaktı.
En büyük sıkıntısını çektiği borç da olmayacaktı.
Belki de…
Eskişehirspor şu son bir sezondur yaşadığı tüm sıkıntıların hiçbirini yaşamayacaktı…