YIK SAYILARAK SEÇİM KAZANILIR MI?
İlginç bir durum değil mi sizce de?Bugüne kadar hiç fark edilmeyen ve dillendirilmeyen bir durum oysa bu!Geçmişte yaşananları hadi bir kenara koyalım.Daha geçtiğimiz hafta yaşananlardan yola çıkarak anlatalım.+++Büyükerşen...
İlginç bir durum değil mi sizce de?
Bugüne kadar hiç fark edilmeyen ve dillendirilmeyen bir durum oysa bu!
Geçmişte yaşananları hadi bir kenara koyalım.
Daha geçtiğimiz hafta yaşananlardan yola çıkarak anlatalım.
+++
Büyükerşen basın karşısına çıkıp, AKP icraatlarını yerden yene vurmadı mı?
Şehirdeki hastane projelerinden, isimlerine kadar...
Aynen yaptı.
En çokta, bitmeyen demiryolu projesini eleştirmedi mi?
Aynen eleştirdi.
Gecikmenin sebebinin belediyeden değil, bizzat proje sahibinin dolayısı ile iktidarın olduğunu söylemedi mi?
Fazlasıyla söyledi.
Bu işler için kenti bilgilendirici açıklamalar yapmaya çalışan Salih Koca'ya yüklendi mi?
Hem de cevabı gecikmeyecek kadar...
++++
Hadi Salih Koca kısmını atalım...
'Kişisel eleştiriler, kişileri bağlar' diyelim.
Büyükerşen'in sözlerine, Koca'nın şahsi olarak cevap verdiğini söyleyelim.
Ya geri kısmı?
Geri kalan kısmı ile AKP hiç ilgilenmiyor mu?
Örneğin;
Bu şehrin ayrıca bir vekili olan bir bakanı var AKP'nin...
Büyükerşen'in defalarca AKP'yi suçlayıcı sözleri için bir şey demeyecek mi?
Hükümetin kent yatırımlarına yönelik tek bir laf etmeyi düşünmüyor mu?
Ya da geleceğe dönük vaatler ile ilgili kısım, bakanın cebindeki notlar arasında yok mu?
Burhan Sakallı!
10 yıldır bu şehrin belediye başkanı.
Ve son seçimi ancak rakibin bölünmesi ile kazanabildi.
Buna rağmen, Büyükerşen'in onca ağır sözlerine karşı söyleyecek bir sözü yok mu?
Ülker Can!
Ancak gazetelerde kendisinin eleştirilmesi üzerine de çıkıp konuşmayı tercih etmeyi sürdürecek mi?
+++++
Aslında söylenecek çok fazla da bir şey bulamıyorum.
'Sükût ikrardan gelir' sözünü öyle ki 'AKP'nin bir kısmı' benimsemiş durumda.
O yüzden;
Sözün gümüş olduğu yerde, sunmanın altın olduğunu sanan bir iktidar gücü olduğunu söylemeliyiz.
Ya da;
Seçimin 'Büyükerşen yok sayılarak' hatta 'şehrin siyaseti de yok sayılarak' kazanılacağını kabullenmiş iktidar temsilcileri' de diyebiliriz...
Öyle değil mi?
*********************
ERTUĞRUL HOCA BİR KERE MAÇ İZLESİN, SONRA ÇAĞRI YAPSIN!
Ertuğrul Hoca'nın taraftar hevesini elbette anlıyoruz.
Çağrısı son derece zamanlı ve yerindedir.
Buna da katılıyoruz.
Hatta bu çağrının, mevcut süreç boyunca sürekli tekrarlanması gerektiğini bile söylüyoruz.
+++
Ancak;
İşin alt yapısının sıkıntılarla dolu olduğunu da söylemek gerekli!
'Fiziki, ekonomik, beşeri ve sosyal şartlar' diyelim üstü kapalı olarak.
Böyle bir çağrının, hele hele İstanbul takımları maçı ise nasıl sıkıntılar doğuracağını anlatmayalım!
Çünkü bu işin anlatılması mümkün değil!
Yaşamak gerek!
O yüzden Ertuğrul Hoca, Allah korusun bir maç ceza alırsa, o cezayı özel yerinden değil, bizzat tribünden izleyerek çeksin...
Ne demek istediğimi ve çağrısının hayata çokta kolay geçemeyeceğini yaşayarak görür ve anlar!