Bir gün bir avcı ormanda gezinirken ağacın altında uzanmış bir adam görüyor. Atını bu adama doğru sürerken, bir yılanın uyuyan adamın açık ağzından midesine doğru süzüldüğünü görüyor. Ani bir kararla adamın yanına gidiyor ve kırbacıyla adamı dürterek; "Hey hemşerim kalk ve koş, durmadan koş" diyor. Ne olduğunu anlamayan adam:
"Be adam sen kimsin? Niçin koşacakmışım?" diyor. Adam direnince de avcı "Soru sorma durmadan koş" diyor ve kırbacıyla da adamı dürtüyor. Adam hem koşuyor hem de lanetler ediyor ona.
Derken bir armut ağacının altına geliyorlar. Avcı "Haydi ye" diyerek yerdeki çürük elmaları gösteriyor. Adam hem isyan ediyor, hemde yemek zorunda kalıyor. Biraz daha konuşunca midesi bulanıyor ve kusuyor. Midesindeki yılan da dışarı çıkıyor.
Durumun farkına varan şaşkın adam avcıya soruyor; "Söylediklerim için özür dilerim senin kötülük yapmak istediğini düşünmüştüm. Ama niçin bana durumu açıklamadın?"
Avcı yanıtlıyor; "Midenle yılan var" deseydim, bu yılanla koşabilir miydin?"
YILAN
Bir gün bir avcı ormanda gezinirken ağacın altında uzanmış bir adam görüyor. Atını bu adama doğru sürerken, bir yılanın uyuyan adamın açık ağzından midesine doğru süzüldüğünü görüyor. Ani bir kararla adamın yanına...