Yine bana hasret, yine bana hüsran var...(Bu şarkı Eskişehir'e gelsin)

Önceki gün ES TV’de tartıştık Eskişehir’in en önemli üç meselesini…Eskişehir’in Türk Dünyası Başkenti ilan edilmesi.Kızılinler Termal Bölgesi ve nihayetinde…Uluslararası Havaalanına sahip olan bir şehrin uçuşları...

Önceki gün ES TV'de tartıştık Eskişehir'in en önemli üç meselesini...
Eskişehir'in Türk Dünyası Başkenti ilan edilmesi.
Kızılinler Termal Bölgesi ve nihayetinde...
Uluslararası Havaalanına sahip olan bir şehrin uçuşları olmamasını tartıştık.
Ayrı ayrı meseleler olmasına rağmen şunu gördük ki bu tartışma neticesinde; her üç meselede de bir ciddiyet noksanlığı mevcut...

KERVAN YOLDA DÜZÜLÜR YA...
Eskişehir Türk Dünyası Başkenti ilan edilmiş.
Daha ismi ortaya atılır atılmaz "Eskişehir'i uçuracak proje" denmiş.
Aynı reflekse...
600 Milyonluk bütçelerden, Eskişehir'e gelecek binlerce insandan, Eskişehir'in esnaf ve tüccarının nasıl ihya olacağından dem vurulmuş uzun süre.
Gelinen noktada, bazı prosedürler de halledilmiş.
Ama ortada ne plan, ne program var.
Kim ne yapılacağını bilmiyor proje kapsamında.
Bir taraftan "İhya olcağız" diyenler, diğer tarafta "Öyle çok afaki şeyler de beklemeyin canım" diye sözde tedbirli konuşanlar.
Ortada, işin başında görünen bir Vali, Kanunla oluşturulmuş bir yönetim, para ile tutulmuş bir profesyonel PR şirketi.
Zaten bundan sonrası belirsizlikler ve çelişkiler yumağı...
Proje çerçevesinde kalıcı eser bırakma adına Kütüphane yapmaya karar verenlerin, "Eskişehir'de 5 Bin kişilik salon yok" söylemleri.
Binlerce yabancının Eskişehir'e geleceği müjdesinin ardından "Otel yatak kapasitemiz yeterli değil" yakınmaları.
-"Halkın kendini içinde bulacağı bir organizasyon" denilip, halkı temsil eden Sivil toplum Örgütlerinden olabildiğince uzak tutulan bir proje.
Sonuçta...
Ne yapılacağı bir programa bağlanmamış, "Kervan yolda düzülür" mantığı ile, bir anlamda "Bekleyin görün" denilen bir proje Türk dünyası Kültür Başkenti projesi.

BİZ HALA ESKİŞEHİR'İN UÇMASINI BEKLİYORUZ YA. BRAVO BİZE...
Hatırlarsınız...
Bakanlık Kızılinler Bölgesini "Termal Turizm Merkezi" yaptığında ve Tepebaşı ile Odunpazarı Belediyelerinin de bu bölge için yaptıkları planlamaları kamuoyuna tanıttığında da biz aynı sevinç çığlıkları attık.
Niye attık?
Çünkü bu planlamalarla Tepebaşı ve Odunpazarı Bölgelerinin uçacağı söylendi.
Eskişehir'in ihya olacağı.
5 yıldızlı Oteller, yaşam alanları, sağlık merkezleri adeta havalarda uçuştu.
Binlerce yerli ve yabancı turist gelecekti sağlık hizmeti almak için Eskişehir'e.
Oturduğumuz yerden "Bir kişi şu kadar para bıraksa" falan hesapları yapmaya bile başlamıştık.
Her şey bitmiş, Eskişehir uçmaya hazır hale gelmişti.
Küçücük bir ayrıntı kalmıştı sadece.
Bakanlık, Belediyelerin yaptığı planlamayı onaylayacak, ondan sonra yatırımcılara tahsis edecekti.
Olmadı, olmayacakta.
Ve biz hala Eskişehir olarak uçmayı bekliyoruz...
Çok ilginçtir, hala buna inanıyoruz iyi mi?
UÇUŞ SEFERLERİ HİÇ BİR ZAMAN BAŞARILI OLSUN DİYE YAPILMADI Kİ?
Ve Havaalanı meselesi.
Sen yıllarca "Oraya mı-buraya mı uzasın?" diye tartış.
İlk yapacağını sonradan yaparak, sanki hiç tartışılmamış gibi "Her iki tarafa da uzasın canım" diyerek havaalanı pistini uzat. Pisti Uluslararası seviyeye getir. Hemen ardından uçak seferlerini kaldır.
Sebep? "Zarar ediyor"
Önce oturur "Eskişehir'e bu pist gerçekten lazım mı?" diye yaparsın araştırmanı.
Bunu yapmadan, pisti mi yaptın.
O halde, uçak seferlerinin yapılabileceği en verimli yöntemi arar bulursun.
Şimdi kalkıp "bu pist zaten gereksizdi" demek, o piste harcanan paraları geri getirmiyor ki?
Bir araştır, bir kafa yor bakalım...
Kayseri'den ya da Trabzon'dan gelen uçağı mı indireceksin?, ya da, her defasında istenilen fakat bir türlü yapılmayan gün içinde karşılıklı seferlerle Atatürk Havaalanı üzerinden seferler mi planlayacaksın? Yap bir şeyler de "En azından çaba harcıyor" denilsin.
-"Zarar ediyor" demek, "Eskişehirli sahip çıkmadı" demek, işi başından sağmanın en kolay yolu.
Bundan da kolayı;
-"Madem Eskişehirli çok istiyor, o halde kendi uçak şirketlerini kendi kursun" demektir.
Ne yazık ki bu yapılıyor Eskişehir'e.
Üstelik yeni bir şey de değil bu yapılan.
Eskişehir yıllardır umutlarla besleniyor, hayallerle avutuluyor.
Bakın şu yukarıda dile getirdiğimiz üç ayrı meseleye.
Her üçü de Eskişehir'i ihya edecek, uçuracak projeler olarak anlatılmadı mı bize?
Her üç konu ile umuda kapılmadık mı?
Sonra ne oldu?
Her "İhya olacaksınız" lafının ardından, büyük hüsran yaşadık.
Hayallerimiz her defasında olduğu gibi yine suya düştü.
İstismar edildiğimizi anladık ama, iş işten geçti.
Ama buna rağmen bir tünlü iflah olmuyoruz.
Yapımız böyle ne yapalım.
-"İhya olacaksınız" diyorlar, başlıyoruz hayal kurmaya.
-"Şehir uçacak" diyorlar, inanıyoruz.
Sonuç hiç değişmiyor...
Tıpkı şu bilinen şarkıda olduğu gibi;
-"Yine bana hüsran bana yine hasret var"
"Bu defa iş bitti" deniliyor ya...
İktidar Partisinin Eskişehir'deki aktörleri önümüzde ki mahalli seçimler için;
-"Bu defa iş bitti" diyor.
Sadece onlar da değil...
Birçok kişi söylüyor bunu.
-"Bu defa iş bitti"
Yani...
İki seçimdir olmayan sonucun önümüzde ki seçimlerde olacağı söyleniyor sürekli.
Yani...
-"Artık Büyükşehir Belediyesi alınacak" deniliyor.
Peki ne oldu da bu defa iş bitti?
Bunu söyleyenlere göre, birincisi Büyükerşen yaşlandı.
İkincisi; CHP den seçime girdiği için aynı oyu alamayacak ve kaybedecek.
Üçüncüsü ise...
Eskişehir artık hükümetin Belediyesini istiyor.
Çünkü...
Muhalefette ki Belediye ile hizmet göremiyor.
O yüzden...
İktidar Partisinin Eskişehir'deki aktörlerine ve onlarla birlikte düşünmeye başlayanlara göre Eskişehir'de "bu defa iş bitti"
Böyle düşünüp, bu sonuca varılması elbette normal.
Gerekçeler, kendi deyimleriyle işin bittiğini gösteriyor.
Bu defa iş gerçekten biterse, mesele yok zaten.
Söylenilen gerçekleşmiş olacak.
Peki ya bu sefer de iş bitmezse?
O zaman söyleyeceğimiz tek bir şey varo da;
-"Eğer bu defa da iş bitmezse, o zaman dükkanı kapatıp gidin...

Haberleri