YÖNETİM ...

Ne günler geçirdi Eskişehirspor.Tesislerde kalorifer yanmaz, kapı kapı dolaşılıp, kömür aranır, bulunan kömürlerle 1-2 gün idare edilir, kömür biterse takım tesiste antrenman yapar, duş almaya stada giderdi.Kasap, bakkal para...

Ne günler geçirdi Eskişehirspor.
Tesislerde kalorifer yanmaz, kapı kapı dolaşılıp, kömür aranır, bulunan kömürlerle 1-2 gün idare edilir, kömür biterse takım tesiste antrenman yapar, duş almaya stada giderdi.
Kasap, bakkal para diye gelir, yeni gelen teknik direktörden mutfak alışverişi için "Sonra hallederiz" diye kredi kartı istenirdi. Bunun üzerine yeni teknik direktör duyduklarına inanamaz ve olayın şoku ile ancak 1 maç dayanır ve takımdan giderdi.
Tesiste çalışan personel, kaloriferi yakar, garsonluk yapar, aşçıya yardım eder bu da yetmezmiş gibi maaşını 4-5 ay alamazdı.
Kulübün 1 tane arabası bile olmazken, çarşıya gidecek ya taksi tutar yada dolmuşa çıkardı.
Tabi ki o zamanlar para sıkıntısı çok olduğu gibi, gelir de hiç yok gibiydi.
Şimdi ise gelirler ortada.
Tesis 5 yıldızlı otelden farksız.
O zamanlar 1 öğün yemek zor çıkardı, şimdi ise 3 öğün garanti.
O zamanlar personel 3-4 kişiydi, şimdi nerede ise 30-35 kişi.
Yani o zaman la bu zaman arasında çok büyük farklar var.
Herkes şimdiki durumun kıymetini bilmeli.
Tüm bunların yanında şimdi o kadar çok araba var ki futbolcuları bırakın yönetici eşi bile araca binebiliyor.
Eskişehirspor'da böyle bir şey olamaz olmamalı.
Ayrıca yönetim içinde çatlak seslerde yayılıyor.
Önce Ahmet Yalçın, sonra 2. başkan Mesut Hoşcan ve son olarak da Mustafa Akgören istifa etti.
Bu 3 isim de yönetim de etkili ve bir zamanlar Halil Ünal'a en yakın isimlerdi.
Ancak istifa nedenlerini her ne kadar açık açık söylemeseler de istifalar yönetim yanlışları üzerine geldi.
Demek ki Eskişehirspor iyi yöneltmiyor.
Yönetimdeki bir çok kişi alınan kararları ya gazetelerde okuyor, ya da ancak 3-4 saat sonra duyabiliyor.
Yani başkan Halil Ünal ve birkaç kişi ne derse o oluyor.
Eskişehirspor sportif anlamda her ne kadar başarılı da olsa kurumsallaşma anlamında sınıfta kalıyor.
Özellikle de son günlerde ki olaylar nedeniyle başkan Halil Ünal şapkasını önüne koyup düşünmeli.
"Nerede yanlış var" ı iyi sorgulamalı.
Yöneticilerin bir bir istifa ettiğini bir düşünmeli.
Çünkü iyi giden Eskişehirspor'da yönetim zafiyeti çok kötü bir görüntü veriyor.
Tüm bunların yanında bu tür olayları da "Bu gazeteciye haberi ben yazdırdım, ben ne dersen onu yaparlar", onu bunu arayıp "okudun mu haberleri" gibi şeyler yapıp ön plana çıkmaları hiç hoş değil.
Bunlar sadece ucuz kahramanlık yapıyor.
Kimsenin kimseden akıl alma gibi bir lüksü yok.
Geçtiğimiz ay bir koltuğu iki bilet olayını gazetemize taşıyıp, "Böyle skandal olmaz" demiştik.
Bu haberi bile birileri üstlenmeye kalktı.
Bazı yöneticiler arayıp "Doğru bir haber" diyerek tebrik ederken, bazıları da olayı gerçek değilmiş gibi gösterdi.
Geldi geçti ancak, ben bu konuda Aktif AŞ sahibi Emin Çokaygil'i de tebrik ediyorum. Olayın doğru olduğunu söyleyip, açıklama yaptı ve kamu oyundan da özür diledi. Özür dilemek de bir erdemliktir.
Sonuçta Eskişehirspor'un şu ortamda iyi yönetilmediği bir gerçek.
Zaten böylede giderse 2-3 yöneticinin daha istifa etmesi hiç de sürpriz olmayacak. Bekleyelim görelim.

Haberleri