YUNUSEMRE KÜLTÜR SANAT VE TURİZM VAKFI

İzmir’e gitmeden önce, ilimizde faaliyet gösteren Yunusemre Kültür, Sanat ve Turizm Vakfı’ nın, Olağan Genel Kurul Toplantısı Atışkan Otel’ de yapıldı. Vakıf, kentteki, kültür, sanat ve turizm etkinleri için, önemli bir...

İzmir'e gitmeden önce, ilimizde faaliyet gösteren Yunusemre Kültür, Sanat ve Turizm Vakfı' nın, Olağan Genel Kurul Toplantısı Atışkan Otel' de yapıldı. Vakıf, kentteki, kültür, sanat ve turizm etkinleri için, önemli bir örgüt olmasına rağmen, Vakfın başkanı Valimiz Sayın Çalışıcı' nın, toplantıya katılmaması ve katılımın da az olması dikkat çekti.
Oysa geçmişin, geleceğe taşınması ve yaşatılması, vakıfların sayesinde gerçekleşir. Ülkemizin, sosyal, ekonomik, kültürel ve yurt savunmasında, vakıfların yardımları büyüktür. Vakıflara yardım ederek, gelirlerini çoğaltarak ve çalışmalarını destekleyerek, vakıfları yaşatmak gerekir. Vakıfların, toplumsal yaşamımızdaki Sağlık, eğitim ve öğretim, aş evi, sosyal, sanat ve kültür, milli savunma, iktisadi, ulaştırma, spor hizmetleri, yanında, muhtaç kişilere para yardımı da yapar. Ancak Vakıf tarafından yardım alan kişilerin adları, kurum tarafından açıklanmaz
Nitekim Atatürk, Vakıflara büyük önem verdi. 1922'de, T.B.M.M.'ni Açış Nutkundan, " Efendiler; Evkafın hikmet-i mevzuu nazar-ı dikkate alınınca; bunun müessesat-ı diniye ile beraber hizmet ve muavenet-i içtimâiyeyi istihdaf eylediği tahakkuk eder. Vakıfların; imarethaneler, bîmarhaneler, hastahaneler, misafirhaneler, kütüphaneler, kervansaraylar, hamamlar, çeşmeler, mektepler, medreseler vesair irfan müesseselerine şamil bulunmuş olması evkaf meselesinin hallinde riayeti elzem olan esasatı göstermektedir." demişti.
Vakıflar, mallarını ekonomik şekilde işletir. Vakfa ait müesseseleri gayelerine göre yaşatmak, Vakıf paraları nemalandırmak, Mütevellileri tayin, gerektiğinde azletmek yanında, vakfiye yerine geçen Hüccet, Berat, Ferman gibi belgelerden veya vakıf senetlerinde yazılı hayrı, sosyal, kültürel ve ekonomik şart ve hizmetleri yerine getirirler. Vakfiyelerde öngörülen hizmetlerin, en iyi bir şekilde yerine getirilebilmesini sağlamak için vakıf hükmü şahsiyetini korumak şartı ile gerektiğinde, vakıf gayrimenkulleri değiştirerek daha fazla gelir getirici yatırımlara tahsis eder. Kanun, tüzük ve yönetmeliklerle kendisine verilen diğer görev ve hizmetleri yaparlar.
Ancak toplantıda, bir üyenin vakıfların halktan yardım toplamasını eleştirdi ve vakıfların böyle bir zorunluluğu olmadığını söyledi. Oysa vakıfların, halka rağmen, başarılı olması da mümkün değildir. Vakıf, bütün etkinliklerini halkla birlikte yapmak ve katkısını da sağlamak, sürekli ve kalıcı ve sonuç alıcı bir şekilde de gündemde tutmak zorundadır.
Elbette her yiğidin, bir yoğurt yiyişi olduğu gibi, her kurum/kuruluşun ve kişi/kişilerin de kendilerine özgü bir hizmet anlayışı olacaktır. Bu doğal bir gelişmedir. Ancak bugün içinde bulunduğumuz çağda, bölgesel, ulusal ve uluslararası kurum/kuruluşlar "TOPLUM KATILIMI "nı, ilişki ve hizmetlerinde, ön planda tutuyor, hatta olmazsa olmaz şartı gibi algılıyor.
Toplu katılımı," kendi kedine yeterlilik" ülkemizde de yıllardır istenen boyutta olmasa da çeşitli uygulamalar var. Ancak sürekli ve kalıcı değil, kişiye veya siyasi iradeye göre, ya kalıcı oluyor, ya da ortadan kaldırılıyor. Bilhassa gelecek, özellikle de siyasi çıkar hesapları, toplum katılımının önünde, en büyük engel teşkil etti. Sonuçta da vatandaş, her türlü hizmeti devletten bekledi. Aslında ülkemizde, halk ve kurum/kuruluşların, toplum katılımı kavramını tanımlama şeklinin, en önemli belirleyicisi, kavramın, bir araç mı, yoksa bir amaç mı olarak algılandığıdır. Genel kanı toplum katılımı, belirli bir amacı ve hedefi gerçekleştirmek için kullanılan bir araçtır.
Algılama ne yönde olursa olsun, "toplum katılımı", her alanda en önemli öğe olarak tüm dünyada kabul görmüştür. Son yıllarda, ülkemizde de Toplum katılımı alanında ciddi gelişmeler var. Özelliklede sivil toplum örgütlerinin, katkısı küçümsenmeyecek boyutlardadır.
Yunusemre Kültür Sanat ve Turizm Vakfı, toplum katılımına, icraatlarında yer verirse, hizmetleri daha kolay sağlar, özellikle de karar verme sürecine, toplum katılımı olması halinde, alınan kararların, icraata yansıtılması daha verimli olacaktır. Toplumdaki kaynaklar vakıf çalışmaları ve etkinlikleri için harekete geçecek, hizmetlerin maliyetlerini düşecek, Halk vakıf hizmet ve etkinlikleri üzerinde bilgi sahibi olurken, Yunusemre hakkında da daha da bilinçlenecektir.
Her ayın ilk Cumartesi günü, Tepebaşı Belediyesi' nde, Yunusemre ile ilgili toplantılar yapılması ve Odunpazarı Belediyesi' nin vakfa, ev tahsisi etmesi, sevindirici gelişmelerdir. Bu toplantılarda, " Toplum Katılımı" ön planda tutulmalı ve bu alandan neler yapılabilir sorusuna da cevap aranmalıdır. Çünkü çağımızda, her alanda verim ve başarı için, "Toplum Katılımı" olmazsa olmaz konumdadır.

Haberleri