ZAMLARIN İYİ TARAFI!

Zam kelimesi yine vatandaşın dağarcığında canlandı!
Malum akaryakıt, elektrik ve doğalgaza zam gelince, eve gelirken aldığınız ekmeğe de zam gelecek anlamı çıkar.
Yakında binbir türlü ihtiyaca zamların ardı ardına geldiğini hep birlikte görürüz zaten.
Hükümette bu arada boş durmadı.
Alkol ve tütün ürünlerine de hayli mi hayli bindirme yaptı.
Büyük ihtimal 'içmeyin şu meletleri' demek istiyorlar.
Kimse içmesin ki, sağlık giderleri de azalsın.
Koruyucu sağlık hizmeti işte!
***
Neyse;
Zamların elbette savunulacak tek bir yanı yok.
Ancak, uzun bir aradan sonra, zam dalgası ile karşılaşınca eskiler geldi aklımıza...
Hani iğneden ipliğe gelen zamları, artık sıradan gelişmeler olarak karşıladığımız şu malum günler.
Gecelik faizlerin yüzde bilmem kaç binlere vurduğu günler...
İşyerlerinin birer birer değil, yüzer yüzer işçi çıkardığı günler.
O günlerde kim dönüp bakardı ki, akaryakıta 3-5 kuruş zam gelmiş.
Kimsenin umurunda bile olmazdı!
Ancak şimdi değişti.
Bu türlü zamlar başlı başına politik malzeme olmaya başladı.
***
Dedik ya zamların savunulacak bir yanı yok diye;
Fakat fiyat artışları iç politikada yine malzeme olarak kullanılıyorsa, ülkede bazı şeyler değişmiş demektir.
Umarız, son günlerin zamlarının da üstesinden gelinir.
Dünyayı kasıp kavuran krizlerden kurtulan Türkiye şu günleri de atlatır...