İktidarın, zeytin bölgelerindeki arazilerin, imara açılması yönündeki çalışmaları nedeniyle, Türkiye’de, zeytin ve zeytin ağacı üzerinden, bir tartışma başlatılmıştı. Zeytinlik düzenlemesi AKP hükümetlerince7’nci kez gündeme getirilmesi, OHAL sürecinde de gerçekleştirilmek istenmesi, birçok çevrede, tepki ile karşılanmıştı.
Ve nihayet! 7'nci kez Meclis gündemine getirilen 'zeytinliklerle ilgili düzenleme' kamuoyundan ve muhalefetten gelen eleştiriler üzerine, AKP Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş "Zeytinliklilerle ilgili, düzenleme, komisyona çekilecek" dedi.
Zeytinlikler ve incir bahçeleri ile 1961 yılında, Nazillide görev yaptığım yıllarda tanışmıştık. çalıştığım bölgede, insanların zenginliği, zeytin ve incir bahçeleri ile ölçülüyordu. Hatta o yıllarda, bir hocam “ Evlat, Kuran’a, göre, incir ve zeytin ağaçları kutsaldır” demişti.
Nitekim Kuran’da, zeytin ağacından ve dolayısıyla zeytinden bahsedilen 7 ayet var. Bunlar; En’am 99 ve 141, Nahl 11, Muminun 20, Nur 35, Abese 29, Tin 1. Ayetleridir.
Ayetlerde, su ile yeryüzünde, çeşitli bitkiler sayılırken zeytin ağacı da sayılıyor.
Yine Ege bölgesinde, yaptığımız gezilerde, zeytinliklerin ve tarım alanlarının yok edildiğine tanık olduk. Oysa Zeytin toprağın üstündeki, bir madendir. Zeytin, soframızın vazgeçilmez ürünüdür. Ancak Ege bölgesindeki zeytinlikler ve ülke genelinde tarıma elverişli araziler, talan ve yok ediliyor.
Oysa Anayasamız, tarım arazileri, çayır ve meraların, amaç dışı kullanılmasını önlemeyi, devletin asli görevleri arasında saymıştır. İmar ve çevre kanunları ve yönetmelikleri de tarım topraklarının, özellikle de sulanan tarım alanlarının, tarım dışı gayelerle kullanılmasını yasaklamıştır. Ne var ki anayasamızın, kanun ve yönetmeliklerimizin, açık ve emredici hükümlerine rağmen, TARIM ALANLARI VE ZEYTİNLİKLER YOK EDİLEREK ANAYASAL SUç İŞLENİYOR.
Şeftalileri, kayısıları, zeytinleri, çamlıkları, zengin toprağıyla, bir zamanların cenneti olan Ege bölgesinde ve diğer bölgelerimizde, tarım alanları ve meyve bahçeleri yok edilerek, Türk mimarlığının ve şehirciliğinin, kara lekesi haline geldi.
İktidar, sanayileşmeyi, maden çıkarmayı ve kamu yararını, gerekçe göstererek, zeytinlikleri imara açmak istedi. Oysa sanayi, konut, maden ve termik santrallerden, evvel zeytinlikleri, korumak, öncelikli, kamu yararıdır. çünkü insan yaşamı açısında, tarım alanları zeytin gibi tarım ürünleri, olmazsa olmaz konumdadır.
Zeytinle ilgili Kuran’ ın ayetleri orta iken, gerçek olmayan rivayetler de var.
Nitekim “Kıyamete yakın bir zamanda Müslümanlar ile Yahudiler arasında bir savaş çıkacak. Doğadaki her nesne arkasına saklanan Yahudi’yi Müslümanlara haber verecek ve Müslümanlar o Yahudi’yi bulup öldürecek. Ama yalnızca bir ağaç türü, haber vermeyecek. Bu ağaç Gargat adı verilen bir Yahudi ağacıdır.” Uyduruk bir rivayet ile zeytin ağacı düşmanlığı, bazı kesimler tarafından, dinsel bir zemin oluşturma cehaleti var.
3573 Sayılı “Zeytinciliğin Islahı ve Yabanilerinin Aşılattırılması Hakkında Kanunu”nda 7’nci kez yapılmak istenen değişiklik, kabul edilmiş olsaydı, Türkiye’deki zeytinliklerin, yüzde 70’i tehdit altına girecekti.
Türkiye’de, 826 bin hektar zeytinlik alan üzerinde, yaklaşık 167 milyon civarında zeytin ağacı bulunurken, yapılmak istenen değişiklikle, tehdit altına girecek olan zeytinlik miktarı da 578 bin hektar alanda, 117 milyon zeytin ağacına denk düşüyordu.
Dünya zeytin üretiminin, yüzde 10’unu, zeytinyağı üretiminin ise yüzde 6’sını karşılayan Türkiye, “üretim Reform Paketi Kanun Tasarısı Taslağı”nda yer alan düzenleme ile zeytin piyasasındaki gücünü de kaybedecek duruma gelecekti.
3573 Sayılı Kanun’unda değişikliğin, daha önce 6 defa Meclis’te tüm partilerin oyları ile reddedildiği, fakat bugün yeniden gündeme getirilmesinin sebebinin ise sanayi, madencilik ve inşaat sektörü ve diğer sektörlerin ısrarı olduğunu söyleniyor.
ülkemizden, Edirne’den Fethiye’ye kadar, hatta Eskişehir Sarıcakaya vadisinde de deniz kenarındaki zeytinliklerdeki tür çeşidinin 10-15 civarında. teklif edilen yasa taslağı kabul edilmiş olsaydı, yüzde 70’lik bu alan, tamamen keyfi uygulamalara bırakılacaktı.
ülkemizin, dağını, taşını, ağacın, özellikle de tarım alanlarını, rantiyeye kurban etmekte beis görmeyen, bir anlayış, kabul edilemez. çünkü tarım alanları ve bitki örtüsü insan yaşamı için, olmazsa olmaz konumdadır.
Zeytin ağacı, çok özel bir ağaçtır. 1000 yaşına kadar yaşayabilir. Bazı araştırmacılar tarafından 3000 yaşında, zeytin ağaçları bulunduğu ifade edilir. Zeytin, zeytinyağı ve zeytin yaprağının, kanser başta olmak üzere, pek çok hastalığa karşı sağlığımızın koruyucusudur.
Ayrıca Zeytin ve zeytinyağı, Alemlerin Rabbi'nin, bizlere, bir hediyesidir.
ZEYTİNLİKLER KURTULDU
İktidarın, zeytin bölgelerindeki arazilerin, imara açılması yönündeki çalışmaları nedeniyle, Türkiye’de, zeytin ve zeytin ağacı üzerinden, bir tartışma başlatılmıştı. Zeytinlik düzenlemesi AKP hükümetlerince7’nci...