Zor İnsan Kültürü

Olumlu bakış açısından; bir insan ümit, iki insan sinerji demektir. Karamsar bakış açısından ise bir insan yalnızlık, iki insan çatışma anlamına gelir. Ama kesin olan bir durum var ki, bazı insanlarla geçinmek ve birlikte...

Olumlu bakış açısından; bir insan ümit, iki insan sinerji demektir. Karamsar bakış açısından ise bir insan yalnızlık, iki insan çatışma anlamına gelir. Ama kesin olan bir durum var ki, bazı insanlarla geçinmek ve birlikte bir şeyler yapmak zor oluyor. Zor bir insanla sosyal yaşamda birlikte olmak zorunda değiliz. Gönüllü faaliyetler seçim yapabilmemize izin veriyor. Ama bir iş yerinde birlikte olduğumuz kişilerle birlikte çalışmamayı seçmek gibi bir şansımız yok.

İş söz konusu olduğunda, bu tür insanlarla birlikte aynı mekânlarda bulunmak bir yana; birlikte etkili, verimli ve hatta sinerjili bir çalışma ilişkisi yaratmak zorundayız. Böyle bir durumu başarmak için öncelikle iş ortamında birlikte olduğumuz insanlar hakkında –hiç kuşkusuz, işi ilgilendiren konularda– daha bilgili ve donanımlı olmamız gerekiyor. Burada bir önemli nokta daha var. İyi geçinmenin ve birlikte verimli olmanın ilk şartı, bizim davranış biçimimizin iş ilişkisinin başarısında birincil derecede rol oynadığının farkında olmamızdır.

İletişimsizliğin iki nedeni olabilir. Karşınızdaki insan, öz veya biçim olarak mesajını dolu iletemiyordur veya siz, onun ilettiğini doğru biçimde algılayıp, anlamıyorsunuzdur. Zor bir insan karşısında bunlardan ikisi de aynı anda geçerli olabilir. Bu durumda kendimize sormamız gereken soru şudur: “Zor insan kimdir?” Bu konuda yapılan sosyal ve psikolojik araştırmalar insanların kültürel, coğrafi, kişilikle veya toplumsal cinsiyetle ilgili ve durumsal özellikleri açılarından farklılıklar gösterdiğini ortaya koyuyor. Dolayısıyla bu farkların tümü; yazılı, sözel veya bedensel olmak üzere her türlü mesaja, iletim biçimine, algıya, anlamaya ve sonuçta karşılıklı davranış biçimine yansıyor.

Son birkaç yıldır kitapçıların iş kültürü ile ilgili raflarında sayıları artan kitap temalarından biri de kültürel çeşitlilik konusudur. Gerek sosyal göçlerin gerekse küreselleşmenin yarattığı sonuçlara uygun olarak işyerlerinde çok farklı kültürlerden gelen insanlar bir arada yaşamak ve çalışmak durumunda oluyorlar. Bir iş yeri gibi daha küçük mekânlarda farklı kültürlerin bir arada yaşaması daha önemli hale geliyor. Farklı kültürler, insanların farklı doğum yerlerinden kaynaklandığı gibi, kişilerin çeşitli ekonomik ve sosyal tabakaların temsilcileri olmalarından da kök bulabilir.

Farklı kültürel kökenleri olan insanlar, pek çok durumda ‘anlaşılması ve birlikte çalışılması’ zor’ olarak kabul edilir. Hâlbuki bu tür kişilerle anlaşmayı ve birlikte çalışmayı mümkün kılıp kolaylaştırmanın yolu, öncelikle onların farklı kültüre sahip olduklarını kabul etmekten geçiyor. Gerekli performans şartından vazgeçmeden, sadece insanların kültürel farklılıkları olduğunu benimseyerek bile aynı iş yerinde birlikte çalışmayı kolaylaştırmak mümkündür. Ayrıca İnternet, sosyal medya ve kitle kaynak (crowdsourcing) gibi gelişmeler ve şirketlerin deneyimleri, kültürel farklılıkların daha başarılı, yaratıcı ve dengeli çalışma takımları oluşturmada etkili olduğunu gösteriyor.

Her ne kadar ulaşım ve iletişim imkânları gelişse de; hâlâ yerel toplumlar arası farklılıklar var olmaya devam ediyor. Örneğin zaman kavramı üzerine dünyanın pek çok ülkesinde araştırmalar yapmış ve bu konuda “Zamanın Coğrafyası (A Geography of Time)” isimli bir kitap yazmış olan Robert Levine, iş alanında bile bölgelere göre zaman algısının ne kadar çok değiştiğini örneklerle anlatıyor.

Her ülke ya da bölge insanı kendi benliği, sosyal değerleri, ekonomik ve kültürel gelişmişliği ile övünç duyar. Diğer yandan iş yeri gibi toplu çalışılan ortamlarda başka insanların yöresel özellikler yansıtan giyimleri veya aksanları, hafif ya da ağır biçimde –incitici olduğu fark edilmeden– şaka malzemesi yapılır. İnsanların yerel ve bölgesel özelliklerine bu biçimde odaklanmak haklı bir davranış olarak açıklanamaz. Bu tür alaycı, dolayısıyla incitici davranış biçimleri, sözü edilen kişilerin iş yeri ortamında orada gerçek bulunma nedeni dışına çıkarak anlaşılması ve çalışılması zor olarak ezberlenmesine neden olur. Farklı coğrafyalardan gelen iş arkadaşlarını, –çalışma ve performans şartları buna bağlı olmadan– kendilerini farklı biçimde ifade eden ve bize çok alışıldık gelmeyen bir dille iletişim kuran kişiler olarak kabul etmek birlikte çalışmak açısından yeterlidir.

Haberleri