ZORLA GÜZELLİK OLMAZ

Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Prof. Dr Yılmaz BÜYÜKERŞEN''in, 2013 Türk Dünyası Kültür Başkenti Ajansı'nın yönetim kurulu toplantısına katılmadan önce, istifa dilekçesini hazırlattığı ve toplantıda da Ajansın çalışmalarıyla, hazırlanan tabak ve logolarla ilgili yaşanan tartışma sonrasında, toplantıyı terk ettiği ileri sürüldü.
Elbette Sayın Prof. Dr. BÜYÜKERŞEN, 2013 Türk Dünyası Kültür Başkenti Ajansı'nın yönetim kurulu' ndan, niçin istifa etti, gerekçesi nedir bilinmez ama 2013 Türk Dünyası Kültür Başkenti etkinlikleri arifesinde, bu istifa, hiçte hayra alamet değildir.
Ayrıca valiliğin, 2013 Türk Dünyası Kültür Başkenti Ajansı'nın yönetim kurulu ve esaslarının Bakanlar Kurulu kararıyla belirlendiği ve bu nedenle Büyükşehir Belediye Başkanının istifasının kabulünün mümkün olmadığı ifade ederek, istifayı kabul etmemesi atalarımızın, "Zorla güzellik olmaz" sözünü hatırlattı.
Elbette Sayın Prof. Dr. BÜYÜKERŞEN 'in, beğenmeme ve hoşlanma duyguları, farklı olabilir veya alınan karaları beğenmeyebilir. Bu doğaldır. Ancak kendisinin, beğenmediği veya istemediği bir görevde, Bakanlar Kurulunun kararını gerekçe göstererek, zorla görevde tutmak, yanlış bir yola girmektir. Çünkü 2013 Türk Dünyası Kültür Başkenti etkinlikleri için, insanı, istemediği bir görevde tutmak, etkinliklere fayda getirmez.
Gelişme gösteriyor ki daha etkinliklerin başında, "TAKIM RUHU" nun, sağlanamadığı, alınan veya alınacak kararlarda, "ORTAK PAYDA" kavramının da dikkate alınmadığı görülüyor. Oysa etkinliklerin başarıya ulaşması için, bu kavramların, kentte ve etkinliklere hakim olması gerekir. Hatta başarı bekleniyorsa, zorunludur.
Öte yandan Eskişehir' de, halkı ilgilendiren her karar, etkinlik, proje ve programlarda, halktan tek kişi olmadığı gibi, 2013 Türk Dünyası Kültür Başkenti etkinlikleri hazırlık çalışmalarında da "HALK" yoktu. Oysa çağımızda, her alan da, "HALKA RAĞMEN" başarılı olmak mümkün değildir.
Eskişehir, 2013 Türk Dünyası Kültür Başkenti etkinliklerinde başarılı olmak istiyorsa, ilgililer, kentte "TAKIM RUHU" oluşturmak zorundadır. Oluşması için de takımı oluşturan kişi/kişilerin, başkalarının üzerinden prim yapmayı düşünmemeli, profesyonelliğinin yanı sıra, vicdanının da sesini dinlemelidir. Böyle bir atmosfer de bütün üyelerin işbirliği yapması ve uyumlu çalışmaları sonucu oluşacaktır.
Bu atmosferi yakalamış üyeler, "TAKIMI" oluşturan diğer üyelerle uğraşmamalı, takımda oluşan, küçük sorunlara veya olaylara takılmamalıdır. Eskişehir'deki kurum/kuruluşlar ve kişi/kişiler, Takım ruhu içinde, belirlenen hedefe doğru ilerlemeli, detaylara takılmadan bütüne bakmalıdır. Takım ruhu anlayışına, bir şablon gibi oturan, "BİRİMİZ HEPİMİZ, HEPİMİZ BİRİMİZ İÇİNDİR" felsefesi ile hareket edilmelidir.
Türkiye'de, her alanda söz sahibi olmuş iller, kentin sorunlarının çözümünde ve ilin menfaati olan gelişmelerde birlikte hareket ediyorlar; Siyasi, odaklar bile, kentlerinin bugününü ve geleceğini birlikte düşünebiliyorlar.
İşte Kayseri ve Konya!
Yıllardır birlikte düşünüp, birlikte karar vermeleri sonucu, her alanda çıtayı yükselttiler. Her iki ilin konumu, Eskişehir'den daha iyi olmamasına rağmen, sanayi de büyük aşama kaydettiler. Şehircilik de ise ciddi gelişmeler sağladılar.
Eskişehir, 2013 Türk Dünyası Kültür Başkenti etkinliklerinde, hedeflerine ulaşmak, her alanda söz sahibi olmak istiyorsa, kentteki tüm kesimler, siyasi ve kısır çekişmeleri bir tarafa bırakarak, ekip oluşturmalı ve takım ruhu içinde de çalışmalıdır. Ayrıca her kesim, kentin sorunlarının çözümünde, elini taşın altına koymalı, üzerine düşen görevleri de eksiksiz yerine getirmelidir.
2013 Türk Dünyası Kültür Başkenti etkinlileri ile anlaşmazlıklar ve oluşacak sorunlar, "Takım Ruhu","Toplum Katılımı" ve "Ortak Akıl" ve "Ortak Payda" gibi kavramlar ekseninde, taraflar arasında sağlanacak mutabakat, uyum ve işbirliği ile pekâlâ aşılabilir.
Kimsenin, siyasi ve kişisel çıkar ve hedefleri için, Eskişehir' in, 2013 Türk Dünyası Kültür Başkenti etkinlileri ile yakaladığı bu şansı ve fırsatı, heba etme gibi bir lüksü yoktur. O nedenle de etkinliklerin, başarıya ulaşması için, kurum/kuruluşlar arasında işbirliği, mutlaka sağlanmalı, ekip çalışması ve toplum katılımı, ön planda tutulmalıdır.
2013 Türk Dünyası Kültür Başkenti etkinliklerinde, makamı, mevki ne olursa olsun, kişi/kişilerin, alınan her karar, program ve projede, "BEN YAPTIM OLDU" gibi bir lüksü de yoktur. Söz konusu olan, Türkiye ve Eskişehir' dir. Ayrıca kendini başarılı görenler, aslında bu davranışları ile başarısızlıklarını gizlemeye çalışanlardır. O nedenle de artık Eskişehir' de, ben yaptım oldu!' Devri bitmelidir. Çünkü Eskişehir, bu tabloya, ne layık ne de mahkûmdur...