ZORUNLU ANAOKULU PROJESİ

Milli Eğitim Bakanlığı’nın, önümüzdeki eğitim yılından itibaren 32 pilot ilde "Zorunlu Anaokulu Projesi" ile okul öncesi eğitim çağına gelen çocukların zorunlu eğitime aldı. Eskişehir’in, bu projede yer alması nedeniyle,...

Milli Eğitim Bakanlığı'nın, önümüzdeki eğitim yılından itibaren 32 pilot ilde "Zorunlu Anaokulu Projesi" ile okul öncesi eğitim çağına gelen çocukların zorunlu eğitime aldı. Eskişehir'in, bu projede yer alması nedeniyle, geçen hafta, Vali yardımcısı Sayın Ekrem Ballı ile "Zorunlu Anaokulu Projesi" ve eğitim çalışmaları üzerinde konuşma fırsatı bulduk.
Sayın Ekrem Ballı, bu alandaki düşüncelerini kendisine özgü bir üslupla bizimle paylaştı. İlimizde de ülke genelinde olduğu gibi zorunlu anaokulu projesi ile 8 derslikli okullarda ana sınıfı açılacak. Mevcut anaokullarında, ikili öğretime geçilecek ve kapatılan köy okulları, anaokulu olarak değerlendirileceğini söyledi. Eskişehir'in bu projeyi gerçekleştirerek altyapısının olduğunu da sözlerine ilave etti.
Zorunlu Ana Okulu Projesi ile çocuklarımız, 9 yıllık mecburi eğitime geçiş yapacak. Böylece çocukların, okula başlama yaşı beşe çekilecek. Proje belirlenen pilot illerde başarıyla sonuçlandıktan sonra da Türkiye genelinde, hayata geçirilecektir.
Aslında Okul Önce Eğitim, beş yılık hemen her planda ve "Milli Eğitim Şuraları"nda, yer aldı. Hatta okullaşma hedefleri de belirlendi. Güya okul öncesi eğitim kurumlarının yaygınlaştırılmasında, kamu kurum ve kuruluşlarına ait, mevcut fiziki kapasiteden yararlanılacak, şartlara ve ihtiyaçlara cevap verebilecek, esnek modeller geliştirilecekti. Ancak ülkemiz ve Eskişehir, bir türlü, okul öncesi eğitimde, okullaşma oranı arzu edilen seviye ulaşamadı.
Elbette Türkiye ve Eskişehir' in, anaokulu okullaşma oranında, bu gün geldiği nokta küçümsemez Çünkü Cumhuriyetin kuruluşunda, Türkiye' de 80 anaokulun da 5000 çocuğumuz vardı. Şimdi ise, okul öncesi eğitime, 335 bin 553'ü kız, 366 bin 209'u erkek olmak üzere, toplam 701 bin 762 öğrenci devam ediyor. Ülkemizde, yılda 1.500. 000 çocuğun okula başladığı düşünülürse, okul öncesi eğitimden büyük bir çoğunluk mahrumdur.
Aslında, gündeme gelen "Zorunlu Anaokulu Projesi", geç kalmış bir projedir. Gönül isterdi ki yıllar önce uygulamaya alınsın, tüm çocuklarımız bu imkândan istifade etsin. Çünkü Allah, insana yaşama tutunabilmesi için doğuşta, pek çok meziyet vermiştir. Bunların korunması ve daha da geliştirilmesi için, çocukların eğitilmesi şarttır. Bunun için de okul öncesi eğitimi, aile merkezli olmaktan çıkarıp yahut aile merkezli bir okul öncesi eğitim yanında, ülke olarak mutlaka kurumsal bir okul öncesi eğitimi, gerçekleştirmek zorundayız.
Ayrıca dünyada, bireylerin yetiştirilmesinde, en önemli dönemin, 3-6 yaş arasında olduğunu, hem bilim adamları, hem de çağdaş eğitim kabul etmiştir. Bu dönemde, çocuğun öğrenmesinin, en yoğun olduğu, temel alışkanlıklarının, zihinsel yeteneklerinin geliştiği ve biçimlendiği, herkes tarafında kabul görmüştür. Atalarımız, "İNSAN YEDİSİNDE NE İSE YETMİŞİNDE ODUR" demiştir
Ayrıca Okul Öncesi Eğitim sevgi barış ve dostluk yoludur. Sağlık ve eğitimdir. En önemlisi de çocuklarımızın, bireysel farklılıklarını ve yeteneklerini gözeterek, iyi alışkanlıklar ve davranışlar kazandırır. Kendilerine, güven duygularının sağlar.
Ülkemizde, okul öncesi eğitime inanan ve bunu başarıyla da hayata geçiren çok az da olsa bürokratlarımız var. Bu bürokratlarımızdan biri de, Urfa valisi Sayın OKUTAN' dır. Siirt'te, "okul öncesi eğitim"deki okullaşma oranı ile bu ili, Türkiye birincisi yapmıştı. Okulu olmayan yerleşim alanlarına, Sakarya'dan prefabrikler getirtmiş, öğretmen yok diyenlere, öğretmen temin etmiş, çocuklara altınlar dağıtarak, okula devam etmelerini sağlamıştı.
Sayın OKUTAN, Siirt ilinden sonra, Sakarya ilinde görev aldı. Bu ilde de "Okul Öncesi Eğitim" okullaşma oranını, 1,5 yılda, yüzde 7'den, yüzde 90'a çıkarttı. Bütün bu çalışmalarından sonra, Koç Vakfı, 100 bin dolarlık eğitim ödülünü ona verdi. Verilen 100 bin dolar ödül ve kendisinin de katkısı ile annesinin hatırasını yaşatacak, bir anaokulu yaptırdı. Yine Trabzon' da okul öncesi eğitimi, ön plana aldı. Göreve başladığı yıl, kentte yüzde 36 olan okul öncesi eğitimdeki okullaşma oranı, bir yılda yüzde 71'e çıkardı.
Hatta Sayın OKUTAN' ı, başarılı çalışmaları, özellikle okul öncesi eğitimdeki örnek çalışmalarından dolayı da, 2006 yılında yılın bürokratı ilan etmiştik.
Eskişehir' in, okul önce eğitimde başarılı olmaması için, hiçbir engel yoktur. Ancak bu alanda çok iyi bir planlama ve strateji yanında, TOPLUM KATILIMI" da şarttır. Toplum katılımı sağlandığı zaman, aileler, kurum/kuruluşlar ve kişi/kişiler, okul öncesi eğitim alanında daha da bilinçlenecek, katkıları da daha da artacaktır.
Milli Eğitim Bakanlığı, 32 ilde, okul öncesi eğitimi zorunlu tutması, ülkemizin ve insanımız geleceği açısından önemli bir karardır. Bu karara her kesim sahip çıkmak ve imkânları ölçüsünde katkıda bulunmak zorundadır. Çünkü insana ve eğitime yapılan yatırım en hayırlı yatırımdır.

Haberleri