Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp Uygulamaları (GETAT) çerçevesinde Türkiye’de ilk defa bir sağlık ocağında, Eskişehir’de bulunan Adalar Aile Sağlığı Merkezi’nde akupunktur tedavisi gerçekleştirildi. Yaşanan gelişmeye Eskişehir Bilecik Tabip Odası tepki gösterdi. AK Parti hükümetlerinin sosyal devlet anlayışını yok ettiğini ifade eden Aksaray, 20 yılı aşkın süredir uygulanan politika ile Türkiye’de sağlığı alınır satılır bir meta haline getirdiğini savundu. Aksaray, “Mevcut hükümet, her üç basamakta da ticarileşmenin çok çeşitli uygulamalarını giderek artırmaktadır. Bu kurumları birer ticarethane, hastalarımızı ise müşteri olarak görmektedir. Bunun son örneklerinden biri şehrimizde bir aile sağlığı merkezinde akupunktur uygulamasının başlatılmasıdır. Sağlık Bakanlığı tüm itirazlarımıza rağmen, 15 Haziran 2025 tarihinde yaptığı bir düzenleme ile bu uygulamanın yolunu açmıştır. Ülkemizde ilk uygulama maalesef şehrimizde bir aile sağlığı merkezinde başlamıştır. Yakından bildiğiniz gibi, Sağlık Bakanlığı 1 Kasım 2024’de aile hekimliğine dair eziyet yönetmeliğini ve yönetmelikle akıl dışı türlü uygulamalarını hayata geçirdi. Bu yönetmelikle, hasta aile hekimine değil de doğrudan hastaneye giderse, aile hekimi hastasını sevk ederse, belirli bir sayının üzerinde antibiyotik, mide ilacı, ağrı kesici yazarsa, hasta memnun olmadığını bildirirse, hasta son altı ayda (Bugün değiştirildi ve bir yıl yapıldı) aile sağlığı merkezine gelmediyse, hekimin ve bağlantılı olarak diğer sağlık çalışanlarının maaşlarından önemli ölçüde kesinti yapılıyor. Sonuçta mevcut hükümet aile hekimine hak ettiği maaşı vermemek için çok çeşitli bahaneler üretiyor ve sonra da “Hafta sonu veya resmi tatil günlerinde akupunktur veya fitoterapi yap, böylece sana vermediğim maaşını halkın cebinden bu yolla kazan” diyor. Bakanlık bu uygulama ile; birinci basamağın asli koruyucu hekimlik görevini açıkça yok saymaktadır. Bu yolla hekimlerin özlük haklarının gaspı kolaylaşmaktadır ve ayrıca hekimler normal maaşını kazanabilmek için yasal dinlenme saatlerinde de çalışmaya zorlanmaktadırlar. Bir kez daha açıkça dile getirelim. Bu uygulama tamamen yanlıştır ve hemen geri dönülmelidir. Peki Bakanlık neden akupunktur ve fitoterapinin de içinde olduğu kısaca GETAT denilen geleneksel ve tamamlayıcı tıp denilen uygulamaları öne çıkarmaktadır” diye konuştu.
“Kamucu yaklaşıma dönülmelidir”
Sağlıkta dönüşüm projesi ile artık hizmete ulaşamayan milyonlarca hastanın dikkatini başka bir alana yöneltmekte olduğunu aktaran Aksaray, bu uygulamalar kanıta dayalı tıp çerçevesinde tartışılması gerektiğini ve bazılarının ancak sınırlı alanlarda ve tamamlayıcı olarak önerilmekte olduğunu kaydetti. Aksaray, “Bu kadar özveri ile çalışan bu gruba rağmen, koruyucu hekimlik uygulamaları, çok çeşitli nedenlerle hala toplumun yarısına hiç uygulanamamaktadır. Bakanlık bu eksiğini, başvurana hizmet verdiği sağlıklı yaşam merkezleri açarak veya kabul edilemez bir uygulamayla sokaklarda insanlarımızı tartıp obezite tanısı koymakla kapatacağını sanmaktadır. Bugün yukarıda ana başlıklarla dile getirdiğimiz sorunlar nedeniyle, birçok ASM kapanma noktasına gelmiştir. Sonuç hiç şüphesiz ki halk sağlığı tehlikesi ve zaten 2.-3. basamağa yığılmış olan hastaların, daha uzun süreler beklemesi, daha fazla hastaneye gitmesi, sağlık çalışanlarının daha fazla tükenmesi, tırmanan şiddet vakaları ve tabii ki maliyet artışıdır. Birinci basamak sağlık hizmeti; ticari kaygılardan, alternatif tedavi arayışlarından, yönü belirsiz uygulamalardan bağımsız olarak yürütülmelidir. Halkımızın sağlığını korumak, toplumda yanlış tedavi beklentilerini beslemek yerine, bilimsel tıp bilgisiyle hareket etmek hekimlik mesleğinin en temel yükümlülüğüdür. Sağlık Bakanlığı derhal kamucu yaklaşıma dönmelidir. Aile hekimliği uygulamasının koruyucu hekimlik boyutuyla güçlendirilmelidir. Bilimsel ve kanıta dayalı tıbbın dışına çıkan uygulamalara sadece birinci basamakta değil sağlık hizmetlerinin hiçbir alanında kesinlikle yer verilmemelidir” sözlerini kaydetti.