Eskişehir Bilecik Bölgesi Veteriner Hekimleri Odası'ndan kene uyarısı

Eskişehir Bilecik Bölgesi Veteriner Hekimleri Odası Başkanı Erdinç Yuva, Kene tutunmalarına karşı önemli uyarılarda bulunan Eskişehir Bilecik Bölgesi

Kene tutunması sonucunda ölümler bu yılda yaşandı. Eskişehir Bilecik Bölgesi Veteriner Hekimleri Odası Başkanı Erdinç Yuva keneye karşı yapılması gerekenler ile ilgili açıklamalarda bulundu.

2002 yılından bu yana artış gösteren kene vakalarının 2025 yılında ciddi boyutlara ulaştığını ifade eden Yuva, bu yılın ilk yarısında 7 bin 800'ü aşkın vaka tespit edildiğini dile getirdi.

Yuva, “ Maalesef bu vakalar sonucunda şu ana kadar ülkemizde 18 kişinin hayatını kaybettiği bildirildi. Keneler, taşıdıkları hastalıklarla sadece insan sağlığını değil, hayvan sağlığını ve içinde bulundukları ekolojik dengeyi de olumsuz etkileyebilmektedir. Bu nedenle, kene ile mücadele bireysel değil, toplumsal düzeyde ele alınması gereken bir konudur. Toplumun tüm kesimlerinin katılımıyla ortak bir strateji oluşturulmalıdır. Bu noktada elimizdeki en etkili araçlardan biri medya ve sosyal medya mecralarıdır. Bu kanalları etkin kullanarak kamuoyuna spot bilgiler sunmamız ve vatandaşlara kene hakkında neler yapmaları gerektiğini anlatmamız önem arz etmektedir. Unutulmamalıdır ki bu durum, korkunç bir vaka değil; sadece basit bazı korunma yöntemleriyle kontrol altına alınabilecek bir durumdur. Bu nedenle dün itibarıyla şehrimizin 7 ayrı noktasında, Büyükşehir Belediyemizle birlikte hazırladığımız bilgilendirici spotlar billboardlarda yayınlanmaya başlamıştır” şeklinde konuştu.

“Her Yıl Mücadele Edilmeli”

Hayvancılık ile uğraşan vatandaşlar için önemli uyarılarda bulunan Erdinç, özellikle büyükbaş ve küçükbaş hayvan besiciliği yapan vatandaşların nisan ve mayıs aylarında başlayarak eylül ve ekim aylarına kadar olan süreçte ektoparazitsel ilaçlamanın yapılması gerektiğinin altını çizdi. Yuva, “Bu ilaçlar, kene ile mücadelede oldukça etkilidir. Veteriner hekimlerimiz, vatandaşların bilgi alabileceği her noktada hazır durumdadır. Ayrıca bu mücadele ritmik ve sürekli olmalıdır. Yani sadece bir kez yapılması yeterli değildir. Her yıl bu mücadele tekrar edilmelidir. Hayvancılık faaliyetlerinin sürdürülebilirliği için bu önemlidir. Kene mücadelesinde bir diğer önemli konu ise mera ve barınaklardaki temizliktir. Barınakların çevresinde çalı, çırpı, moloz gibi kenelerin yaşayabileceği alanlar varsa, bu alanlar hızlıca temizlenmeli ve düz bir hale getirilmelidir. Bu bölgelerde düzenli dezenfeksiyon yapılarak işletme korunmuş olur. İşletmelerde çalışanlar da korunmalıdır. Çalışanların koruyucu kıyafet giymesi büyük önem taşır. Özellikle belirtilen dönemlerde alınacak bu önlemlerle, hem çalışanlar hem de işletme sahipleri kendilerini koruyabilirler. Hayvanlarla her gün temas edildiği için, yoğun sirkülasyon nedeniyle, temas sonrası ellerin ve yüzün sabunlu suyla yıkanarak hijyene dikkat edilmesi gerekmektedir. Bir diğer önemli konu ise işletmelere dışarıdan hayvan alınmasıdır. Yeni hayvanlar işletmeye doğrudan sokulmamalı, karantina alanlarında bekletilmeli, kene açısından kontrol edilip daha sonra işletmeye alınmalıdır. Bu uygulama oldukça kıymetlidir” sözlerini kaydetti.

“Kene Üzerine Sigara Basmayın”

Hayvancılık ile uğraşmayan vatandaşlar için de uyarılarda bulunan Yuva, vatandaşların basit bazı önlemlerle bu konuyu kolayca yönetebileceklerini belirtti.

Yuva, “Özellikle bağ, bahçe ve piknik alanlarında bulunulacağı zaman vatandaşlarımızdan açık renkli kıyafetler giymelerini istiyoruz. Bu sayede üzerlerine kene yapışırsa, yanlarındaki bir kişi tarafından kolayca fark edilebilir. Ayrıca çorap giyilmeli ve pantolon paçaları çorapların içine sokularak vücut korunmalıdır. Piknik örtülerinin de açık renkli olması tavsiye edilir. Peki, eve döndüğümüzde ne yapmalıyız? Aile bireyleri, vücutlarında kene olup olmadığını mutlaka kontrol etmelidir. Hayvancılıkla uğraşan vatandaşlarımız hayvanlarının üzerinde keneleri rahatlıkla görebilmektedir. Ancak bu keneleri çıplak elle çıkarmaya çalışmamalıdırlar. Çünkü bu temas sırasında mikroorganizmalar insanlara geçebilmektedir. Temas sırasında eldiven veya poşet kullanılmalıdır. Ve kesinlikle yapılmaması gereken şeyler vardır. Kenenin üzerine sigara basmak, kolonya, alkol gibi maddeler dökmek doğru değildir. Bu tür maddeler, kenenin organizma olarak tepki vermesine neden olur ve bu da hastalık bulaşma riskini artırır. Vücudumuzda kene bulduğumuzda ne yapmalıyız? Sağlık kuruluşuna yakınsak, en kısa sürede en yakın sağlık kuruluşuna gidilmelidir. Orada doktorlar gerekli müdahaleyi yapacaktır. Eğer sağlık kuruluşuna uzak bir yerdeysek, yine çıplak elle temas etmeden, poşet gibi bir koruyucu ile usulüne uygun şekilde keneyi çıkardıktan sonra en yakın sağlık kuruluşuna başvurulmalıdır. Bu temel kurallara uyduğumuz sürece, hastanelerdeki sağlık personeli gerekli önlemleri hızla alacaktır. Kene ısırmasının ardından 10 gün içerisinde yüksek ateş gibi belirtiler görülebilir. Bu durumda da vakit kaybetmeden en yakın sağlık kuruluşuna başvurulmalıdır” diye konuştu.

“Eskişehir’de İki Mahalle Karantina Altında”

Ülke genelinde tüm hayvan pazarları kapatılmasıyla ilgili de değerlendirmelerde bulunan Yuva, Veteriner hekim olarak sadece bir hayvanı tedavi eden kişiler olmadıklarını birinci önceliklerini koruma ve kontrol önlemleri olduğunu söyledi. Yuva, “Asıl görevimiz, hastalık ortaya çıktıktan sonra değil, ortaya çıkmadan önce koruyucu önlemleri almaktır. Bu bağlamda, Gıda Kontrol Genel Müdürlüğü dün itibarıyla Türkiye genelindeki tüm hayvan pazarlarını kapattı. Bu uygulama aslında çok yerinde bir karar. Neden derseniz, Kurban Bayramı sonrasında ülkemizin doğusundan batısına çok yoğun bir hayvan hareketliliği yaşandı. Bu sirkülasyonla birlikte bazı mihrak noktalar (hastalığın kaynağı olabilecek bölgeler) tespit edildi ve bu bölgelerde gerekli tedbirler alındı. Buraya kadar süreç oldukça olumlu ilerledi. Bu tedbirlerin ardından bizler, bu mihrak noktalarından şap hastalığı riski taşıyan hayvanlardan örnekler aldık. Bu örnekleri almamızın amacı ise, uyguladığımız aşıların türüyle ortaya çıkan hastalık tiplerini karşılaştırmak. Çünkü her aşı, her hastalık tipine etkili olmayabilir. Elde ettiğimiz sonuçlara göre aşılarımızın koruyuculuğunu değerlendiriyoruz. Son dönemde alınan örneklerde bazı tip farklılıkları tespit edildi. Bu farklılıklardan dolayı Tarım ve Orman Bakanlığı hemen harekete geçerek, yeni tip bir aşılama sürecini devreye aldı. Ancak bu aşının hayvanda etkili bir bağışıklık (titre) oluşturması için hayvan hareketlerinin durdurulması şart. Eğer hayvan hareketliliği durmazsa, aşının etkili olma şansı azalır. Hayvan pazarlarının kapatılmasıyla birlikte hayvan hareketliliği durur. Böylece hasta hayvanların başka bölgelere taşınması engellenmiş olur. Aynı zamanda, yaptığımız aşının hayvanın kanında yeterli seviyeye ulaşması için de zamana ihtiyacımız vardır. Bu süre en az 10-15 gündür. Bu süre zarfında hayvan hareketlerinin durması, aşının etkili olabilmesi için son derece kıymetlidir. Bu durum et ve süt üretimine çok ciddi zararlar vermez. Şap hastalığı, insan sağlığı açısından doğrudan etkili bir hastalık değildir. Yapılan araştırmalara göre, insanlara geçme riski düşüktür. Ancak özellikle buzağılar ve küçükbaş hayvanlar üzerinde ciddi etkileri olabilir. Bu hayvanlarda ölüm oranları yüksektir. Büyükbaş yetişkin hayvanlarda ise hastalık doğrudan ölümcül değildir ancak hayvanın genel sağlığını etkiler, kilo kaybına neden olur, verimini düşürür. Eskişehir'de şu an 2 mahallede karantina uygulaması devam etmektedir. Bu mahaller Sivrihisar Mülkköy Mahallesi, Seyitgazi Cevizli. Daha önce 10 olan karantina alanlarımızın tamamı şu an sönümlenmiş durumdadır. Ve belirttiğim gibi, bu uygulama Gıda Kontrol Genel Müdürlüğü’nün resmi yazısıyla birlikte yürürlüğe girmiştir. Hayvan hareketleri ülke genelinde durdurulmuştur. İnşallah çok kısa bir süre içinde, yani 10 ila 15 gün içerisinde bu tedbirlerin karşılığını net bir şekilde alabileceğimizi öngörüyoruz. Zaten sadece hayvan hareketlerini durdurduğunuzda bile birçok hastalık zinciri kendiliğinden kırılıyor, bu da doğrudan sonuca ulaşmamızı sağlıyor” dedi.

Kaynak: Haber Merkezi

Sağlık Haberleri