14 Mart Tıp Bayramı’nda doktorlar iş bıraktı. Doktorlar, ‘Başka Bir Sağlık Sistemi Mümkün’ başlığı ile gerçekleştirdikleri eylemlerine yürüyüş ile devam etti.
Eskişehir İl Sağlık Müdürlüğü hizmet binası önünden başlayan yürüyüş, İl Sağlık Müdürlüğü önünde son buldu.
Yürüyüşe katılanlar, mevcut sağlık sisteminin değiştirilmesi gerektiğini ve talepleri attıkları sloganlar ile dile getirdi. Gerçekleştirilen yürüyüşe, Cumhuriyet Halk Partisi Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer de katıldı.
Yürüyüş sonunda Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Şube Eş Başkanı Bülent Yıldırım, bir konuşma gerçekleştirdi.
Yıldırım, “Sağlık emekçilerine ek ödeme, teşvik ve benzeri adlarla yapılan, ekip anlayışını bozan, rekabet oluşturan ve çalışma barışını bozan ödeme yöntemi yerine yoksulluk sınırının üzerinde, tek kalemde, tamamı emekliliğe yansıyacak şekilde temel ücret ödenmesine başlanmalıdır. Temel ücret üzerine yapılan işin niteliği ve riski, eğitim durumu, kıdem yılı gibi kriterler ile giydirilmiş ücret belirlenmelidir. Hak edişlerin tavan ücret kat sayılarına takılmaması için, tavan ücret katsayıları yükseltilmelidir. Sağlık emekçileri uygulanan döner sermaye uygulamaları nedeniyle kamuda çalışan emsallerine göre daha erken vergi dilimine girmektedir. Yoksulluk sınırı üzerinde emekliliğe yansıyan temel ücret rejimine gidilinceye kadar emekliliğe yansımayan döner sermaye, teşvik ve benzeri isimler adı altında ödenen tüm ücretler vergi dilimi dışında bırakılmalıdır. Vergi dilimleri yüzde 10’da sabitlenmelidir. ASM’lerde uygulanan eziyet yönetmeliği geri çekilmeli, alanda örgütlü emek ve meslek örgütleri ile halk ve emekçiler yararına olacak yasal düzenleme için çalışma başlatılmalıdır. Sağlıklı bir toplum için tedavi edici hizmetler yeterli değildir. Koruyucu sağlık hizmetlerinin yeniden ele alınması ve güçlendirilmesi gerekmektedir. Yapılan ek gösterge düzenlenmesi yetersiz kalmıştır. Talebimiz olan 3600’den 7200 kadar kademeli ek gösterge uygulansın. OECD ortalamasında kadrolu güvenceli personel istihdamı yapılsın. Her türlü güvencesiz ve sözleşmeli çalışma kaldırılsın. Angarya çalışmanın biçimleri olan esnek çalışma, mesai dışı çalışma, fazla çalışma kaldırılsın. Angarya çalıştırmanın her türü yasaklansın. Çalıştırma zorunluluğu doğduğunda nöbet ücretleri saat ücretinin en az iki katı olmalıdır. Gece vardiyasında çalıştırılanların ücretleri yüzde 100 arttırılarak ödenmelidir. Şiddetsiz ve güvenli bir çalışma ortamı için yeni ve etkili “Sağlıkta Şiddet Yasası” çıkarılsın, mobbing ve baskılar son bulsun. Haklarında kesinleşmiş yargı karar bulunmayan ihraç sağlık ve sosyal hizmet emekçileri derhal göreve başlatılsın” ifadelerini kullandı.
"11 Binden Fazla Hekim Ülkemizden Ayrıldı"
Eskişehir Bilecik Tabip Odası Başkanı Nazan Aksaray da bir konuşma gerçekleştirdi.
Aksaray, “Her fırsatta dile getirdiğimiz gibi ülkemizde 2002 yılından bu yana sağlıkta dönüşüm denilen sağlığın topyekin özelleştirildiği, sağlığın alınır satılır meta olduğu, emeğimizin yok sayıldığı bir program uygulanmaktadır. Yıllardır itiraz ettiğimiz bu sistem gelinen noktada çökmüştür. Artık bu kötü sağlık sisteminin tüm vahim sonuçlarını halkımızla birlikte yaşıyoruz. Sağlık emekçilerinin emeğinin, bilgisinin, deneyiminin hiç öneminin olmadığı bu sistemde halkımızın sağlık hakkının da önemi yoktur. Bugün milyonlarca sağlık emekçisi, hakları gasp edilen, şiddete maruz bırakılan, ağır koşullar altında ezilen bir meslek grubuna dönüştürülmüştür. Niteliğin hiç önemsenmediği, çok sayıda muayene yapmayı, tetkik istemeyi, ilaç yazmayı emreden bu sistemde sağlık emekçileri artık tükenmiş durumdadırlar. Genç hekimler, sağlık emekçileri kendilerine değer verilen ülkelere gidiyorlar, ya da mesleklerini yapmayı bırakıyorlar. Son 5 yılda ülkemizden ayrılan hekim sayısı 11 bine ulaşmıştır” diye konuştu.
“Kötü Sağlık Sistemini Kabul Etmiyoruz”
Türkiye’nin dört bir yanında çok ağır ve kötü çalışma koşullarında, baskı ve mobbing altında görev yaptıklarını belirten Aksaray, uzun ve yıpratıcı çalışma saatleri, düşük maaşlar ve yetersiz personel sayısı ile hem fiziksel hem de psikolojik sağlıklarının tehdit altında olduğunu söyledi. Aksaray, “Mevcut sağlık politikası sağlık emekçilerine yönelik şiddeti artırmaktadır. Sağlık emekçilerinin emeği, toplumun her bireyinin sağlığını doğrudan etkilemektedir. Dolayısıyla bize ve halkımıza dayatılan bu kötü sağlık sistemini kabul etmiyoruz. İsteğimiz basit ve nettir. Herkesin kamusal, eşit, erişilebilir, ücretsiz ve nitelikli sağlık hizmetine ulaşabilmesini istiyoruz. Sağlığın hak olmaktan çıkarılıp alınıp satılır bir metaya dönüştürülmesi, hastalarımıza müşteri denilmesi ve sağlık bütçesinin özel sermayeye aktarılması demek olan sağlıkta dönüşüm projesine hemen son verilmesini istiyoruz. Bütçeden sağılığa ayrılan payın artırılmasını ve bu payın asıl olarak koruyucu sağlık hizmetlerine ayrılmasını istiyoruz. Merkezinde bilimin, insanın, emeğin, liyakatin olduğu, adil, demokratik, katılımcı çalışma ortamlarında çağdaş, bilimsel sağlık hizmeti vermek istiyoruz. Yöneticilerin liyakat sahibi olmalarını istiyoruz. Mobbingi ve baskıyı reddediyoruz. Şehir hastanelerinin sözleşmelerinin sonlandırılmasını, kapatılan devlet hastanelerimizin açılmasını istiyoruz. Hastalarımızın genel sağlık sigortası, muayene katılım payı, ilaç katkı payı adı altında paralar ödemesini istemiyoruz” şeklinde konuştu.
Kaynak: Haber Merkezi