"Sanal dünyada gerçek bağımlılık büyüyor"

Psikiyatri Uzmanı Dr. Burçin Nuri Akal, dikkat çeken bir davranışsal sağlık sorunu olarak öne çıkan ‘sanal kumar bağımlılığının', özellikle genç bireylerde psikiyatrik sorunlara kapı araladığını belirtti.

Psikiyatri Uzmanı Dr. Burçin Nuri Akal, sanal kumar bağımlılığı hakkında bilgilendirmede bulundu. Kumar bağımlılığının tütün veya alkol bağımlılığına benzer şekilde, beyindeki dopamin ödül sistemiyle ilişkili davranışsal bir bağımlılık türü olduğunu söyleyen Uzm. Dr. Akal, "Bu bozuklukta birey, kazanma heyecanıyla tekrar tekrar kumar oynama eğilimindedir ve sıklıkla kontrolünü yitirir. Süreç içerisinde dikkat dağınıklığı, gerçekçi olmayan inançlar, dürtüsellik ve risk almaya yönelik artan bir eğilim gözlemlenir" şeklinde konuştu.

"Bağımlılığın temeli erken yaşta atılıyor"

Ergenlik döneminden itibaren başlayan sanal kumar alışkanlığının ilerleyen yaşlarda gelişebilecek psikiyatrik sorunlar için risk oluşturan bir zemin hazırladığını belirten Uzm. Dr. Akal, "Özellikle genç erişkinlerde yalnızlık hissi, düşük benlik saygısı ve zayıf psikolojik dayanıklılık gibi faktörler, sanal kumar bağımlılığına yatkınlığı artırıyor. Savunmasız kişilik yapısına sahip bireylerde bu tür davranışsal bağımlılıkların gelişme riski çok daha yüksek" dedi.

Ruh sağlığı üzerindeki yansımaları

Sanal kumar bağımlılığının genellikle anksiyete, depresyon, sosyal izolasyon ve dürtüsellik gibi psikolojik belirtilerle birlikte görüldüğünü söyleyen Uzm. Dr. Akal, "Bu durum, bilişsel işlevlerde bozulma, duygudurum dalgalanmaları ve intihar riskinde artışla ilişkilendirilmiştir. Bağımlı bireylerde kendini suçlu ve değersiz hissetme yaygın olup, bu olumsuz duyguların tekrar kumara yönelimi tetikleyebildiği bilinmektedir" diye konuştu.

Tanı ve tedavi yöntemleri

Sanal kumar bağımlılığının etkin tedavisi için öncelikle doğru tanının konulmasının gerektiğini vurgulayan Uzm. Dr. Akal, "Klinik değerlendirme sürecinde bireyin davranışları, düşünce kalıpları ve bağımlılığın günlük yaşam üzerindeki etkileri detaylı şekilde incelenir. Tedavi sürecinde ise çeşitli psikoterapi yöntemleri, destek grupları ve gerektiğinde ilaç tedavisi kullanılır" dedi.
Bilişsel Davranışçı Terapinin (BDT), zararlı düşünce kalıplarını tanıtarak, yeniden yapılandırma, tetikleyici faktörlerle başa çıkma stratejileri geliştirdiğini belirten Uzm. Dr. Akal, "Aile terapisi ve grup desteği, sosyal destek aracılığıyla yalnızlık ve suçluluk duygusunu azaltır. İlaç tedavisi, antidepresanlar, ruh halini düzeltebilir; opioid antagonistleriise dürtü kontrolüne katkı sağlayabilir. İnternet temelli terapi uygulamaları, online BDT destekli metotlar, erişimi kolaylaştırarak terapinin sürdürülebilirliğini destekler" ifadelerine yer verdi.

"Tedavi gecikirse etkisi büyüyor"

Bir davranışsal bağımlılık olarak sanal kumarın bireyin sosyal bağlarını zayıflattığını, finansal sorunları tetiklediğini ve ruh sağlığını olumsuz etkilediğini söyleyen Uzm. Dr. Akal, "Erken teşhis edilmeyen olgular zamanla hem kişinin psikiyatrik desteğe ihtiyacına yol açar hem de toplumda çevresel ve ekonomik yük oluşturur" dedi.

Kaynak: İHA

Sağlık Haberleri