Büyük Birlik Partisi (BBP) MKYK Üyesi Ahmet Ulupınar, “Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarıyız. Elbette ülkemizde terör olmasını istemiyoruz. Terörün sona ermesini istiyoruz. Ama bunun mutlaka şartsız, koşulsuz, pazarlıksız bir şekilde olması gerekir. Terör örgütü tamamen feshedilmeli, tüm silahlarını, mühimmatını, elemanlarını teslim etmelidir” dedi.
Büyük Birlik Partisi (BBP) MKYK Üyesi Ahmet Ulupınar, BBP İl Başkanı Taha Baksan ile birlikte parti il binasında parti çalışmaları ve ülke gündemine dair açıklamalarda bulundu. Büyük Birlik Partisi (BBP) MKYK Üyesi Ahmet Ulupınar, “Terörsüz Türkiye” sürecine dair değerlendirme yaptı. Ulupınar, “Cumhurbaşkanımız geçtiğimiz günlerde tarihi bir konuşma yaptı. Orada terör örgütünün kendini feshetmesi ve silah bırakmasıyla ilgili bazı cümleler kurdu. Biz bu konuya temkinli yaklaştık. Neden temkinli yaklaştık? Çünkü daha önce Türkiye “çözüm süreci” adı altında bir süreç yaşadı. Biz o dönemde de Büyük Birlik Partisi olarak 21 ayrı şehirde paneller düzenledik. Bu süreci “çözüm değil, çözülme süreci” olarak nitelendirdik. Maalesef o süreç çok acı bedellere sebep oldu. Yüzlerce askerimiz, polisimiz, vatandaşımız şehit oldu. Şehir içlerinde Cizre, Şırnak gibi yerlerde terör örgütü hazırlık yaptı, tüneller kazdı, eylemler gerçekleştirdi. O sürecin nasıl bittiğini hepimiz hatırlıyoruz.
Şimdi tekrar önümüze “Terörsüz Türkiye” diye bir süreç konuldu. Öncelikle şunu belirtelim. Biz Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarıyız. Elbette ülkemizde terör olmasını istemiyoruz. Terörün sona ermesini istiyoruz. Ama bunun mutlaka şartsız, koşulsuz, pazarlıksız bir şekilde olması gerekir. Terör örgütü tamamen feshedilmeli, tüm silahlarını, mühimmatını, elemanlarını teslim etmelidir” sözlerini kaydetti.
“Egemenlik Bölünmez, Paylaşılamaz, Devredilemez”
Sürecin başladığı günden beri yaşanan gelişmeleri anlatan Ulupınar, egemenliğin bölünemez, paylaşılamaz, devredilmez bir olgu olduğuna vurgu yaptı.
Ulupınar, “Cumhurbaşkanımızın konuşmasından sonra birkaç gelişme oldu. 2 saat geçmeden Pervin Buldan çıktı ve Bu bir ittifak süreci değil, sadece terör örgütünün feshedilmesiyle ilgili bir birliktelik” dedi. Sayın Cumhurbaşkanı da “AK Parti ve MHP olarak yola devam edeceğiz” dedi. Ancak bu açıklamalar karıştırıldı. Çok kısa süre sonra, Suriye’deki terör örgütü elebaşlarından biri “Biz silah bırakma sürecinde değiliz, hiçbir şeyi kabul etmiyoruz” dedi. Ardından terör örgütünün siyasi uzantısının yöneticileri “20 maddelik teklif verdik, gerçekleşmesini istiyoruz” diye açıklama yaptı. Daha sonra Cemil Bayık, “Kurucu öndere özgürlük” adı altında manifesto yayınladı. Burada dağ kadrolarının Türkiye’ye entegre edileceğini, halkın içine karışacaklarını, siyaset yapacaklarını, işçi, memur olacaklarını söyledi. Biz vatanını, milletini seven insanlar olarak bunları reddettik. Çünkü bunlar eli kanlı teröristlerdir. 15 Ağustos’ta terör örgütü yandaşları büyük bir şenlik düzenledi. Adına da “İlk Kurşun Kutlaması” dediler. 15 Ağustos 1984’te Eruh ve Şemdinli’de ilk saldırılarını yapmışlardı. Devletimiz ilk şehitlerini o tarihte verdi. Bu sözde kutlamalar bile teröristlerin niyetini ortaya koymaktadır. Biz diyoruz ki. 40 yıldır vatanı kan gölüne çeviren bu hainlerden vatanseverlik beklemek mümkün değildir. Bunlar emperyalizmin maşasıdır. Rahmetli Muhsin Başkanımızın dediği gibi, “Abdullah Öcalan ne Türktür ne Kürttür; gayri meşru bir varlıktır.” Biz de hâlâ aynı noktadayız. Bugün bakıyoruz, eli kanlı teröristler birkaç sembolik törenle silah bıraktıklarını söylüyor ama gerçek bu değil. 30 kişi tüfek bırakıyor ama Amerika Birleşik Devletleri eliyle bölgeye 11 bin TIR dolusu silah gönderildi. Eğer gerçekten samimilerse, o silahların hepsini teslim etsinler. Öte yandan, terör örgütünün siyasi uzantılarının yöneticileri hâlâ İstiklal Marşı’na saygı göstermiyor. Ellerini kollarını bağlayarak okumuyorlar. Bu anlayış değişmiyor. Bizim kadim Türk devlet anlayışımıza göre egemenlik bölünmez, paylaşılamaz, devredilemez. Bu gerçeği herkes bilmelidir” diye konuştu.
“İdam Geri Getirilmeli”
Bazı suçları işleyen kişilerin idam edilmesi gerektiğini söyleyen Ulupınar, İdam cezasının geri getirilmesini gündeme getirdi.
Ulupınar, “ Bu konuyu defalarca gündeme getirdik. İdam konusu. Birkaç gün önce maalesef 4 yaşında, daha minicik bir çocuk, bir melek. Bir inşaat işçisi diyelim ama aslında bir yaratık tarafından. Başka bir tabir kullanmıyorum. 4 yaşındaki çocuğa önce tecavüz ediliyor, sonra katlediliyor. Şimdi biz bunu alacağız, yargı önüne çıkaracağız, cezaevinde yedireceğiz, içireceğiz, nefes alacak, yaşayacak. Yani assanız bile, idam etseniz bile inanın bu ailenin yüreği soğumaz. O yüzden biz, Büyük Birlik Partisi olarak, daha önce de gündeme getirmiştik; şimdi bir kez daha gündeme getiriyoruz. İdam konusu özellikle üç unsurla ilgili olmalı. Ormanlarımızı yakan vatan haini şerefsizler. Bunların hiçbir ceza ehliyeti olmamalı, direkt idam edilmeli. Çocuk ve kadınlara tecavüz edip öldürenler mutlaka idam edilmeli. Bazıları zevk için adam öldürüyor. Bir bakıyorsunuz, “Alkollüydüm, bilmem ne yedim” diye ifade veriyor. 20 yerinden bıçaklıyor; “Sevgilim başkasına baktı” diyor. Geçenlerde yine sokakta bir kardeşimize laf atılma meselesinden dolayı bir çocuğumuz 28 kere bıçaklandı. Bu nasıl bir vahşet? Bunlara mutlaka idam istiyoruz. Terör eylemlerine bulaşmış teröristler. Vatan hainleri için mutlaka idam talep ediyoruz. Bunu buradan bir kez daha dile getirmek istiyorum. Büyük Birlik Partisi olarak bu üç suç türüne karşı idamın geri gelmesini istiyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımız geçtiğimiz yıllarda şöyle bir söylemde bulunmuştu. “Meclisten idam kararı çıkarsa, önüme imza için gelirse ben imzalarım” demişti. Meclis’te bunu çıkarmanın yolları var, sayıda da yeterlilik var. Biz o yüzden inatla Türkiye Büyük Millet Meclisi’nden bu suçlara karşı idamın geri getirilmesini talep ediyoruz” şeklinde konuştu.
“Ekim’de İl Kongresi Yapacağız”
Büyük Birlik Partisi Eskişehir İl Başkanı Taha Baksan da partisinin kongre sürecine dair açıklamalarda bulundu. Baksan, “Günyüzü kongremizi tamamladık. Sırada diğer ilçelerimiz var. İnşallah Eylül ayı içerisinde onları bitirdikten sonra, Ekim ayı içerisinde ilk olarak il kongremizi gerçekleştirip daha sonra Ankara’da büyük kurultayımızı yaparak yolumuza devam edeceğiz. Eskişehir İl başkanlığı görevine yeniden aday olmayı düşünüyorum. Büyük Birlik Partisi olarak ben yerel seçimlerden hemen önce il başkanlığı görevine getirildim. Yerel seçim çalışmalarında bulunduk. Günyüzü İlçe Belediyesini Büyük Birlik Partisi olarak kazandık. Onun haricinde bir de Alpu aday çıkarmıştık. Orada yarışan adayımız vardı ama üçüncü olduk. Takdir böyleymiş. Bu süreçte çalışmalarımız devam ediyor. Devam edeceğiz. Eylül ayı içerisinde ilçe kongrelerini bitireceğiz inşallah. Eskişehir il kongresi de Ekim veya Kasım gibi olacak. Hem ilçelerde hem il merkezinde olmak üzere üye kayıt stantlarımız var. Arkadaşlarımız sahada üye kayıt çalışmaları yapmaktalar. Bu kapsamda çalışmalarımıza devam ediyoruz. Elimizden geldiğince gayret gösteriyoruz” dedi.