Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Ayşe Ünlüce, Türkiye’deki ekonomik sıkıntılarını belediye çalışmalarına ve yapılacak projelerine olan etkisiyle ilgili değerlendirmelerde bulundu.
Ünlüce, “Ülkemiz ne yazık ki krizler ülkesi. Özellikle son 5 yıldır çok yoğun bir ekonomik kriz döngüsü içerisindeyiz. Yanlış ekonomi politikalarının yanında, 2020’de pandemi, 6 Şubat 2023’te Kahramanmaraş merkezli 11 ili etkileyen deprem afeti ile bu süreç başka bir noktaya verildi. Aynı zamanda derinleşen yoksulluk kentlerde daha belirgin hale geldi. Hal böyle olunca bütçemizin büyük kısmını sosyal desteklere ayırmak zorunda kaldık. Mutfaktaki yangının büyüdüğü, insanların beslenemez hale geldiği bir ortamda belediyelerin mega projeler yapması düşünülemez. Yerel seçim öncesi Dengeli Kalkınma Modeli adını verdiğimiz 70’ten fazla proje açıklamıştık. İşte o projelerin hepsi ayağı yere basan projelerdi. Onu da yaparız, bunu da yaparız demedik. Çünkü bir ekonomik kriz var ve bundan en çok etkilenen de halk ve halkın belediyeleri. Bu sebeple ölçülü vaatlerimizi bir bir hayata geçiriyoruz. Ancak tasarruf tedbirleri, belediye kaynaklarından borç kesilmesi gibi birçok etkenle karşılaştık. Engellenme mazeretine sığınmadan halka hizmette geri durmuyoruz. Örneğin toplu ulaşımı her ay 100 milyon lira sübvanse ediyoruz. Halkın temel ihtiyaçlarına cevap verecek her hizmet aksamadan yürütülüyor. Çünkü seçim döneminde finansal altyapısı olmayan, sırf oy uğruna olmayacak vaatler vermedim. Bu işin mutfağından geliyorum ve her duruma karşı tedbirli olunması gerektiğinin farkındayım. Bu krizin yakın zamana kadar da biteceği öngörülmüyor. Elbette maliyetlerdeki artış belediye bütçelerini alt üst etti. Sürekli yapılan zamlar nedeniyle bütçeler ön görülemez hale geliyor. Her şeye rağmen Eskişehir’in en iyi hizmeti alması için mücadele ediyoruz. Asfalt üretiminden kent mobilyalarına kadar birçok üretimi kendimiz yapıyoruz. Projelerde adım adım ilerliyoruz. İsteriz ki böyle ekonomik krizler olmasın, biz de sosyal destekler yerine şehrimiz için yatırımlara daha fazla kaynak ayırabilelim. Son olarak bir diğer konu ise elektrik otobüs alımı çalışmamız. Bununla ilgili ihaleye çıktık. Kredisini de bulmuştuk. Ancak ne yazık ki Cumhurbaşkanlığı bütçe yatırım programına kabul edilmedi. Böylece ihale de iptal oldu. Bunun üzerine İlbank’a ‘krediyi kullanabilecek miyiz, ne yapacağız’ diye bir yazı yazdık ancak henüz bir cevap vermediler. Bir plan dahilinde projelerimizi tek tek hayata geçirmeye, Eskişehir için en iyisini yapmaya devam ediyoruz” diye konuştu.
“Dönüşüm Siyaset Üstü Ele Alınmalı”
Eskişehir’in depreme hazır olması noktasında yapılan çalışmalar ile ilgili değerlendirmelerde bulunan Ünlüce, konunun siyaset üstü bir şekilde ele alınması gerektiğine vurgu yaptı.
Ünlüce, “Bu sorunun karşısında şöyle bir soru daha var. Türkiye depreme hazır mı? İşte bu meselenin özeti bu. Tek başına bir şehrin depreme karşı hazır olması da yetmiyor. Kahramanmaraş’taki büyük depremden 11 kent etkilendi. Bu bir bütüncül yaklaşım gerekir. Yasal mevzuatlar, yetki karmaşaları hepsi ayrı bir sorun. Eskişehir’de bu konu uzunca bir zamandır gündemimizde. Büyükşehir Belediyesi olarak yaptığımız “Gündoğdu 1, 2, 3” ayrıca Porsuk Çayı kenarında Çukur Çarşı’dan başlayıp Salhane Köprüsü’ne kadar giden alanı kapsayan “Porsuk 1 ve 2” diye isimlendirdiğimiz kentsel dönüşüm alanlarımız var. Çalışmalarımız sürüyor. Planlamasını yaptık. Bölgede yatırımcılar yatırımlarına başladı. Ayrıca İnşaat Mühendisleri Odası ile 52 mahallede 52 bin binanın durumunu inceledik. Tablo şu; Eskişehir’de özellikle kent merkezinde yoğunlaşan, 99 depremi öncesi deprem yönetmeliğine uygun şekilde yapılmayan bitişik nizam, yüksek katlı çok sayıda bina var. Buralarda dönüşüm çok büyük bir ekonomik güçle yapılabilir. Bu konuda hükümetin topyekun bir dönüşüm için bir planı olmalı. Finansman modelleri oluşturulmalı. Eskişehir gibi ülkemizin dört bir yanında da benzer sorunlar var. Topu birbirine atmadan hep birlikte dönüşüm sağlanmalı. Eskişehir’de bu hassas konuyu siyaset üstü bir bakışla ele almalıyız. Siyaseten eleştirmek yerine merkezi idare, yerel yönetimler, yatırımcılar ve kentin tüm dinamikleri birlikte hareket etmeli. Diğer yandan Büyükşehir Belediyesi olarak afetlere hazırlık kapsamında çok sayıda çalışmamız var. Mobil aşevi, mobil ekmek fırını oluşturduk. Şu an Afet Koordinasyon Merkezimizi inşa ediyoruz. İtfaiyemizi hem insan kaynağı hem teknolojik yönden güçlendirdik. Altyapı ve üstyapıyı güçlendiriyoruz. Ama sonuç olarak depreme hazırlık ve dönüşüm konusunda tüm şehir ele ele verirse çözüme gitmek de çok kolay olur” diye konuştu.
“158 Bin Ton Asfalt Çalışması Yaptık”
Kırsal ilçelerin gelişimine büyük önem verdiklerini belirten Ünlüce Kent merkezi ile eş zamanlı 12 kırsal ilçede de altyapı ve üstyapı yatırımlarını artarak sürdüklerini kaydetti.
Ünlüce, “İlçelerimizde kanalizasyon, içme suyu ve yağmur suyu hattı yapımları ile altyapı sorunlarını kaldırdık. Aynı zamanda ilçe merkezlerindeki ana cadde ve bulvarların yanında mahallelerde yoğun bir şekilde yol yapım, bakım ve onarım çalışması yürütüyoruz. Geçtiğimiz yıl merkez ve kırsal mahallelerde toplam 158 bin ton asfalt çalışması yaptık. Bu yılın sadece Nisan ayından bu yana 60 bin ton asfalt yine Büyükşehir Belediyemizin tesislerinde üretilerek yollarda kullanıldı. Tabi yalnızca altyapı ve üstyapı değil. Bunların yanında tarım ve hayvancılık, eğitim, sosyal destekler, kültür ve sanat gibi birçok alanlarda projeler yürütüyoruz. Bu kapsamda merkezde 6 noktada hizmet veren ESMEK’lerimizi Alpu, Beylikova, Çifteler, İnönü, Mihalgazi, Sarıcakaya ve Sivrihisar’a da taşıdık. Merkezlerimizde ücretsiz kurs, mesleki eğitimler ve atölyeler ile çocuklara ve yetişkinlere hizmet veriyoruz. Çocuk Oyun Evleri ile ailelerin yanında oluyoruz. Sosyal belediyecilik anlayışımız kapsamında kırsal ilçelerdeki öğrencilere kırtasiye, beslenme gibi destekler sağlıyoruz. Kadın Danışma ve Dayanışma Merkezimiz ile ilçe ve mahallelerinde yaşayan kadınlara psikoloji, sağlık, şiddetle mücadele, sosyal destek ve hukuki danışmanlık konularında ücretsiz hizmet veriyoruz” diye konuştu.
“32 Binden Fazla Zeytin Fidanı Dağıttık”
Kırsalda üretimi desteklemek amacıyla yapılan projeler hakkında da değerlendirmelerde bulunan Ünlüce tarımdan hayvancılığa üretimin artırılması için yapılan çalışmaları sıraladı.
Ünlüce, “Küçükbaş Hayvan Yetiştiriciliğini Geliştirme Projemizle Mihalıççık, Seyitgazi ve Alpu ilçemizdeki koyun ağıllarımızda yetiştirdiğimiz küçükbaş hayvanları üreticilerimize destek olarak veriyoruz. Ayrıca hayvan yetiştiricilerini yem, mineral blok, yemlik, süt sağım makinası, saman balyası gibi desteklerle güçlendiriyoruz. Zeytinciliği Geliştirme Projesi ile Orta Sakarya Vadisinde, 257 çiftçiye 32 binden fazla zeytin fidanı dağıttık. Zeytinciliğin canlandığı bölgede Türkiye’nin en kaliteli natürel zeytinyağlarından biri olan Dorlion’u şehrimize ve ülkemize kazandırdık. Eskişehir; Çin'den başlayarak Akdeniz ve Anadolu üzerinden Avrupa'ya uzanan tarihi İpek Yolu’nun Anadolu’daki en önemli duraklarından. İpekböcekçiliği Geliştirme Projesi ile on binlerce dut fidanını üreticilere dağıttık. Projenin devamı olarak tasarladığımız Midas İpek Evi’ni açtık. Sarıcakaya İğdir mahallesinde İpek Köyü projesini hayata geçireceğiz. Bu proje Türkiye’ye model olacak. Diğer yandan Türkiye’de ilk kez Eskişehir’de uygulanan Hasat Desteği Projemiz ile küçük çiftçinin yüzünü güldürdük. Hasat desteğinden 1500’ün üzerinde çiftçi faydalanırken 5 bin futbol sahası büyüklüğünde alan hasat edildi. Çiftçimize ücretsiz “Mobil Cihaz ile Toprak Analizi” desteği vererek üretimi destekliyoruz. Küçük çiftçiye tohum, gübre, hasat, fide, fidan gibi destekler sağlıyoruz. 6 binden fazla çiftçiye bu şekilde destek ulaştırdık” ifadelerini kullandı.
“2 Milyon Metrekare Atıl Tarım Arazisini Üretime Kazandırdık”
Kuru tarım projesini yeniden canlandırmak için yapılan çalışmalar hakkında değerlendirmelerde bulunan Ünlüce, kırsal bölgelerdeki kültür sanat faaliyetleri hakkında da bilgi verdi. Ünlüce, “Bir diğer önemli adımımız ise Cumhuriyet’in ilk yıllarında Eskişehir’de hayata geçirilen kuru tarım projesini yeniden ayağa kaldırmak oldu. Kuru tarım konusunda Seyitgazi ilçe belediyemizle iş birliği yaparak ektiğimiz tohumlardan elde edilen hasadı çiftçimize dağıttık. Bu dönem belediyemize ait 725 bin metrekare büyüklüğü sahip arazide kuru tarım uygulaması yaptık. Yine çiftçimize tohum desteği sağlamaya devam edecek, hasattan elde edilen ürünleri de ihtiyaç sahiplerine ulaştıracağız. 2 milyon metrekare atıl tarım arazisini ilçe belediyelerimizle protokol yaparak üretime kazandırdık. Buradan çıkan hasat ile küçük çiftçiyi destekledik, sosyal destek kapsamında ihtiyaç sahiplerine un desteği sağladık. Üreticileri arıcılık, lavanta aromatik bitki üretimi gibi alanlara teşvik ettik. Frig Vadisi içerisinde yer alan Han ilçemizin yollarını tamamlayarak bölgeyi turizme açtık. Beylikova ilçemizde Yalınlı Doğrul Havuzları ve Mesire Alanının yapımına destek olduk. Şimdi de ilçe merkezindeki aquapark ve havuzları yeniden ilçeye kazandırmak için çalışma başlattık. Sarıcakaya Mayıslar mahallesindeki Plastik Kasa Üretim Tesisinin ardından şimdi de Beylikova’da mezbaha kurarak ilçenin hayvancılıkla gelişimini büyüteceğiz. Çifteler ilçesinin kalbi olan Cumhuriyet Meydanı’nı modern bir proje ile yeniden yapıyoruz. Seyitgazi ilçesi Doğançayır mahallesinde 23 bin 427 metrekare alana sahip Nazım Hikmet Parkı yapımını gerçekleştirdik. İlçe belediyelerimizle çok sayıda ortak projemiz var. Mahmudiye Göletli Parkın yapımı, Seyitgazi Taşlık Çiftlik Köy Projesi, Mihalıççık’a kazandırdığımız Meyve Sebze Kurutma ve Gıda İşleme Tesisinin işletmesini Mihalıççık Belediyesi’ne devretmek gibi adımlar attık. Kültür ve sanat etkinliklerimizi ilçelere yayıyoruz. Tiyatro gösterileri, çocuklar için kukla gösterileri, konserler, Köyümüzde Şenlik Var projesi, ilçelerde düzenlenen sergiler gibi çalışmalarla sosyal yaşamı canlandırıyoruz. Gençlik Merkezlerimiz aracılığıyla gençlerin ilçelerimizin başta turizm ve sosyal yaşama canlılık getirmesini amaçlayan geziler, kamplar, sosyal ve kültürel etkinlikler düzenliyoruz. Kırsaldan şehre göçü durdurmak ve genç nüfusun yeniden kırsalın gelişiminde rol oynamasını sağlamak en büyük hedefimiz. Bunun için de yatırımlarımıza devam ediyor. Kalkınma kırsaldan başlar. Bu çalışmalar yaptıklarımızın kısa bir özeti. Planlamasını yaptığımız projelerimiz var. Sırayla hayata geçireceğiz. Daha fazlasını yapmaya, ilçelerimizin her yönden gelişmesine güç katmaya devam edeceğiz” şeklinde konuştu.
“Adil Davranmak İlkesinden Asla Vazgeçmeyeceğiz”
Kenar mahallere yapılan yatırım ile şehir merkezinde gerçekleştirilen çalışmaların adil dağılmadığı yönündeki eleştirilere yanıt veren Ünlüce, şehirdeki her mahallenin belediye açısından kıymetli olduğuna vurgu yaptı. Ünlüce, “Hedefimiz şehrimizin her noktasına adil ve dengeli hizmet götürmek. Çünkü "eşitlik" ve "adalet" kavramları birbirinden farklıdır. Eşitlik, herkese aynı miktarda hizmet sunmayı ifade eder. Adalet ise, ihtiyaca göre hizmet sunarak aradaki farklı kaldırmak ve fırsat eşitliği sağlamaktır. Dolayısıyla adaletli olmak adına, bazen eşit olmayan ama dengeli bir dağılım gerekir. Öncelikle şunu açık yüreklilikle söylemek isterim ki; şehrimizin her mahallesi son derecede kıymetli. Bu şehirde herkes aynı haklara sahip ve belediye hizmetlerinden eşit şekilde faydalanıyor. Özellikle imar düzenlemeleri, ulaşım, park, spor, eğitim, sosyal faaliyetler, kültür ve sanat çalışmalarımızı artırdık. Mahallelerimizi ziyaret ediyor, hemşehrilerimiz ile buluşuyoruz. Muhtarlarımızla sürekli temas halindeyiz. Stratejik planımızda olduğu gibi katılımcı bütçe uygulamasını da hep birlikle yapıyoruz. Her mahallede yaşayan hemşehrimin daha iyi koşullarda, huzurlu, güvenli ve sağlıklı bir yaşam sürebilmesi en doğal hakkı. Şeffaflık ve katılımcılıkla, herkesin mutlu olduğu bir şehir inşa etmeye devam edeceğiz. Kimse endişe etmesin. Adil davranmak ilkesinden asla vazgeçmeyeceğiz” şeklinde konuştu.
“Zamanla Alışkanlıklar Oturacak”
Bisiklet yollarının trafiği olumsuz etkilediği ile ilgili eleştirilere dair de açıklamalarda bulunan Ünlüce, şehirlerin sadece araçlar için olmadığı aynı zamanda insanlar için olduğunun altını çizdi. Ünlüce, “Bildiğiniz üzere 72 kilometre uzunluğunda bisiklet park istasyonlarını içeren kapsamlı bir ulaşım dönüşümü yapıyoruz. 3 etap halindeki projemizin ilk etabı tamamlanmak üzere. Öncelikle bisikleti tıpkı tramvay, otobüs, minibüs gibi ulaşım bir parçası olarak görüyoruz. Bu proje hobi amaçlı yapılmadı. Hatırlarsınız, 2004 yılında tramvay ilk yapılırken gelen tepkiler, hatta yapılan eylemler hepimizin hafızalarında. Ama bugün her mahalle tramvay istiyor. O gün de, “İki Eylül Caddesine ve İsmet İnönü Caddesine araç girmeyecek, bu nasıl olacak? Böyle proje yapılır mı?” deniyordu. Şimdi araçların bu bölgelere girmesini kim ister? Bu sebeple geçmişte olduğu gibi bugün de eleştirilerin olması gayet doğal. Şehirler, araçlar için değil insanlar içindir. Zamanla alışkanlıklar oturacak. Daha az araç kullanımı ile sağlıklı bir çevre, sağlıklı bir ulaşım dönemi başlayacak. Emin olun 2-3 yıl sonra bugünlerdeki tartışmaları hatırlayan herkesin yüzünde bir tebessüm olacak. Bunu net olarak söyleyebilirim” ifadelerini kullandı.