Porsuk Barajı alarm veriyor: Eskişehir susuz kalabilir

Eskişehir’in en önemli su kaynağı olan Porsuk Barajı’nda su seviyesi yüzde 30’lara kadar geriledi. CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer, su sıkıntısının çözümü için birliktelik çağrısı yaptı.

Eskişehir’de Porsuk Barajı’nın su seviyesi her geçen düşüyor. Susuzluk tehlikesi zilleri kent için çalmaya başladı. Susuzluk sorunu ile ilgili açıklamalarda bulunan CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer, su soruna bütüncül bir çözüm bulunması gerektiğini belirtti.

Çakırözer, “İklim değişikliği ve kuraklık sonrasında Eskişehir, en fazla etkilenen bölgelerden biri oldu. Su kaynakları sınırlı olduğu için yapmamız gereken, bu konuya bütünsel bir çözüm bulmaktır. Bütünsel derken şunu kastediyorum, Birbirimizi suçlamadan, herhangi birine “sen suçlusun, ben suçluyum” demeden Eskişehir’in su sorununu çözmek. Su sorunu nereden kaynaklanıyor? Tabii ki iklim değişikliğinden, tabii ki kuraklıktan kaynaklanıyor. Ama bir taraftan da bizlerin bu kuraklık karşısında, suyun azalması noktasında hayatımızı nasıl yürüteceğimiz konusunda, çiftçilerden şehirde yaşayanlara, yönetimlerden belediyelere ve diğer kamu kurumlarına kadar herkesin yeni düşüncelere, yeni projelere ihtiyacı var. Bunun bence Sayın Valimiz, Sayın Büyükşehir Belediye Başkanımız, biz milletvekilleri, ilgili kamu kurumları hepsinin bir araya gelerek bütüncül bir şekilde şu soruları yanıtlaması gerekiyor. Su kaynaklarımızı nasıl koruyabiliriz, nasıl artırabiliriz. Mevcut suyumuzun tasarruflu kullanımını nasıl sağlayabiliriz. Eskişehirlinin derdi hepimizin derdidir. Çözersek birlikte çözeriz, çözemezsek de hep birlikte sıkıntıları yaşarız” şeklinde konuştu.

“Kuru Tarıma Geçiş Önemli”​

Susuzluk sorunuyla ilgili kuru tarıma geçişin önemli bir adım olacağını aktaran Çakırözer, devlet kurumlarına çağrıda bulundu. Çakırözer, “Çiftçilerimizin özellikle kuru tarıma geçişi önemlidir. Peki çiftçi kuru tarıma nasıl geçecek? Siz, “pancar üretme, mısır üretme” diyeceksiniz. Ama 50, 60, 100 yıldır bunları üreten çiftçi, kuru tarımı teşvik ederek yönlendirilmeli. Yani çiftçiye sadece “mısırı bırak, pancarı bırak” dediğinizde o çiftçi bırakamaz. Çünkü kuru tarımdan aldığı gelir, mısır veya pancardan aldığı gelirden daha düşük olduğu için doğal olarak mısıra ve pancara yöneliyor. O zaman kuru tarımı, buğdayı, arpayı teşvik etmesi lazım. Kimin? Devletin, kamu kurumlarının, Tarım Bakanlığı’nın ve ilgili yerel kurumların” diye konuştu.

Siyaset Haberleri