CHP’de Gençlik Kolları krizi: Talat Yalaz’dan açıklama

CHP’de şoke eden bir olay yaşandı. CHP Odunpazarı İlçe Gençlik Kolları Ali Eren Doğan ile birlikte arkadaşlarının CHP İl Gençlik Kolları Oğuzhan Demir’e saldırması kamuoyunda yankı uyandırdı.

CHP Odunpazarı İlçe Gençlik Kolları Ali Eren Doğan ile birlikte arkadaşlarının CHP İl Gençlik Kolları Oğuzhan Demir’e saldırdığıyla ile ilgili oluşan gündeme dair CHP İl Başkanı Talat Yalaz, açıklamalarda bulundu.

Yalaz, “konu ile alakalı ciddi bir bilgi kirliliği var. CHP Eskişehir İl Gençlik Kolları Başkanı Oğuzhan Demir de CHP Odunpazarı Gençlik Kolları Başkanı Ali Eren Doğan da farklı şeyler anlatıyorlar. Bu tür olaylarda, daha önce de benzerlerine yaklaşırken benimsediğim yöntemle, sağduyulu ve temkinli hareket edilmesi gerektiğini düşünüyorum. Olayın nasıl cereyan ettiğinin net bir biçimde ortaya konulması gerekir. İki taraf da farklı anlatımlar sunuyor ancak olay, başlı başına üzücü bir vakadır. Cumhuriyet Halk Partisi Gençlik Kolları'nın bu şekilde gündeme gelmesi, bizler açısından da üzüntü vericidir. Olayın tüm boyutları anlaşılmadan açıklama yapmak bana yakışmaz. Zira dediğim gibi, taraflar olayı farklı şekilde aktarıyor. Biz de doğal olarak olayın üzerine gidiyoruz ve gerekli bilgileri edinmek için sürece dahil oluyoruz. Bu açıdan bakıldığında, olayın kendisi zaten başlı başına üzüntü verici bir durumdur. Olay, iki arkadaş arasında, birlikte oturdukları bir ortamda cereyan etmiştir. Yani bu, il başkanı ile ilçe başkanı arasında geçmişe dayanan bir husumetin sonucu değildir. İki arkadaşın, diğer bazı partililerle birlikte sohbet ettikleri sırada yaşanmış bir gelişmedir. Olayın tam olarak ne şekilde başladığı ve nasıl bir boyuta ulaştığı konusunda net bilgi sahibi olmadan yorum yapmak doğru olmaz” diye konuştu.

“Hassas Bir Süreçtir”

Cumhuriyet Halk Partisi Gençlik Kolları’nın bu ülkenin umudu olduğunu aktaran Yalaz, Bu yapının kamuoyuna bu şekilde yansımasının bazı partililerce bilgi kirliliğiyle gündeme taşınmasının bu olay üzerinden güncel siyasetin yorumlanmaya çalışılmasının partiye il ve ilçe örgütlerinin yıpratılmasına zemin hazırladığını kaydetti.

Yalaz, “Bu doğru değildir. Zaman, böyle bir yaklaşımın zamanı değildir. Sağduyuyla hareket edilmeli, olay tüm boyutlarıyla anlaşılmadan, maddi gerçeklere ulaşılmadan yorum yapılmamalıdır. Ali Eren Doğan'ın görevden alınması konusunda henüz resmi bir yazı gelmedi. Duyumlara dayalı olarak bazı bilgiler yayılıyor ancak resmi bir belge olmadan partililerimiz tarafından bu tür bilgilerin basına aktarılmasını doğru bulmuyorum. Cumhuriyet Halk Partisi’nin; gençlik kollarından kadın kollarına, ana kademe örgütlerinden mahalle temsilcilerine, belediye başkanlarından milletvekillerine kadar tüm kadrolarının, parti içi meselelerin kamuoyunda sağlıksız biçimde tartışılmaması konusunda dikkatli olması gerektiğini düşünüyorum. Bu süreç, parti birliği ve bütünlüğü açısından hassas bir süreçtir ve herkes üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmelidir. Bu ifadelerimi kongre sürecinden bağımsız olarak dile getiriyorum. Eğer böyle bir olay vuku bulmuşsa, yani iki taraf arasında gerçekten partiye zarar verecek bir durum yaşanmışsa, bunun da üzerine elbette gidilir. Ancak Cumhuriyet Halk Partisi’nin bu tür bireysel olaylar üzerinden toptan zan altında bırakılması doğru değildir. Bu tür bir durumdan siyasi menfaat çıkarılmaya çalışılmasını ise şu aşamada gereksiz ve beyhude bir çaba olarak görüyorum” sözlerini kaydetti.

“Gerekli Dersler Çıkarılmalı”

İçlerinde Eskişehir’in de yer aldığı Türkiye’nin çok sayıda şehirde meydana gelen orman yangınlarıyla ile ilgili değerlendirmelerde bulunan Yalaz, eğitimlerin yetersizliğine dikkat çekti.

Yalaz, “Maalesef Eskişehir’de de orman yangını ile mücadele ederken 10 vatan evladı şehit oldu. Seyitgazi'de Tolunay arkadaşımız bir ay önce işe alınmış. Henüz bir aylık çalışan ve hiçbir şekilde eğitim almamış. Tolunay arkadaşımızın, şehidimizin oraya müdahalesiyle sizlerin müdahalesi arasında donanım açısından hiçbir fark yok. Buradan ciddi dersler çıkarılması gerektiğini düşünüyoruz. Gerekli önlemlerin alınmadığını hep birlikte ülkece gözlemliyoruz. Bu konuda gerekli adımların atılmadığını üzülerek görüyoruz. Orman yangınları biz bu demeçleri verirken dahi sürüyor. Oysa Türkiye, bu mevsimlerde orman yangınlarıyla defalarca yüzleşmiş bir ülkedir. Buna rağmen, Türkiye Cumhuriyeti gibi büyük bir devlette gerekli tedbirlerin göz göre göre alınmamış olması son derece düşündürücüdür. Ocak ayında personelin alınıp gerekli eğitimlerin verilmesi ve yangın sezonuna hazır hale getirilmesi gerekirken bunun yapılmadığı, yeterli ekipmanın sağlanmadığı açıkça ortadadır. Ulusal basında da gördük. Azerbaycan’dan gelen yangın ekipleri, tam donanımlı şekilde üzerlerinde orman yangınına müdahaleye uygun ekipman ve kıyafetlerle görev yaptı. Ancak Türkiye’de orman işçilerimizin bu donanımlardan yoksun olduğu görülmektedir” ifadelerini kullandı.

“Yangınların Aynı Anda Çıkması Düşündürücü”

Orman yangınlarında ciddi bir zafiyet söz konusu olduğunu aktaran Yalaz, gerekli önlemlerin bir an önce alınmasının elzem olduğunu kaydetti. Yalaz, “Biz iktidar olduğumuzda açıkça ifade ediyoruz. Genel Başkan Yardımcımız Sayın Erhan Adem burada, Tarım ve Orman Bakanlığı’ndan sorumlu genel başkan yardımcımız. İnşallah her ile en az bir yangın söndürme uçağı ve helikopteri tahsis edilmek suretiyle, orman yangınlarına başlar başlamaz ivedi şekilde müdahale sağlanacaktır. Çünkü biz meseleye yalnızca insan açısından değil; doğa ve hayvanlar açısından da bakıyoruz. Yüzyıllardır biriken orman varlıklarının göz göre göre yanması ve koskoca bir devletin buna etkili şekilde müdahale edememesi, bizler açısından son derece üzüntü verici, bir o kadar da düşündürücüdür. Bu nedenle gerekli tedbirlerin bir an önce alınması şarttır. Biz iktidara geldiğimizde bu alanda hiçbir zafiyete izin verilmeyeceğini de açıkça ifade etmek isterim. Biz iktidara geldiğimizde her il için en az bir tane yangın uçağı alacağız. Ayrıca, aynı anda birçok noktada yangınların çıkması da başlı başına düşündürücüdür. Uzmanların da hemfikir olduğu gibi, orman yangınlarında en etkili müdahale, yangının başladığı ilk 20 dakikada yapılan müdahaledir. Bu zaman diliminde müdahale edilmediği takdirde yangın hızla büyüyor ve daha ciddi müdahaleleri zorunlu kılıyor. Bu konuda da ciddi tereddütlerimiz var. Maden yasasının çıkarılması, daha önce yangın çıkan bölgelerin ranta açılması gibi uygulamalar üst üste konulduğunda, bu hususta çok ciddi sorularımız ve kaygılarımızın olduğunu da ifade etmek isterim" sözlerini kaydetti.

Siyaset Haberleri