Durmazlar'dan katı atık bedellerine sert eleştiri

Gelecek Partisi Eskişehir İl Başkanı Hüseyin Durmazlar, Odunpazarı ve Tepebaşı Belediyeleri tarafından talep edilen katı atık bedelleriyle ilgili eleştirilerde bulundu.

Uzun zamandır tartışmaların odağında yer alan Odunpazarı ve Tepebaşı Belediyeleri tarafından talep edilen evsel katı atık bedeli ile ilgili Gelecek Partisi Eskişehir İl Başkanı Hüseyin Durmazlar açıklamalarda bulundu.

İlçe belediyeleri tarafından alınan bu ücretin evsel katı atık bedeli olarak lanse edildiğini belirten Durmazlar söz konusu bedelin vergi olmadığını belediyelerin gönderdiği bir yazı doğrultusunda esnaflardan ve ev sahiplerinden alınan bir ücret olduğunu kaydetti.

Durmazlar, “Ev sahiplerinden alınan bedelin sanırım eskiden olduğu gibi Büyükşehir Belediyesi tarafından tahsil edilmesi planlanıyor. Diğerleri ise ilçe belediyeleri tarafından alınacak. Ancak arkadaşlarımıza gönderilen tebligatlarda, ödeme sistemi 6 eşit taksite bölünmüş şekilde yer alıyor. Bu nedenle esnaflarımız bu bedelin 6 ayda bir ödendiğini düşünüyor. Halbuki bu, bir yılın ücretinin 6 takside bölünmüş halidir. Tebligatı dağıtan personele yeterli bilgi verilmediği için bu konuda bir karmaşa yaşanmış. Tebligata baktığınızda bir bedel ve buna eklenen bir KDV yer alıyor. Buradan da görüldüğü gibi bu, doğrudan bir vergi değil. Bunu esnaf arkadaşlarımızın ilk etapta görmesi gerekiyor. Aldıkları tebligatların ardından yapacakları ödemeleri, vergi matrahlarından düşebilirler. Bazılarının lanse ettiği gibi “kirleten öder” ilkesine dayalı bir sistem değildir; bu sadece amaçlarından biridir. Asıl amaç, oluşan atıkların azaltılması, yeniden kullanımı, geri dönüşüm ve geri kazanım yollarının artırılması ya da bu süreçler için kaynak sağlanmasıdır. Bu hesaplamada hem merkezi yönetimin hem de yerel belediyelerin belirlediği katsayılar ve sabit sayılar bulunur. Kılavuzda hükümet tarafından belirlenmiş katsayılar yer alırken, sabit fiyatlar ise ilçe belediyeleri tarafından belirlenir. Bu fiyatların oluşumunda yıllık toplanan evsel katı atık miktarı, konteyner sayısı, konteyner kapasitesi, doluluk oranı, atıkların yoğunluğu ve haftalık toplanma sıklığı dikkate alınır. Bu bilgiler 52 hafta ile çarpılarak yıllık atık üretimi hesaplanır. Ardından çeşitli formüllerle bu veriler metrekareye, kişi sayısına ya da hastanelerdeki yatak sayısına göre oranlanır. İlk olarak belediyeler nezdinde konteyner sayıları azaltılabilir. Eğer aynı sokakta yan yana 2-3 konteyner varsa bunlar tek bir konteynere indirilebilir. Boş kalan ya da yeterince dolmayan bölgelerde ise yer üstü konteynerler yerine yer altı konteyner sistemine geçilebilir” diye konuştu.

“Yer Altı Konteyner Sistemiyle Kötü Kokuların Önüne Geçilir”

Söz konusu durum ile ilgili Kütahya Belediyesi’nin 2020 yılında yaptığı bir uygulamanın örnek teşkil ettiğini ifade eden Durmazlar, konteynerlere ısı ve yoğunlukölçer cihazlar yerleştirerek sadece doluluğa yaklaşan konteynerleri toplama sistemine geçildiğini dile getirdi.

Durmazlar, “Bu sayede konteyner sayısı ve kapasitesi azaltılmış, bu da birim fiyatların düşmesine yol açmıştır. Aynı zamanda şehir estetiği açısından da kazanım sağlanmıştır. Özellikle merkezde, doktorlar caddesi veya hat boyu gibi alanlarda konteynerlerin varlığı ciddi bir görüntü kirliliği yaratıyor. Bu bölgeler şehrimizin en çok turist çeken noktaları. Yer altı konteyner sistemi, bu alanlarda hem görüntüyü iyileştirir hem de kötü kokuların önüne geçer. Burada özellikle restoran, market, pazar gibi ticari işletmelere yönelik baremlerle ilgili sıkıntılar var. Örneğin 1–50 m² ile 50–200 m² arası işletmeler aynı kategori içinde değerlendiriliyor. Oysa 50 metrekarelik bir işletmeyle 199 metrekarelik bir işletmenin kira bedeli, cirosu aynı değil. Bu işletmeler aynı kategoride tutulunca, özellikle küçük metrekareli işletmeler için büyük haksızlık doğuyor. Ayrıca bazı belediye başkanlarının da bu konuda örnek verdiği ilçeler var. Örneğin “Fatih Belediyesi şu kadar ödüyor, bizimki bu kadar” gibi ifadeler duyuyoruz. Fatih Belediyesi’nin bölgesi tarihi yarımadadır. Ben 3 yıl önce Ayasofya’nın oradan geçerken bir dondurmanın külahını 150 liraya gördüm. Eğer biz de buraya 150 liraya dondurma alabilecek turist getirebiliyorsak, bu işletmeler bu bedelleri rahatlıkla ödeyebilir. Ancak Eskişehir’de durum böyle değil. Tepebaşı ve Odunpazarı gibi ilçelerde fiyatlar ve işletme türleri değişkenlik gösteriyor. Belediye olarak bu iki bölgeyi detaylı biçimde görebiliyoruz. Bizim yaptığımız çalışmalar eleştirmek için değil, çözüm önermek içindir” diye konuştu.

Siyaset Haberleri