İsmail Candemir: İnsanları sokağa çağırmak kabul edilemez

MHP Eskişehir İl Başkanı İsmail Candemir, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun gözaltına alınmasının ardından şehirde gerçekleştirilen eylemlerde yaşananlara dair açıklamalarda bulundu.

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun gözaltına alınmasın ardından Eskişehir’de art arda eylemler yapıldı.

Yapılan eylemlerde eylemciler ile güvenlik görevlileri ile eylemciler arasında arbedeler çıktı. Yaşananları Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) İl Başkanı İsmail Candemir değerlendirdi. Candemir, “İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın başlattığı bir soruşturmadan söz ediyoruz. Soruşturma gizlilik kararı kapsamında yürütüldüğü için elimizde net bilgiler yok. Ancak kamuoyuna yansıyan bilgilere göre; çete suçu, irtikap, ihaleye fesat karıştırma gibi ciddi iddialar gündeme gelmektedir. Bu açıdan bakıldığında süreç hukuki bir süreçtir, siyasi bir süreç değildir. Ancak ne yazık ki bir siyasi parti, bu hukuki süreci siyasallaştırmaya çalışmakta ve sokak çağrıları yapmaktadır. Hepimiz hukuk önünde eşitiz. Soruşturmayı başlatan makam Cumhuriyet Başsavcılığı’dır. Özellikle vurguluyorum, bu unvanın verilme nedeni, savcının Cumhuriyeti korumakla görevli olmasıdır. Sizler bu süreci farklı noktalara çekmeye çalışıyorsunuz. Bunun bir geçmişi ve altyapısı olduğu açık. Nitekim Cumhuriyet Halk Partisi’nin önde gelen isimlerinden Sezgin Tanrıkulu, Halk TV’de yaptığı açıklamada bu süreci öngördüklerini ve önceden hazırlık yaptıklarını, temayül yoklamalarını bu amaçla düzenlediklerini açıkça ifade etmektedir” diye konuştu.

“GERÇEKLER MUTLAKA GÜN YÜZÜNE ÇIKAR”

Herkesin hukuk önünde eşit olması gerektiği ifade eden Candemir, bu ilkenin herkes tarafından korunması gerektiğinin altını çizdi. Candemir, “Ne yazık ki Türkiye Barolar Birliği’nin talimatıyla tüm illerde barolar, ‘hukuk siyasallaşıyor’ gerekçesiyle açıklama yapmaktadır. Bu durum, aslında hukukun siyasallaştırılmasıdır. Ortada ciddi suçlamalar vardır. Suistimal, rüşvet ve çete suçlamaları. Suçlamaların doğru olup olmadığını süreç sonunda hep birlikte göreceğiz. Bu nedenle sakin kalmamız gerekiyor. Gençleri provoke etmek, insanları sokağa çağırmak asla kabul edilemez. 1980 öncesinde bu ülke 5 bini aşkın gencini kaybetmiştir. Sokağa çağırırken daha dikkatli olunmalıdır. Ortada siyasi bir gerekçe yoktur. Gözaltı süresi tamamlandığında şüpheliler mahkemeye sevk edilecek. Gizlilik kararı kalktığında her şey daha net anlaşılacaktır. Bu mübarek günlerde polis ile vatandaşı karşı karşıya getirmeyelim. Öğrencileri tahrik etmeyelim. Geçmişte bu sıkıntılar yaşandı. Artık hukuka saygı duyulması gerekiyor. Bugün yürüyen süreç tamamen hukuki bir süreçtir. Cumhuriyet Halk Partisi'nin kendi üyelerinin savcılığa yaptığı başvurular ve şikâyetlerle başlatılmıştır. Bu sürecin Cumhur İttifakı’yla ya da AK Parti’yle bir ilgisi yoktur. Gerçekler mutlaka gün yüzüne çıkar. Hepimiz biraz daha sabırlı ve sağduyulu olmalıyız” diye konuştu.

“BU ÜLKE SAHİPSİZ DEĞİLDİR”

Cumhuriyet Halk Partisi, 100 yıllık bir parti olduğuna vurgu yapan Candemir, bu sürecin partinin özgürleşmesine ve özüne dönmesine vesile olması şeklinde temennide bulundu. Candemir, “Gezi olaylarını veya benzeri durumları tekrar yaşamamalıyız. Bu ülke sahipsiz değildir. Kimse devletten büyük değildir. Eğer bir suç işlenmişse hukuk gereğini yapar. Herkes hukuk önünde eşittir. Hiçbirimizin dokunulmazlığı, suç işleme özgürlüğü ya da kamu malını peşkeş çekme hakkı yoktur. Suçsuz olanlar da hukuk önünde haklarını arayacaktır. Sokak eylemleriyle sonuç alınamaz. Türkiye, üçüncü dünya ülkesi değildir. Bölgesinde lider ülke olma yolunda ilerleyen güçlü bir devlettir. Toplumun sinir uçlarıyla oynamak, insanları tahrik etmek kimseye fayda sağlamaz. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin geleceği bir kişinin siyasi kariyerine feda edilemez. Siyaseti hukuk ve kanun çerçevesinde yapmalıyız. Hiçbirimiz hukuktan üstün değiliz. Seçilmiş olmak, bizlere bu sınırları aşma hakkı tanımaz. İddianame açıklandığında süreç daha iyi anlaşılacaktır. Suç işleyen cezasını çeker, suçsuz olan da aklanır. CHP ve beraberindeki gençlerin diğer gruplara karışmasıyla yaşanan karmaşa da bu sürecin bir parçasıdır. Bu olayların organizatörü kimdir? Sokak çağrısını yapan kimdir? Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı’nın Saraçhane’de yaptığı çağrı açıkça ortadadır. Milliyetçi-Ülkücü Hareket sokağa inmeyecektir. Devletin polisi, askeri ve savcısı görevini yapmaktadır, yapmaya da devam edecektir. Biz sokakta olmayacağız. Hukuk ne gerekiyorsa yapacaktır” sözlerini kaydetti.

Kaynak: Haber Merkezi

Siyaset Haberleri