Zafer Partisi İl Kongresine katılan Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, İktidarın ekonomik politikalarını eleştirdi. 2025 yılın çok zor geçtiğini dile getiren Özdağ, 2026 yılının 2025 yılından daha da zor geçeceğini ifade etti.
Özdağ, “Ülkemiz ağır bir ekonomik buhrandan, yedi yıldan bu yana devam eden bir ekonomik buhrandan geçiyor. 2025 son aylarına geldiğimiz 2025, çok ama çok zor geçti. Dar gelirliler için çok zor geçti. 16 milyon emekli, dul ve yetim için çok zor geçti. 6 milyon asgari ücretli için çok zor geçti. Milyonlarca işsiz için çok zor geçti. Yüzde 50 faizle yatırım yapmanın mücadelesini veren ve pahalılaştırılmış TL'den dolayı ihracatla dünyayla rekabette zorluk çeken sanayici için zor geçti. Ekonominin omurgasını oluşturan, istihdam yaratan, vergi veren, parayı ve malı çeviren esnaflarımız için çok zor geçti. Her geçen gün artan girdi maliyetlerinden ötürü artık her gün zarar eden çiftçi için çok zor geçti. Ama bu 2025 yılı da 2024, 2023, 2022, 2021, 2020 ve ondan öncesi gibi, bazıları için de çok kolay ve çok verimli geçti. Kimdir o çok kolay ve verimli geçenler? Kur korumalı mevduatla milyarlarca dolar rant geliri elde edip 0 lira vergi ödeyenler için çok iyi geçti. İktidara yakın oldukları için bütün ihaleleri alan şirketler için çok iyi geçti. Vergi muafiyetleriyle kendilerinden bu sene 3 trilyon Türk lirasına yakın vergi alınmayanlar için çok kolay geçti. Bir ailede her birisinin bir işte olup ayrıca dört beş işten maaş, hakkı huzur alan o küçük azınlık için çok iyi geçti. Ama bunların hepsini toplasanız oranları yüzde 10 bile değil. Yüzde 90, fakru zaruret içerisinde. Bunun bir bölümü sosyal yardımlarla ayakta durmaya çalışırken, bu umutsuzluk ortamında gençlerimiz yurt dışında istikbal arayışı içerisine girdiler. 8 yıldan bu yana dar gelirlilerin, sabit gelirlilerin millî gelirden almış olduğu pay azalıyor. 2026 yılı ne yazık ki 2025 yılından çok daha zor geçecek” diye konuştu.
“Sanayi Bir Çöküş Süreci İçerisinde”
Türkiye sanayisinin çok zor bir süreçten geçtiğini kaydeden Özdağ, tekstil sanayisinin içinde bulunduğu sıkıntılı sürece dikkat çekti. Özdağ, “Sanayi bir çöküş süreci içerisinde. 30 yılda oluşturduğumuz tekstil sanayinin şimdi elimizin içinden kayıp gittiğini görüyoruz. 5 milyar dolar tutarında bir sermaye sadece tekstilde Mısır'a gitti. 364 bin tekstil işçisi işsiz kaldı. Her bir işçinin yanına eşini ve iki çocuğunu koyun, 1 milyon 200 bin kişiden bahsediyoruz. Büyük bir rakamdır. Almanya'da bir iş adamı kredi aldığı zaman yüzde 3 faiz öderken, Türk iş dünyasından yüzde 50 faizle yatırım yapması bekleniyor. Nasıl istihdam yaratacaklar? Nasıl işsizlere yeni iş açılacak? Mümkün mü? Hayır, değil. Ya esnaf? Esnafın kapısında maliyeci elinde ceza faturasıyla geziyor. Ve çiftçi? Çiftçi, gülü çevirmekte zorlanırken, Amerikan çiftçilerine Türkiye'ye gümrüksüz ürünlerini satması imkanı veriliyor. Buradan çıkış ancak Zafer Partisinin Zafer Ekonomisi programıyla mümkündür. Buradan çıkış ancak neoliberalekonomik politikaları ait olduğu yer olan tarihin çöplüğüne atarak, 21. yüzyıla uygun, devletin de ekonomide itici bir rol oynadığı, sürdürülebilir planlı kalkınmayla, ülkenin bütün millî kaynaklarının bir seferberlik havasında yatırıma dönüştüğü ve iş insanlarımızın önündeki engellerin kaldırıldığı, talanın, soygunun durdurulduğu bir ortamın sağlanmasıyla bu ekonomik kriz aşılabilir. Bu ekonomik krizin aşılması, ancak bu ülkede düşman ceza hukuku uygulamalarına son verilerek, adaletin tesis edilmesi ve ekonomiyi ayakta tutacak sağlıklı bir eğitim sisteminin gerçekleşmesiyle mümkün olabilir. Türk milletine söz veriyoruz. Temiz kadrolarla ve güçlü bir programla bunları yapmaya talibiz" sözlerini kaydetti.
“PKK Terör Örgütü Bir Narkotik Çetesidir”
Selahattin Demirtaş’ın serbest bırakılacağı öne süren Özdağ, PKK terör örgütünün bir narkotik çete olduğunu söyledi. Özdağ, “Selahattin Demirtaş’ın serbest bırakılacağı anlaşılıyor. Selahattin Demirtaş, bir barış güvercini, bir halk ozanı gibi sunuluyor. Selahattin Demirtaş neden içeri girdi? Kobani olayları denilen, 35 ilimizde, 121 ilçemizde meydana gelen; 54 kişinin öldüğü, 326’sı güvenlik gücü olmak üzere 761 kişinin yaralandığı ayaklanmayı bilfiil kışkırttığı, kitleleri sokağa çağırdığı ve ayaklanmaya çağırdığı için 42 yıl hapis cezasına mahkûm oldu. Bu çağrı sonrasında 201 okul tahrip edildi. Yüzlerce araç yakıldı. Abdullah Öcalan'a heykel dikeceğini söyleyen bu adam mı, suçsuz ve barışın, demokrasinin önünü açacak? Yine son günlerde, hani YPG silah bırakacaktı, kendisini feshedecekti... Bunun da olmayacağını gördüler. YPG’den bahsetmek yerine, hükümet yetkilileri, Suriye’deki PKK'lılardan bahsederken SDG lafını kullanıyorlar. Böylece YPG’yihafızalardan sileceklerini zannediyorlar. Ama Türk milleti, en son Ankara’da TUSAŞ’ı basan YPG’li teröristleri daha unutmadı ve unutmayacak. Bize YPG’yi SDG diye yutturup, PKKistan’ın kurulmakta olduğu gerçeğini Türk milletinden gizleyemeyeceksiniz. PKK terör örgütü aynı zamanda bir narkotik çetesidir. On yıllar boyunca Türkiye'ye karşı sürdürdüğü terör eylemlerini Batılı servislerin de önünü açmasıyla, uyuşturucu kaçakçılığıyla ve haraç, sistematik haraç politikalarıyla finanse etmiştir. Ve uyuşturucudan kazanmış olduğu, haraçtan kazanmış olduğu paraları Batı sistemi aklamasına ve bankalarına yatırılmasına izin vermiştir” ifadelerini kullandı.
“Bu Cumhuriyetin Uyuşturucu Gelirine İhtiyacı Yok”
Abdullah Öcalan serbest kalacağına dair öngörüde bulunan Özdağ, Öcalan’ın Türkiye’de siyaset yapacağını söyledi. Özdağ, “Şimdi duyuyoruz ki Abdullah Öcalan bu paraları Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne aktarabileceğini söylüyormuş. Bu Cumhuriyetin uyuşturucu gelirine ihtiyacı yok. Çok utanmazca bir teklif bu. Siz Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni satın alabileceğinizi mi düşünüyorsunuz, teröristler? Ve Öcalan daha ilk gün, bu sürecin ilk adımı olan konuşmada ifade edildiği gibi, umut hakkıyla serbest kalmaya hazırlanıyor. Kim söylüyorsa ki Öcalan serbest kalmayacak, doğruyu söylemiyor. Eğer bu süreç böyle devam ederse Abdullah Öcalan serbest kalacaktır. Serbest kalmakla kalmayacak, Türkiye'de siyaset de yapacaktır. Ve biz de Zafer Partisi olarak, kuruluş felsefesinin yılmaz ve kararlı temsilcileri olarak Türkiye'yi adım adım gezerek bu gerçekleri Türk milletine anlatmaya devam edeceğiz. Karaman'da mitingde anlattık, Antalya'da mitingde anlattık. Ertesi gün beni gözaltına alıp tutukladılar. Çıktık, Bursa'da panelde anlattık. Adana'da panelde anlattık. Gaziantep'te, Denizli'de, Manisa'da, Aydın'da panelde anlattık. Bugün Eskişehir'de burada size anlatıyorum. 22'sinde Zonguldak'ta Zonguldaklılara anlatacağım. 28'inde Mersin'e gideceğim, Mersinlilere anlatacağım. Özetle Türkiye'yi dolaşacağız. Sizin komisyonunuz varsa, bizim de millet meclislerimiz halkın içinde buradalar. Biz de burada konuşmaya, anlatmaya devam edeceğiz"sözlerini kaydetti.