Zafer Partisi Eskişehir İl Başkanlığı eğitimdeki beslenme soruna dikkat çekmek amacıyla il binasında toplantı gerçekleştirdi.
Toplantıda Zafer Partisi Eğitim Politikalarından Sorumlu İl Başkan Yardımcısı İbrahim Bal açıklamalarda bulundu. Yüz binlerce çocuğun açlıkla mücadele ettiğinin belirtildiğini aktaran Bal, Okula aç giden çocukların “ücretsiz okul yemeği” uygulaması olmadığı için eve aç döndüğüne vurgu yaptı.
Bal, “Düzenli sosyal yardım alan aile sayısı yaklaşık 4 milyon. Bu aileler çocuklarının temel ihtiyaçlarını da karşılayamıyor. Bu nedenle “ücretsiz okul yemeği” programı hayati önemde ama siyasi iktidarın gündeminde yok! Evde sağlıklı beslenemeyen çocukların hiç değilse okulda aç kalmamasını hedefleyen çeşitli sivil toplum kuruluşlarının katılımıyla “Türkiye Okul Yemeği Koalisyonu” kurulmuş. Bu koalisyon 21-22 Eylül tarihlerinde Ankara’da yapacakları toplantıya katılmaları için Milli Eğitim Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı ve Aile Bakanlığı temsilcilerine çağrıda bulunmuş. 'Dünya Gıda Örgütü’ nün verilerine göre, 85 milyonluk nüfusumuzun yüzde 20’sine denk gelen 17 milyon kişi yetersiz besleniyor. Hacettepe Üniversitesi’nin yaptığı araştırmaya göre bodurluk oranı yüzde 6’larda. Bütün bu veriler ülkemizde yetersiz beslenmenin birinci sorun olduğunu gösteriyor ve bu durumdan en fazla çocuklar etkileniyor. Ama bu konu iktidarın birinci sorunu haline gelmediği gibi bu sorunu büyüten uygulamalara şahit oluyoruz. Zorunlu eğitim çağındaki yaklaşık 500 bin çocuk yoksulluktan eğitimin dışında kaldı. TÜİK rakamlarına göre çocuk işçi sayısı yüzde 25’e yaklaşmış durumda. Okulu terk demek bir çocuğun ya sokakta risk altında olduğunu gösterir ya da çocuk işçi olduğunu” ifadelerini kullandı.
“Bütçe Var Yemek Verilsin”
Dünya Sağlık Örgütü’nün yetersiz beslenmenin etkileriyle ilgili verilerini paylaşan Bal, yetersiz beslenmenin vücudun bulaşıcı hastalıklara karşı olan direncinin azalmasına, gelişim geriliğine neden olduğunun belirtildiğini kaydetti. Bal, “Öğrenme güçlüğünün de en önemli nedeni yetersiz beslenmedir. Benim de sıkça tanık olduğum gibi çocuklarda yetersiz beslenme, sadece fiziksel değil ruhsal sorunlara da neden oluyor. Özellikle ergen çocuklarda ve gençlerde yokluk ve yoksulluk gelecekleriyle ilgili kaygıya neden oluyor, umutsuzluk, depresyon ve zaman zaman da şiddeti körüklüyor. Araştırmalar yetersiz beslenmenin, çocuklarda bodurluk, düşük kilo, zayıf bağışıklık sistemi, öğrenme güçlükleri, ilerleyen yaşlarda kalp hastalığı, diyabet ve diğer kronik hastalıkların riskini artırdığını ortaya çıkardı. PISA verilerine göre, Türkiye’de öğrencilerin yaklaşık yüzde 20 si en az bir gün, yaklaşık yüzde 2 si ise neredeyse her gün paraları olmadığı için yemek yiyemediklerini belirtiyor. Bu bulgular, okul yemeğinin acil bir ihtiyaç olduğunu tekrar ortaya koyuyor. Çocuklarımıza bir öğün ücretsiz yemek ücreti maliyeti 178 milyar TL Milli Eğitim Bakanlığı 2025 yılı bütçesi 2 triyon 186 milyar TL Ücretsiz yemek MEB bütçesinin sadece yüzde 8’idir. Affedilen yandaş şirket vergisi 710 milyar TL Bu tabloya bakınca demek ki devletimizin parası var. Öyleyse ülkemizin geleceği olan bu yavrulara hiç olmazsa bir öğle yemeği verilsin” sözlerini kaydetti.