"ADIMIZ HIDIR ELİMİZDEN GELEN BUDUR"

Mali genel kurulda kürsüye çıkan ve Erkan Koca’nın konuşmasına istinaden cevaplar veren Mustafa Akgören “Biz Eskişehirspor’un bir kuruşuna tenezzül etmedik. Kim ne sorduysa da cevabını veriyoruz. Rahatsızlık da duymayız....

Mali genel kurulda kürsüye çıkan ve Erkan Koca’nın konuşmasına istinaden cevaplar veren Mustafa Akgören “Biz Eskişehirspor’un bir kuruşuna tenezzül etmedik. Kim ne sorduysa da cevabını veriyoruz. Rahatsızlık da duymayız. Tabi ki sorgulayın ama yakışıksız ifadeler kullanılmasın. Bu şekilde bir çok başkan ve yönetici küstürdük. Şimdi Şehir de ağabey arıyoruz ama yok! Eskişehirspor’un en büyük problemi de bu. Gönlüm rahat, başlım dik. Eskişehirspor’u olmayacak insanların ellerine bırakmadık ve yaşatmak için uğraştık. Bizim adımız Hıdır elimizden gelen budur” dedi…


Kulübün tek kuruşuna tenezzül etmedik


“Erkan Koca’nın sorusuna sormasa da cevap verecektik” diyen başkan Mustafa Akgören “Sizlere dağıtmış olduğumuz kitapçılarda er şey mevcut. Benim ne kadar alacağım olduğunu görürsünüz. Bir önceki dönemden alacağımdan tahsilat yapılmamıştır. Ödemiş olduğumuz banka kefaletinden kalan da… İş buraya kadar gelip, kürsü de soruluyorsa bu benim alacağım olan 300 bine yakın. O dönem dolar kuru 2 bin liraydı. Şimdi bu para 1 milyonu geçiyor. Ama kulübü ne mahkemeye verdik. Ne de alacağımızın peşine düştük. 19 aylık süre içerisinde elimizden yaklaşık 16 milyon lira civarında nakit para geçti. Kendi alacağımı tahsil edecek olsam yapardım. 30 senedir çalıştığım alnımın teri olan paramı alırdım. Eskişehirspor bir kuruşuna tenezzül etmedik etmeyiz. Erkan Koca’nın bunu buradan sorması da manidar. Kendisi gelip sorabilirdi. Ki soruluyor. Yapmış olduğumuz ödemelerde ki paralar bile soruluyor. Biz bundan rahatsızlık duymadık. Kim ne soruyorsa cevabını ve hesabını veriyoruz. Bizim böyle bir hedef gösterir gibi buraya tahsil yapmaya geldiğimiz gibi algı yapmaya çalışılmasın”


 


Eskişehirspor’u gönüllerden düşürdüler


2019 yılının Kasım ayında yanı 19 ay önceki olayı anlattım. Herhangi bir yönetim kurulu hazırlığımız yoktu. Biz iki grubun Eskişehirspor’a çökmeye kalkmasına karşılık bir yönetim yaptık. 3 yıldızın anlamını bilmeyenlere kulübü vermedik. O günü herkes biliyor. Hatırlamayanlar için özet geçeyim. Zor günlerdi. Kulübümüzün sıcak suyunun akmadığı, yemeğin o dönemki yönetimi rencide etmek için söylemiyorum. Biz kulübün sahipsiz olmadığını göstermek için salonda yönetim yaptık. 42 kişiyi burada yazdık. 30 tanesi ne salonda vardı. Ne de haberi vardı. Ve yönetimi aldık. Çok sayıda çalışma yaptık. Kulübümüzü o herkesi rahatsız eden ve üzen ben ve benim gibi düşünenleri rencide eden domates, patates hibesiyle Balıkesir peynir, Antalya’dan birinin muz göndermelerinden bıkmıştık.  Bu bizleri rahatsız ediyordu. Geçen 19 ayda hiç kimse böyle bir şey duydu mu? Tüm kalemler ile ilgili bir sıkıntı duyuldu mu? Basına yansımadı? Biz çok sıkıntılar çektik. Sosyal medyada bunları yazmadık. Gazetecilere ağlamadık. Kan kustuk, Kızılcık şerbeti dedik. 19 ay boyunca idareci anlamda o kadar büyük sıkıntılar çektik ki. Kulübün bir lira geliri yok. Olanların hepsi temdik. Yönetimimin şahsi çabaları sosyal çevreleri, şehirde ki ağırlığı ve sevilmemizle bir şeyler yaptık. Allah’a şükür 19 ay boyunca kulübü kimseye muhtaç etmedik.


 


2008’den bu yana şehrin ağabeyi yok!


Her kulüp düşebiliriz. Biz de düşebiliriz. Önemli olan gönülden düşmemek. Ne yazık ki o dönemde gönüllerden düştü Eskişehirspor. Domates ile patates ile gönüllerden düşürdüler. Eskişehir’i ayıpladılar. Koskoca şehir bir Eskişehirspor’a kahvaltı bulamıyorsa bunun sebeplerini araştırmak lazım.


Eskişehir’de aslında her şe var. Un var, şeker var, yağ var ama usta yok. En önemlisi şehrin abisi yok. Geçmişte bu ve buna benzer abiler geldi. Selami Vardar geldi. O dönende de büyük borçlar vardı. Hepsini sıfırladı. Aydın Arat geldi şehrin önde gelenlerini yönetime dahil etti. Eskişehirspor Süper lige çıktı. Eskişehirspor’un tariki başarısızlıklar dolu. Başarılarla değil.  Biz acıların çocuğuyuz. Acılarla yoğrulmuşuz. Acı çektikçe daha çok sevmişiz ayrı.


B liglerinde kaldık. 8-9 sene Ege’de gitmediğimiz kasaba, İstanbul’da gitmediğimiz semt kalmadı. Ama sevdamız hiç bitmedi. Allah bize bir abi daha gönderdi. Vali Kadir Çalışıcı geldi. Herkesi topladı bir araya getirdi. Petrol istasyonu kazandırdı. Oranın kira parasıyla A Ligine çıktık. Abinin üzerine daha büyük abi geldi. Kemal Unakıtan... Ben siyaset yapmıyorum. Eskişehirspor’un ve Eskişehir’in en büyük 5-6 sorunu çözdü. Bizi Süper Lige çıkarttı. Bunu kimse inkar edemez. Kusura bakılmasın ama 2008’den bu yana bu şehrin abisi yok. Bu yüzden yok olmanın eşiğindeyiz.


 


Kayyuma giderse yok olur


Buradan bir yönetim çıkmazsa   kayyuma kalıyor. Samsunspor örneği doğru bir örnek olmaz. Oraya bir piyango vurdu. Kayyuma bırakıp ‘Vali bey gelecek tüm borçları ödeyecek’ diye bir şey yok. Kayyumla kapanma süreci başlar. Kaç ay sürer Allah bilir.


Biz görev yaptığımız sürece içerisinde yokluklarla boğuşurken, kimsenin beklemediği bir salgın geldi. Her şey alt üst oldu. Hayattaki tüm planlama alt üst oldu. Olmayan gelir iyice azaldı. Çevredeki destekler de azaldı.


 


Allah düşmanıma vermesin


Dünya’nın en zor şeyi sahada her hafta kaybeden bir takımın başkanı olmak. Allah düşmanıma vermesin. Çok zor bir psikolojiden geçtik. Kaderimizde varmış, bunları çektik.


Tüm zorlukları aşmak için bir bir şeyler yapmaya çalıştık. Her şey para bulmak içindi. Kampanyalara düzenledik. 1965 kampanyası başlattık ama başarılı olamadık. Hatıra bileti yapalım dedik. Taraftar yorgun yılgın ve bıkmıştı. Yine başarılı olamadık. En önemli projemiz ve Eskişehirspor’u kurtaracak kampanya kaplıca devre mülk kampanyasıdır. Çok güzel projeler hazırladık. Kızılinler mevkiinde Afyon’da ki kaplıca suyu değerlerinden daha değerli su var. Biz çok önemli ve değerli bir proje hazırladık. Kültür be Turizm Bakanına gittik. Çevre ve Şehircilik Bakanlığından randevu alamadık. Ertesi gün Elazığ’da deprem oldu. Bakan bu bölgeden 3 ay boyunca makamına gelmedi. Pandemi burda da bizi vurdu. Hala hazır da projemiz duruyor. Bizden sonra gelecek yönetime vermeye hazırız. Kulübün aylık 500 binin üzerinde masrafı var. Bu para bulunmak zorunda. Buraya gelen o parayı bulmaya çalışmaktan başka bir şey yapamıyor. Her bulmaya çalıştıktan sonra enerji daha da düşüyor. Bu seviyeye gelen arkadaşlarımız oldu. Haklılarda… Taşımaya suyuyla değirmen bu kadar dönüyor. Kulübe gelir getirecek şeyler lazım. Eskişehirspor’un alt yapı tesislerimizi yıktık. Projelerimizi hazırladık. Ama Spor bakanlığı ile çözerim diyen valimize bıraktık. Orada en kısa sürede 2 halı saha kazanacağız.


 


Keşke şehirde 10 tane Firuzan Kanatlı olsa


Bu arada sponsorluklar yaptık. 3 Milyon 500 Bin TL veren Firuzan Kanatlı abime çok teşekkür ediyorum. Keşke bu şehirde 10 tane daha Firuzan Kanatlı olsa. İnanılmaz bir sürprizimiz vardı ama ETİ ailesinin iç durumu ile alakalı olmadı. Forma sponsorluları yaptık. 1,5 sezonluk 750 bin TL ekstra ödemeden kurtulduk Kiminle sponsorluk yaparsak yapalım yarım saat sonra bu firmalara hacizler gitti. Bu ve buna benzer kampanyalardan elde ettiğimiz gelirle ve iki tane futbolcu satışımızdan gelirlerle FİFA’dan 4 tane dosyayı kapattık. 2 tanesini etkisiz hale getirdik. Bütün bunları yaparken, rakamları tek tek muhasebemiz de yazılı. 19 ay da 16 Milyon para bulduk ve harcama yaptık. Kulübü yaşatırken, TFF den hak ediş olarak 20 milyonluk borcumuz ödendi. Borçlardan yaptığımız pazarlıklar sayesinde 47-48 milyon civarında bir desteğimiz oldu. Adımız Hıdır elimizden gelen budur. Bu kulüp sahipsiz kalmamalı.         


Tüm sportif başarısızlıklara rağmen bizlere sahip çıkan büyük çoğunluğa, sahip çıkmasa da hakaret etmeden dürüstçe eleştiren herkese şahsım ve yönetim kurlum adına teşekkür ederim. Bizim yaptığınız ve gösterdiğimiz çabalar vermiş olduğumuz tüm enerji bizler tarafından Eskişehirspor’a helali hoş olsun. Hakkımızı helal ediyoruz. Camiamızda bize helal ederse mutlu olurum. Huzurlarınızdan vicdanım rahat, başım dik şekilde ayrılıyorum”

Spor Haberleri