Hakan Şapçı, Karşıyaka galibiyeti, Kütahya maçı hedefi ve 30 bin kişilik atmosferle Eskişehirspor’un liderlik iddiasını anlattı.
Şapçı, “Karşıyaka ile oynadığımız maç, doğrudan üstümüzde yer alan bir takımla karşılaşma olduğu için ayrı bir önem taşıyordu. Maçın başındaki Bora’nın kurtarışları, bizim için bir kâbus başlangıcı değil, aksine maça uyanmamızı sağlayan bir uyarı gibiydi. Kaan’ın golüyle skor üstünlüğünü aldık. Seyircimizin desteğiyle hem skor hem moral avantajını elde edip daha rahat bir oyun sergiledik. Muhteşem taraftarımızın önünde güzel bir galibiyet aldık Kazanarak puan farkını bire düşürdük. Şimdi Kütahya ile aynı durumdayız; onları beş puan geriden takip ediyoruz. Bu hafta onlarla oynayacağımız maçı kazanarak farkı iki puana indirmek istiyoruz”
“BURASI BAMBAŞKA SEVİYE”
Taraftara da övgüler yağdıran Hakan hoca "Bugün Türkiye’de Süper Lig’de seyirci ortalaması, İstanbul takımları dahil, 5000’i geçmiyor. Hatta bazı kulüpler 1000, 500 kişiyle maç oynuyor. Eskişehirspor ise dün 30.000’i aşkın taraftarının önünde sahaya çıktı.
Bu camia Süper Lig’i hak ediyor. Süper Lig’i yaşamış, Avrupa kupalarına gitmiş çok büyük bir camia. Dün bir kez daha bunun görüldüğünü, taraftarımızın bunu gösterdiğini ve tüm ülkenin de bunu yeniden fark ettiğini düşünüyorum. İnşallah bu coşkunun her yıl büyüyerek Eskişehirspor’u hak ettiği yerlere en kısa sürede taşımasını temenni ediyorum. Uşak’ta, Muğla’da, Manisa’da taraftar desteğinin güçlü olduğu il ve ilçe takımlarında antrenörlük yaptım. Ancak burası bambaşka bir seviye. Tüm kulüplerime saygı duyuyorum; hepsi çok değerli, çok önemli ve hayatımda büyük yerleri var. Fakat dün gördüğümüz tablo, kariyerim açısından da özel bir yere sahip. ‘Hocam, bu atmosferi sıralamada nereye koyarsınız?’ diye sorarsanız, kesinlikle ilk sıraya koyarım. Diğer kulüplere haksızlık olmasın; orada da görev yapmaktan her zaman mutluluk duydum ama burası çok farklı bir seviye. Yayından önce arkadaşlarla gelirken Instagram’da bir paylaşım gördük: ‘Süper Lig’de olmayı en çok hak eden takımlar’ sıralaması… Eskişehirspor birinci sıradaydı. Sadece biz istemiyoruz; bizi orada görmek isteyen çok kişi var. Herkes Eskişehirspor’u özlemiş. Hak ediyor çünkü. Bir kez daha söyleyeyim: Eskişehirspor’un buralarda olmaması lazım. Buralar onun yeri değil. Üst liglerde, Süper Lig’de olması gerekiyor. Süper Lig’de de Avrupa kupalarını ve uzun vadede şampiyonluğu hedefleyen bir kulüp olması lazım. Çünkü bu potansiyel burada var”.
“AİLEM DE ETKİLENDİ”
“Ailem de maçtaydı. Gece geç saatlerde eve döndüler. O havaya öyle kapılmışlar ki Manisa’ya dönene kadar arabada Eskişehirspor maçlarını dinlemişler. Ailemden 13 kişi buradaydı; abimin ve ablamın çocukları da geldi. Yol boyunca Eskişehirspor atkıları, bayrakları ve flamalarıyla selfie çekip bana gönderdiler. Bu coşkudan onlar bile çok etkilendi. Eskişehirspor büyük bir camia. Geldiğim günden beri bunu her geçen gün daha fazla hissediyorum. Dün yaşanan atmosfer ise bunun zirvesiydi, finaliydi, en üst noktasıydı. Böyle büyük bir camiada görev yapmak benim için büyük bir ayrıcalık”
“10 DAKİKA OYNAMAK İSTEDİM”
“Maç kazanılınca sağ olsunlar hem takımımız hem taraftarımız teknik direktöre daha fazla güveniyor ve ilgi gösteriyor. Ama şunu özellikle söylemem lazım: Hoca da yıllarca futbol oynadı, bu işin gerçek aktörleri futbolculardır. Biz sadece onları yönlendiren, motive eden, sevk ve idare eden tarafız. Aslan payı, hakkı teslim edilmesi gereken başarı; futbolcu kardeşlerimizin ortaya koyduğu mücadele ve tribünlerde o büyük desteği sağlayan taraftarındır. İnanın 53 yaşındayım. Çok üst düzey bir futbolculuk kariyerim olmadı ama 33 yaşıma kadar 24 yıl futbol oynadım. Dün, o atmosferi görünce şu hâlimle bile 10 dakika oyuna girmek istedim. Bir 10 dakika olsun sahaya çıkıp orada futbol oynamak istedim"