Masa tenisine merakınız ne zamandan beri var?
Masa tenisine ilgim izleyici olmakla sınırlıydı. 2005 yılında aile dostumuz, Eskişehir İl Milli Eğitim Müdürlüğü Hayat Boyu öğrenme Birimi Şefi Ahmet Kıymaz’ın yönlendirmesiyle masa tenisi aday hakem kursuna başladım ve böylece masa tenisine seyirci olmaktan bir adım daha öteye geçti merakım ve ilgim.
“HAKEM OYUN ALANI İçİNDE PİŞMELİ”
Bu süreçte yalnız değildiniz sanırım. Sizi destekleyen birileri oldu mu?
Hakemliğe başladıktan sonra da hedeflerimi hep adım adım koydum ve basamakları tek tek tırmandım. Aday, İl ve Ulusal Hakemlik sürecini tamamladıktan sonra 2016 yılında ITTF rozetini ve sertifikasını almaya hak kazanarak Türkiye’nin en genç Uluslararası Masa Tenisi hakemlerinden biri oldum. Bu yaşta bu seviyeye gelmemde Eskişehir’in değerli Uluslararası Masa Tenisi hakemlerinden M.Suphi Semercioğlu, Turgut Akgün, Adnan Diksu, Kezban Yılmaz ve diğer hocalarımın emeği ve katkısı vardır. Ayrıca Masa Tenisi Merkez Hakem Kurulu üyesi ve Uluslararası Masa Tenisi Hakemi M.Suphi Semercioğlu’nun şehir içi ve şehir dışı maç görevlendirmelerinde bana yer vermesi bana çok şey kattı ve mevcut hakem kariyerimde ilerlememi hızlandırdı. Hakemin oyun alanı içinde pişmesi ve maç tecrübesi performansını belirleyen kriterlerden.
Her maçın size kattığı değerler var mı? En unutamadığınız turnuvalar hangisi?
Yani her maç size farklı bakış açılarını kapsayan tecrübeler sunarken, her tecrübe de sizi başarıya biraz daha yakınlaştırıyor. Bu bağlamda, Ekim-2019’da Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti´nde 5 dalda, 19 ülkeden 431 sporcunun katılımı ile gerçekleştirilen 18. Uluslararası Dr. Fazıl Küçük Spor Oyunları’nda hakem olarak görev almam benim için çok güzel bir duyguydu. Turnuvada görevlendirildiğimi öğrendiğim günden son güne kadar heyecanlıydım. Ulusal düzeydeki maçlarda kendimi göstermiştim ama bu turnuvada çok büyük sorumluluk vardı. Benim için uluslararası arenada görev almak büyük tecrübe oldu. Bunun dışında; Avrupa Masa Tenisi Birliği (ETTU) Şampiyonlar Ligi finalinde karşılaşan Bursa Büyükşehir Belediyespor (Türkiye) ile Dr. Casl ( Hırvatistan) takımlarının maçında MHK üyesi ve Uluslararası Masa Tenisi Hakemi M.Suphi Semercioğlu ile birlikte görev almak benim için gurur vericiydi. Şimdi hedefim ise Avrupa’daki turnuvalarda görev alarak Eskişehir’i ve Türkiye’yi en iyi şekilde temsil etmek. Ama biliyorum ki bu hedefe ulaşmam için her zamankinden daha çok çalışmam, her maçta adil bir yönetim göstermem ve daha iyi performans sergilemem gerekiyor.
“MASA TENİSİ HER GEçEN GüN DAHA çOK GELİŞİYOR”
Diğer spor dallarına bakıldığı zaman masa tenisi diğerlerine nazaran daha geri planda? Bunun nedeni nedir? Bu spor dalını geliştirmek için sizce neler yapılmalı?
Masa tenisi; futbol, basketbol ve bunun gibi bazı spor dalları kadar gündemde yer almayabilir ama ben her geçen gün masa tenisinin daha da geliştiğine inanıyorum. Bununla ilgi Türkiye Masa Tenisi Federasyonu’nun (TMTF) “2 Milyon Kişiye Masa Tenisi Oynatıyoruz” temalı bir projesi var. Bu kapsamda, bilinirliği arttırmak adına TMTF, TüYAP-Spor ve Aktif Yaşam Fuarı, Doğu Akdeniz Uluslararası Turizm ve Seyahat Fuarı (EMITT) gibi çeşitli fuarlarda stant açıp yer almaktadır. Fuar alanlarında masa tenisi masaları kurulup, standı ziyaret edenlerin masa tenisi oynaması teşvik edilmektedir. Ayrıca, Masa Tenisi Süper Lig’inde Fenerbahçe, Beşiktaş, Trabzonspor gibi kulüplerin takımları yer almakta. Bu da masa tenisine ilgiyi arttırmaktadır. Masa tenisi çok yoğun dikkatlilik gerektirdiğinden bireylerin günlük yaşamlarında ihtiyaç duyabileceği ince ayrıntıları yakalayabilme yeteneği kazandırır, hızlı ve doğru karar vermelerini sağlar. Hem fiziksel hem zihinsel gelişime olumlu katkıları olan bu sporun bilinçli stratejilerle her kesimden ve her yaştan insana ulaşması sağlanabilir.
“HAKEMLİĞİN TEMEL NOKTASI ADALETLİ OLMAK”
Hakemliğin zorlukları var mı?
Zorlukları elbette var ama her işte olduğu gibi hakemliği de severek yapıyorsanız üstesinden gelinemeyecek bir durum söz konusu olmuyor. Ben hakemliği büyük bir keyif alarak yapıyorum. Soğukkanlı bir yapım var ve olası bir karara itiraz durumunda verdiğim sayıdan eminsem oyuncuları ve antrenörleri uzlaştırıcı bir şekilde orta noktayı bulma konusunda ikna edebiliyorum. Masa tenisi organizasyonları diğer birçok spor dalının aksine tüm gün sürüyor. Zorluk olarak bahsedebileceğim yönlerinden birisi sanırım uzun çalışma saatleri. çünkü her maça konsantre ve dinç çıkmalısınız. Ancak, sabah seansındaki enerjinizle akşam seansındaki enerjiniz bir olmuyor. Ama yılların getirdiği tecrübe ile bu durumu da dengelemeyi öğreniyorsunuz. Hakemlikte ilerledikçe her maçta konsantrasyonunuzun aynı düzeyde kalmasını sağlayabiliyorsunuz. çünkü hakemliğin temel noktası kuralları uygulayarak adaletli olmak. Beni de en çok konsantre eden konu bu; hiçbir oyuncu ya da takımın hakkını yemeden maçı doğru yönetmek.
“GöZDEN KAçIRMA DURUMUNUZ YOK!”
Yanlış karar vermekten korktuğunuz oldu mu? Yoksa aldığınız kararlara hep güvendiniz mi?
Masa tenisi maçlarına hakem ve yardımcı hakem unvanlarıyla iki kişi çıkar. Dolayısıyla yanlış karar verme ihtimaliniz minimum seviyededir. Zaten hakemlik hataya en az müsemma gösterilen mesleklerdendir. Bunun bilincindeyim ve bu bilinçle maç anında tüm dikkatimi oyuna vermeye çalışırım. Nadiren de olsa öyle pozisyonlar oluyor ki göremiyor ya da anlık değerlendiremiyorsunuz, öyle durumlarda da oyuncuların ortak kararına göre sayı verip oyunu devam ettiriyorsunuz. Böyle bir durum meydana geldiğinde de üzülüyorum ve bir daha tekrarlanmaması için nasıl tedbirler alabileceğimi düşünüyorum. çünkü verilen kararların direk oyunun gidişatını ve sonucu etkilediği bir meslekte ralli boyunca topu ve oyuncuları dikkatle takip etmelisiniz. Gözden kaçırma gibi bir durumunuz olmamalı. Bunu sağlayabilmek için de takımları ve oyuncuları takip etmeye çalışıyorum. Katıldığım turnuvalardaki görevli olmadığım anlarda diğer müsabakaları izliyorum. Oyun kuralları ve yorumlarındaki yenilikleri takip ediyorum. Her ayın ilk Salı günü yapılan hakem toplantılarına katılmayı ihmal etmiyorum.
“KADINLAR İçİN EN UYGUN MESLEK”
Hakemlikte yaşadığınız ve unutamadığınız bir maç anınızı dinlemek isteriz.
Türkiye özel Sporcular Spor Federasyonu tarafından 2-4 Şubat 2018 tarihlerinde Antalya’da düzenlenen özel Sporcular Yavuz Kocaömer Masa Tenisi Türkiye Şampiyonası’nda hakem olarak görev aldım. Şampiyona; mental, otizm ve down sendromlular olmak üzere 3 ayrı grupta yapılıyor. Her bir grupta maç yönettim. Hem maç yönetimi hem de manevi olarak en zorlandığım aynı zamanda da en keyif aldığım maçlardandı. O kadar farklı bir dünyaları var ki hepsinin, onların ve ailelerinin hayatlarında masa tenisi vesilesiyle de olsa yer alabilmek beni çok onurlandırdı. Psikolojik ve fizyolojik olarak ne zorluklar çektiklerini ama hiç pes etmediklerini gördüm. Masa tenisiyle birlikte kendi dar çevrelerinden çıkıp sosyal hayatta daha fazla yer bulma imkanına sahip olan özel sporcuların hem kendine güvenlerinde artış hem de toplumla bütünleşmelerinde önemli rol oynayan bu organizasyonda görev almak ben de daha fazla farkındalık oluşturdu.
Kadınların da ağırlıkla uğraştığı bir spor dalı aslında… Yine de soralım, kadınlara tavsiye eder misiniz bu sporu ve mesleği?
Masa tenisi centilmenliğin ve hoşgörünün hakim olduğu bir spor dalıdır. Bu nedenle; kadın hakemler için en uygun spor dallarından biri olduğunu düşünüyorum.
Son olarak söylemek istediğiniz bir şey var mı?
Her meslekte olduğu gibi hakemlikte de “Ben bu işte iyiyim.” dediğiniz zaman kendinizi geliştirme kapılarını kapatmış oluyorsunuz. Maçlarda aklıma takılan bir durum oluşursa hemen maç sonrası Başhakemle konuşurum, değerlendirmelerini dinlerim. Bu benim için çok faydalı. çünkü bu benim kendimi bu alanda geliştirme formüllerimden biri. Aynı zamanda bu meslekte kadın olarak yer almak da ailenizin sosyo-kültürel yapısı ve sizi desteklemesi de çok önemli. Ailem eğitime, gelişime önem verir ve her zaman kendi ayaklarım üstünde durmam gerektiğini vurgular. Hakemlikte önemli yeri olan analitik düşünme yeteneğimi aldığım ve kurduğu her cümleyle bana her zaman güvendiğini hissettiren babam Nazmi çelik’e, ne zaman pes etmeyi düşünsem beni her defasında yeniden cesaretlendiren annem Rayime çelik’e ve her işimde, her anımda bana yol gösterici ve destek olan kardeşim Mehmet çelik’e teşekkür ederim.
Spot : “Masa tenisi; futbol, basketbol ve bunun gibi bazı spor dalları kadar gündemde yer almayabilir ama ben her geçen gün masa tenisinin daha da geliştiğine inanıyorum. Bununla ilgi Türkiye Masa Tenisi Federasyonu’nun (TMTF) “2 Milyon Kişiye Masa Tenisi Oynatıyoruz” temalı bir projesi var”
SPOT : “Her meslekte olduğu gibi hakemlikte de “Ben bu işte iyiyim.” dediğiniz zaman kendinizi geliştirme kapılarını kapatmış oluyorsunuz. Maçlarda aklıma takılan bir durum oluşursa hemen maç sonrası Başhakemle konuşurum, değerlendirmelerini dinlerim. Bu benim için çok faydalı”