Şair Abdurrahim Karakoç’un “Umut her zaman baki. Ama zaman kısa, ben yorgunum, yolumuz da uzun” sözleri aslında bugünlerde tamda Eskişehirspor’u anlatıyor. Son iki yıldır bu şehir insanı umudunu hep sıcak tuttu yüreğinde. Katıksız destek verdi sevdasına… Hep daha iyisinin hayalini kurdu sevdası için kendisine ait Es-Es Dünyası’nda…
Ama bir gerçek var artık… Hep bir umut dünyasında yaşamaktan tüm şehir de yoruldu. Geçen sezon ki finalden bu yana seviye atlatacak sıçrama maçlarında sürekli takıldı Eskişehirspor… Adana Demirspor maçı da bunlardan biriydi…
Şimdi yolunu arayan yolcu misali Kırmızı Şimşekler… Gerçeklere bakarsak ilk 6 play-off hayal oldu. Şartlar üzerinden teselli bulacağımız tek olay, kulübün ayakta kalması. Ama böylesine bir ortamdan faydalanan ve faydalanmak isteyenleridir bizim sözümüz. Unutmasınlar, sezon bitiminde ki yaprak dökümünde sorulması gereken sorular mutlaka olacaktır…
Taraftarın Gösterdiği
Duruştur Kulübü Yaşatan
Eskişehirspor için son 3 sezon masalımsı gerçeklerle geçiyor adeta… Süper ligde başlayan direniş mücadelesi, geçen sezon diriliş umuduna dönmüş, daha sonra bu da yerini var olma savaşına bırakmıştı. Sezona büyük sıkıntılarla giriş yapan Eskişehirspor’un bu sezon ligde boy göstermesi dahi o günün şartlarında büyük olaydı. Sezon başının iyi geçirilmemesi tabelada istenilen sonuçların gelmemesine neden oldu. Transfer yasağının yanına bir de puan silme cezası gelince işler daha da zorlaştı. Bu dönemde Eskişehirspor taraftarının tribünde gösterdiği duruş her şeyden değerliydi. Ve bu sahaya da yansıdı. Ve Eskişehirspor adının büyüklüğüyle aslında o hengameden en iyi şekilde çıkıldı. Bizim yerimize başka bir kulüp olsa Gaziantepspor’dan daha da beter olurdu…
Seviye Atlatacak Maçları Kazanamıyoruz
Fakat ligde öyle maçlar geldi ki, Eskişehirspor için seviye atlatacak sıçrama özelliği taşıyordu. Bu tip maçları kazanamama hastalığı çok uzun yıllar öncesine dayanan ve Göztepe finaliyle tavan yapan Eskişehirspor’un bu özelliği tipik şekilde devam etti. Adana Demirspor maçında alınacak galibiyet üç puandan çok daha fazlası anlamına geliyordu. Ve ayağımıza kadar gelen maçı teknik direktör Yücel İldiz ve teknik heyetin karşılık bulmayan hamleleri nedeniyle verdik. Elimizde kalan ise ligde tutunma mücadelesi oldu…
Tepkisizliği Fırsat Bilmesin Kimse…
Maçlar kazanılır, kaybedilir. Fakat sezon sonuna sorgulanmasının bırakılacağı bazı konuların bugünlerde ayyuka çıkmış olması ve özellikle kulüp içinde kronik hastalığa dönüşmesi zarar vermeye başlamış gibi görünüyor. Birincisi şuanda görev yapanlar, kulübün içinde yaşananlardan kamuoyunun haberinin olmadığı yanılgısına kesinlikle düşmesinler. Ya da bazıları oluşturduğu algıyla tüm işleri hallediyorum havasının herkese geçtiğini sanmasınlar... Eskişehirspor’un şu kritik süreci en az hasarla atlatması ve tek yumruk olunması adına verilen desteklerin devamı içindir şuan ki sessizlik. Ve o gün hesap dökümü geldiğinde tüm şehrin soracağı soruları olacağını da kimse unutmasın. Şimdilik bu mevzuyu daha fazla uzatmadan Erzurum maçının havasına girelim. çünkü yolumuz daha uzun. Hele ki o yol, uzun ince bir yolsa… Bizim belirtmek istediklerimiz de anlayana…