Eskişehir'in Su Kaynakları

Eskişehir’in en önemli su kaynağı olan Porsuk Barajı, 1972 yılında yapılan çalışmalarla 17 metre yükseltilerek ilin su ihtiyacına büyük bir katkı sağlamıştır.

Porsuk Barajı ve Eskişehir’in Su Kaynakları

Eskişehir’in en önemli su kaynağı olan Porsuk Barajı, 1972 yılında yapılan çalışmalarla 17 metre yükseltilerek ilin su ihtiyacına büyük bir katkı sağlamıştır. Bu müdahale sayesinde Eskişehir’e yılda 100 milyon metreküp su temin edilmesi mümkün olmuştur. 1960’lı yıllarda Sakarya Havzası planlaması çerçevesinde yapılan bu düzenlemeler, mevcut barajın kapasitelerini artırarak kentin 2055 yılına kadar su sorununu çözmeyi hedeflemiştir.

Porsuk Barajı’nın yanı sıra, Eskişehir’in su kaynakları arasında Ilıca ve Sarısungur göletleri de yer almaktadır. Bu göletlerden Eskişehir’e yıllık toplamda yaklaşık 3 milyon 950 bin metreküp su takviyesi yapılmaktadır. Ayrıca, 2021 yılından itibaren Sakarya Havzası kaynaklarıyla ilgili bir planlama revizyonu sürdürülmektedir. Bu çalışma kapsamında, Sakarya kaynaklarından yıllık 63 milyon 70 bin metreküp ek su temin edilmesi amaçlanmaktadır. Böylece Eskişehir’in artan su ihtiyacını karşılamak için uzun vadeli bir çözüm yolu geliştirilmektedir.

Murat Dağı’ndaki Maden Faaliyetleri ve Çevresel Etkiler

Eskişehir’in yanı sıra çevre illeri de etkileyen önemli bir gelişme, Murat Dağı’nda gerçekleştirilmeye çalışılan maden faaliyetleridir. Gediz Nehri’nin doğduğu bu alan, Uşak ve Kütahya arasında yer almakta ve doğal güzellikleriyle bölgenin su kaynakları açısından stratejik bir öneme sahiptir. Ancak, burada altın ayrıştırma işlemleri yapmak isteyen Anadolu Export firması, 2019 yılında vatandaşların ve çeşitli sivil toplum kuruluşlarının tepkisi üzerine hukuki süreçler sonucunda faaliyetlerini durdurmak zorunda kalmıştır.

Ancak, 24 Kasım 2022 tarihli bir gazetede yer alan habere göre, şirket Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na yeniden başvuruda bulunmuş ve bu kez altın ve gümüş çıkarma faaliyetleri için kapasite artışı ile kırma ve eleme tesisi kurma izni talep etmiştir. Şirket, çıkarılacak cevherin Murat Dağı’nda işlenmeyeceğini, başka bir noktada işleyeceklerini belirtmiştir. Ancak siyanür kullanımı gibi çevresel risklerin başka bir bölgede de olsa gerçekleşecek olması, projenin ekonomik ve çevresel sürdürülebilirliği konusunda soru işaretlerini artırmaktadır.

Bu girişimler, yalnızca bölgenin su kaynaklarını değil, aynı zamanda çevresel dengeyi ve biyolojik çeşitliliği de tehdit etmektedir. Eskişehir ve çevresindeki doğal kaynakların korunması, sadece yerel değil, ulusal ölçekte de önem arz etmektedir.

Eskişehir’in Termal Kaynakları ve Su Zenginliği

Eskişehir, yalnızca Porsuk Nehri ve barajıyla değil, aynı zamanda zengin termal kaynaklarıyla da bir su kenti olarak öne çıkmaktadır. Soğuk ve sıcak yer altı sularıyla dikkat çeken Eskişehir, termal turizm potansiyeli açısından oldukça değerlidir. Kentin yüzeyinin büyük bir kısmına yayılan termal kaynaklar, bölgeyi hem sağlık hem de turizm açısından önemli bir merkez haline getirmektedir.

Türkiye’nin birinci derecede önemli maden suları arasında yer alan Günyüzü Çardak Kaplıcası, Eskişehir’in bu alandaki zenginliğini ortaya koymaktadır. Bunun yanı sıra, Hasırca ve Sakarıılıca termal kaynakları ise ülkenin üçüncü derece öncelikli termal kaynakları arasında bulunmaktadır. Bu zenginlik, yalnızca yerel halk için değil, aynı zamanda sağlık turizmi için de büyük bir potansiyel taşımaktadır.

Eskişehir’in sahip olduğu bu su kaynakları, tarımdan turizme kadar birçok sektöre katkı sağlarken, aynı zamanda doğal kaynakların sürdürülebilirliğinin korunması gerektiğini de hatırlatmaktadır. Termal kaynakların doğru kullanımı ve su kaynaklarının bilinçli yönetimi, ilin geleceği açısından büyük bir önem taşımaktadır. (Haber Merkezi)

Yaşam Haberleri