Anahtar Parti eğitimdeki beslenme sorununa dikkat çekti!

Anahtar Parti Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Fatih Yalçın, Eskişehir’de Anahtar Parti Odunpazarı İlçe Başkanlığı binasında mesleki eğitim ve işsizlik sorununa dair açıklamalarda bulundu. Yalçın, “Meslek eğitiminde trend de değişiyor. Örneğin Almanya’daki dual sistem artık değişmeye başladı. Çünkü hiçbir meslek sabit kalmıyor. Artık her meslek erbabının yapay zekâ, otomasyon bilmesi gerekiyor. Sanayide çalışacak insanların yalnızca fiziksel değil zihinsel yeterliliklere de sahip olması şart. Onun için “zorunlu eğitim kaldırılsın” diyenlere soruyorum: Bugün ortaokul mezunu bir genç hangi işte çalışabilir? İnşaatta amelelik belki. Ama otomotivde çalışacaksa otomasyon bilmesi lazım. Ortaokul bunu verebilir mi? Dolayısıyla herkesin kendini geliştirebileceği bir eğitim sürecine tabi tutulması şart. Eskiden bir mühendis mezun olurdu, 30 yıl aynı bilgiyle çalışıp emekli olurdu. Ama bugün hiçbir meslekte mezun olduğunuz bilgiyle emekli olamazsınız. Sürekli kendinizi yenilemeniz gerekiyor. Dünya beceri merkezli eğitim sistemine geçti. Bizim de buna ayak uydurmamız gerekiyor” diye konuştu.
“2 Milyon Çocuk Açlık Sınırının Altında”
Türkiye’de eğitim sorunların başında çocukların beslenme sorununun geldiğini dikkat çeken Yalçın projelerden önce çocukların beslenme sorunun çözülmesi gerektiğine vurgu yaptı. Yalçın, “Türkiye’de mesleki eğitim uygulamaları (MESEM ve Anadolu meslek liseleri) birbirinden farklı yapılar sunuyor. Bunların sentezlenmesi gerekiyor. Ancak burada da en büyük sorun süreklilik. Bakanlar sık sık değişiyor, politikalar sil baştan yapılıyor. AK Parti iktidarında Millî Eğitim’de 10 bakan değişti. İki yıla bir bakan düşüyor. Bu kadar sık değişimin olduğu bir yerde uzun vadeli vizyon inşa edilemiyor. Fatih Projesi en büyük yatırımlardan biriydi ama sonuç ne oldu? Firmalara para ödendi, altyapı eksik kaldı. Tablet dağıtıldı ama içerik yoktu. Akıllı tahta vardı, internet yoktu. Yani sahada karşılığı olmadı. Üstelik ekran bağımlılığı arttı. Türkiye, OECD ülkeleri arasında ekran bağımlılığının en yüksek olduğu ülkelerden biri haline geldi. Pandemi bize gösterdi ki tamamen dijital bir eğitim doğru değil. Çok ciddi öğrenme kayıpları yaşadık. Özellikle Anadolu’daki öğrenciler içeriklere ulaşamadı. Bir başka acı gerçek de çocukların açlık sorunu. Türkiye’de 7 milyon çocuk yoksulluk sınırının altında, 2 milyon çocuk açlık sınırının altında. Çocuklarını aç bırakıyorsanız fırsat eşitliğini yok ediyorsunuz. Çünkü protein alamayan çocukların zekâsı, fizyolojisi gelişmiyor. Bir devletin en büyük projesi çocuklarının karnını doyurmak olmalıdır. Çocuklarınız açsa, önce onların karnını doyuracaksınız. Çılgın projelerden önce çözülmesi gereken budur” sözlerini kaydetti.