Biz kendini değil, kentini düşünen vekilleriz…
Seçime sayılı günler kaldı. İlk sorum, seçim sürecinin son görünümüne ilişkin. Yerelde ve genelde 14 Mayıs seçim süreci nasıl gidiyor?
Hoş bulduk. Biliyorsunuz hızlı bir seçim süreci oldu. Erdoğan’ın seçimin mümkün olan en kısa süre zarfında yapılmasına yönelik hamlesinin sonucunda süreç hızlı gelişti. Türkiye geneline bakacak olursak en doğru veri miting fotoğrafları… Millet İttifakı’nın mitingleri son derece coşkulu, kalabalık ve nitelikli… Nitelikli dedim çünkü söylemlerimiz her zamanki gibi saygı ve sevgi çerçevesinde vatandaşlarımıza ulaşıyor. AKP kanadına bakınca, cami avlusunda yaptığı mitingde Erdoğan “bunlara yuhalamak yetmez” diyebiliyor ve her mitinginde nefret söylemleri ile muhalefeti suçlamaya yelteniyor. Kutuplaştırma ve ayrıştırma siyasetinden beslenerek sevgi ve saygıdan yoksun seslenişleri niteliksizliklerin göstergesi. Niceliğe baktığımızda göçmen miting katılımcılığı yaratarak alanları doldurmaya çalışıyorlar. Din ve terörist yaftası ile başlayıp, vatandaşımız tehdit söylemleri ile korkutulmaya çalışılıyor. Ardından alaycı söylemler ve yalanlar ekleyip günü kurtarmaya çalışıyorlar. Düşünsenize 40 yıl önce açılan üniversiteyi biz yaptık yalanının ardından muhalefetin teröristlerle iş birliği içinde olduğu yalanını söylüyorlar. Yalan menüsü ile dolu konuşmalar. Seç, beğen, al… Ancak vatandaşlarımız bu yalanlara artık inanmıyor. Bizler de sahada tüm gerçekleri seçmene anlatmaya çalışıyoruz.
Yerele baktığımız zaman ise durum çok daha acı. AKP Eskişehir seçmenini yok saydı bu seçimde. AKP’nin Eskişehir seçmenini bu kadar yalnızlaştırdığı, sadece kara propaganda söylemleri ve araçları ile kandırdığı başka bir seçim görmedim! Bizler Eskişehirliyiz! Yıllardır bu şehirde siyasi rekabet içinde olduğumuz kişiler listelerde yok … Başta kentine ve seçmenine dokunan siyasileri yok ettiler. Sonra? Sonra da 2 eski bakanı “halledin gelin” dercesine aday gösterdiler. Hadi anladım, CHP seçmenine saygınız yok, AKP seçmenine de mi saygınız yok? Eskişehirlileri ne olarak görüyorlar? Sorunlarını yok sayacaksın, dile getirenlere kulağını kapatacaksın, mecliste “Ben Eskişehirliyim” diyemeyeceksin, ama seçim alarmı çalınca “hadi bize oy verin”… Bu saygısızlıktan öte bir şey değildir. Kimse merak etmesin…
BİZ KENDİNİ DEĞİL, KENTİNİ DÜŞÜNEN VEKİLLERİZ… Tüm Eskişehirliler bunun farkında… Kendini düşünen tüm vekiller mecliste karşılarında bizi bulacak.
Cumhuriyet Halk Partisi’ni hiç olmadığı kadar özgüvenli görüyorum bu seçimde. Bunun sebebi nedir?
Muhalefetteyken yaptırdıklarımızdan söz edelim önce. Sayın Kılıçdaroğlu “Emeklilerimize Ramazan ve Kurban Bayramlarında ikramiye verin” dedi. Önce “Kaynak nerede?” dediler, verdiler. “Elektrik faturalarından TRT payını kaldırın” dedik. “Temel gıda maddelerinde KDV’nin sıfırlanmasını” önerdik. Bu mallarda KDV’yi yüzde 8’den yüzde 1’e indirdi. “Polise, öğretmene, din görevlisine, hemşireye 3.600 ek gösterge verin” dedik. Çalışmaya başladılar. Muhalefetteyken yaptıklarımızın teminatı bunlarsa, iktidara gelince yapacaklarımıza inanmamak kıskançlık göstergesidir.
Eskişehir’de yerel yönetimlerimizin yaptıkları zaten güvenceydi. Diğer yerel yönetimlerde de iktidara gelince halk, verilen vaatlerin yerine getirildiğini görünce bizlere daha çok güvenmeye başladı. Karalama kampanyalarının iç yüzünü halkımız gördü. İlk meclis konuşmamda “belediyelerle geldiniz, belediyelerle gideceksiniz” demiştim. Biz sosyal belediyecilik ilkesini benimsedik hep. Halkımız İstanbul ve Ankara’da da CHP vizyonu ile yakından tanıştı. Yardımın, yardımlaşmanın, hizmetin halka yayıldığında iklimin her mevsim bahar olduğunu gördü. Şimdi bu heyecan tüm ülkemize yayılıyor. Bizim de Eskişehir’de 1. Parti olmamızın nedeni de bu… Eskişehirliler kendisine hizmet edenleri her seçimde ödüllendirdi ve her seferinde daha yüksek oy oranı ile yeniden seçti. Yeter mi? Yetmez… Asla yetmeyecek… Şimdi sıra, bu başarıyı ülke geneline yaymakta ve onun için “HAYDİ” diyoruz.
Tüm CHP adaylarının Yılmaz Büyükerşen ile video çekme nedeni de bu mu?
Aslına bakarsanız hayır. Bu videoları çekmemizdeki temel neden ülkemizde bunu başka bir şehirde göremeyeceğimizdir. Sayın Kılıçdaroğlu’nun “Haydi Türkiye” videolardan sonra bunu yerelde uygulayabilecek tek şehir biziz. Çok da güzel oldu…
İktidara politika ve vaatlerinizi alanlarda, kitle iletişim araçlarında görüyoruz. Yerel sorunlara ilişkin düşüncelerinizi merak ediyorum.
Geçen 5 yıl içinde sorunları çözmek için iktidarın akıl ve bilim dışı projeleri şehrimize dayatmaya çalışması ile mücadele ettik. En büyük mücadelemizi, Alpu ovamız için verdik. Halkımızla omuz omuza dünyanın en verimli topraklarının ve hemşerilerimizin sağlığının verimsiz kömür için feda edilmesine izin vermedik. Peki şimdi ne oldu? Ovamıza göz diken bakanı AKP’den 1. sıra milletvekili gösterdiler, inanabiliyor musunuz? Şimdi Eskişehir seçmenine ne diyecekler? Nasıl yüzleşecekler? Görüyoruz ki, ne bir şey diyebiliyor ne de yüzleşebiliyorlar. Büyük salonlarda bakanlık ve devlet olanakları ile seçim çalışması yapıyorlar. Öğrencisini uzaklaştırdıkları üniversitede kariyer fuarı yapıyorlar.
Dünyada kaç tane ölüm yolu olan şehir vardır 21 yıllık iktidarda sorunu çözülmeyen? Bu iktidarın en büyük övüncünün yollar yapmak olduğu bilgisini de not düşelim.
Sorunları çözmediği gibi, belediye seçimlerinde kazanamadığı Eskişehir’de uyguladığı politika götürme, taşıma, imkansızlaştırma politikasıdır.
Götürme politikasına örnek BOR madeni. Dünyanın en büyük bor kaynağına sahip bor madenine giden Seyitgazi- Kırka ölüm yolunu yapmadıkları gibi, Eskişehir’de çıkarılan madenin, başka şehirlerde kıymetlendirilmesi. 200 Milyar dolarlık bir pazardan Eskişehir ne kadar pay alacak? Eskişehir’den alınıp başka şehirlerde kıymetlendiriliyor Katma değerinden Eskişehirliler faydalanamıyor. Bu konu özelinde çok mesai yapacağız… Size Söz!
Taşıma projesi TÜLOMSAŞ… Demiryolları merkezi ve demiryolcular Eskişehir’imizin kıymetini Ankara’ya taşıdılar… 1896 yılında kurulmuş bir kurumdan bahsediyoruz. Bunların yanı sıra, Frigya Vadisi’ni Afyon lobisinin hizmetine sundular. Şu anda Frigya Vadisi için Afyon’un kültür varlığı algısı oluşturmaya çalışıyorlar…
Havaalanımız! Resmen kapattılar… % 98 hata payı ile yapılan Zafer Havalimanı’nın garanti yolcu sayısına ulaşmak için, devlet bütçesine tek bir kuruş ek yük getirmeden Anadolu Üniversitesi’nin olanakları ile imece usulü yapılan Eskişehir havaalanını yok saymak istediler… Milletvekili olarak kamuoyu desteği ile buna izin vermedik! Veremezdik… Ancak yurt içi uçuşlara açılması için de Eskişehirlilerimize söz veriyoruz.
Bir de size “imkansızlaştırma” politikasından örnek vereyim… Termal turizmi… Hiçbir yatırımcının kalkışamayacağı, yerel yönetimlerin beceremediği bir proje algısı yarattılar. Oysaki bizim yerel yönetimlerimiz en işlevsel projeyi Kültür ve Turizm Bakanına iletti. Kendi zaman, para ve enerjilerini kullanarak tüm hazırlıklarını yaptı. Proje kabul oldu mu? Hayır? Peki dönemin kültür ve turizm bakanı kimdi? NABİ AVCI… Trajedi değil mi?
Ve gelelim bu şehirde yapmayı istedikleri ama yapamadıkları şeye! Başaramadıkları politika BU ŞEHİRİN İNSAN KAYNAĞINI YOK EDEMEDİLER… Yapabildikleri tek şey Eskişehir’i yok etme projesini uygulayacak siyasileri işe koşmak. Artık şehrin insan kaynağını ülkemiz için kullanma zamanı… Eskişehirliler BUNA HAZIR!
Cumhuriyet Halk Partisi’nin iktidara geldiğinde ortaya koyduğu çok vaat var. Ancak ben temel politikaları sormak istiyorum size. Nereden başlayacaksınız?
AKP iktidarının temel politikası eğitimsizleştirmekti. Bunu başardılar. Çocuklarımızı, gençlerimizi eğitimden uzaklaştırdılar. İtiraflarını hatırlayın. “Eğitimliler bize oy vermiyor“ dediler. Bakın bölünerek de olsa 3 üniversite var şehrimizde. Nerede gençlerimiz? Eğitimden uzakta. Şimdi hibrite geçtiler. Eğitimden başlayacağız. Üniversiteler özerk olacak. 100 bin öğretmen ataması yapacağız. Kapalı 20 bin okulumuz var. Yarısı kullanılmaz halde. Önce o okulları açacağız ve o okullarda çocuklar eğitimini alacak. 4+4+4 kalkacak. 1 yıl okul öncesi+ 5 yıl ilköğretim+ 4 yıl orta öğretim+ 3 yıl lise. Eğitim sistemi ve müfredat baştan yenilenecek.
Ekonomide, adalet sisteminde, tarımda, sanayide, emekçi haklarında kral yerine yeni kurumlar, yeni kurallar ve yeni kadrolarla milletimizin hak ettiği huzurlu, refah içinde, hiç kimsenin geleceğinden kaygı duymadığı, gece yastığa başını rahatça koyduğu, kimsenin ayrıştırılmadığı bir ülkeyi halkımızla birlikte yaratacağız.
Sayın Süllü, seçim öncesi yoğun programınızda bize zaman ayırdığınız için çok teşekkür ederiz. Son olarak okuyucularımıza vermek istediğiniz mesaj var mı?
Öncelikle okuyucularınızla buluşmam için sütunlarınızda bana yer ayırdığınız için çok teşekkür ederim. Evet, iktidarımızın baharında seslenmek istediklerim var.
Çocuklar… onlar baharı her daim hissedecek… Yüzleri hep gülecek… Onların işi bu olacak.. gülmek!
Gençlere sesleniyorum… Kaybedilen yılları en kısa sürede telafi edeceğiz. Gençlerimiz umudunu ve güvenini yitirmeyecek ve terk etmek istemeyecekleri bir Türkiye’yi inşa edeceğiz. Hatta gidenler de geri dönmek isteyecek.
Ve kadınlar… Bu seçimde kadınlarımıza büyük rol düşüyor. Seçme ve seçilme hakkını bir çok gelişmiş ülkeden önce kazanmış kadınların güvenliği tehdit altında. Biz daha iyisi nasıl olmalı diye düşünürken AKP ve yeni ortakları nasıl olur da kadınları eve hapsederiz derdinde.
Kadınlar… sizlere sesleniyorum… size öyle bir Türkiye hazırlayacağız ki düşüneceğiniz tek sorun “üretime nasıl katılabilirim” olacak… O endişeli günler bitecek… Size Söz!
Biz tüm sözlerimizi yerine getirmek için HAZIRIZ. Haydi Eskişehir’im