"Bu süreç ülkemize 50 milyar doları aşkın ekonomik zarar getirmiştir"
Eskişehir Büyükşehir Belediye Meclisi Temmuz Ayı toplantısı yapıldı.
Toplantıda Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt, CHP’li Belediye Başkanlarının tutuklanmasıyla ilgili açıklamalarda bulundu. Kurt, “Geçtiğimiz hafta, Cumhuriyet Halk Partisi’ni hedef alan operasyonlar devam ederken, bazı belediye başkanlarımız tutuklandı, bazıları ise sorguya alındı. Bu işlemlerin hukuka aykırı bir şekilde yürütüldüğünü bir kez daha vurgulamak istiyorum. Çünkü İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı’nın yetki ve görev alanı yalnızca İstanbul ile sınırlıdır. Ancak sanki Türkiye’nin başsavcısıymış gibi ülkenin dört bir yanına operasyon talimatları verdiği ve süreci yönlendirmeye çalıştığı bir anlayış, hukuk devleti ilkeleriyle bağdaşmamaktadır. Bu nedenle iktidarı hukuka uymaya davet ediyorum” dedi.
"Bu süreç ülkemize 50 milyar doları aşkın ekonomik zarar getirmiştir"
Yargılamanın nasıl yapılacağının sorgulamanın nasıl yürütüleceğinin yasalarda çok açık ve net olduğunun altını çizen Kurt, geçmişte pek çok belediye başkanı yargılandığını ve bu süreçlerin usulüne uygun şekilde yürütüldüğüne vurgu yaptı. Kurt, “Ancak şimdi İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Ekrem İmamoğlu tutuklanarak Türkiye Belediyeler Birliği Başkanlığı'ndan alındı. Ardından bu göreve vekaleten atanan Sayın Ceyhun Karalar da iki gün önce tutuklandı. Şimdi tekrar Türkiye Belediyeler Birliği Başkanlığı için vekaleten seçim yapılacak. Oysa geçmişte, Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da İstanbul'da benzer iddialarla yargılanmıştı. Ancak ne görevden alındı, ne açığa çıkarıldı, ne de tutuklandı. Davalar bir şekilde sonuçlandı. Şimdi soruyoruz. Bu hırs nedir? Bu kin nedir? Bu kaos ortamı nedir? Türkiye bu kaostan beslenmemelidir. Bu süreç ülkemize 50 milyar doları aşkın ekonomik zarar getirmiştir. Bir kişinin isteği uğruna böyle bir zararı göze almak kabul edilemez. Bugün emekliye yüzde 16, çalışanlara yüzde 15 küsur zam verilmesinin ardındaki nedenler de bu ekonomik tablo ile doğrudan ilişkilidir. Bu yıl çiftçiye buğdayda 12 TL, arpa da ise 11 TL verilmiştir. Bu kararlar, yaşanan ekonomik zararın ve tercihlerimizin sonuçlarıdır.
"100 gün geçmiş ama hâlâ ortada iddianame yok"
Demokrasi herkese lazımdır. Demokratik hukuk kuralları içerisinde herkes yargılanabilir. Ancak yargılama usulüne uygun yapılmalıdır. Tutuklama bir tedbirdir; kişinin kaçmasını ya da delilleri karartmasını önlemek için başvurulur. Ancak siz delilleri toplamışsınız, kuvvetli suç şüphesi var diyerek tutuklama kararı vermişsiniz; 100 gün geçmiş ama hâlâ ortada iddianame yok. Yeni deliller arıyorsunuz. Aradığınız delil kim? Yalan ifade veren, iftiracı bir kişi. Bu, hukuki bir yaklaşım değildir. Bu nedenle bu süreci tekrar protesto ettiğimizi ifade etmek isterim. Eğer bir adam rüşvet aldıysa, hırsızlık yaptıysa, suçüstü yakalandıysa elbette yargılansın. Götür, tutukla. Biz de bunu istemeyiz zaten. Biz elimizdeki imkânlarla yaptığımız araştırmada, soruşturmada ne diyor? 'Genel Başkan varsa bir şey, gereğini yaparım.' Ama sadece şüphe üzerine, Şimdi Zeydan Karalar neden tutuklanır? Neden tutuklu kalır? Yani Zeydan Karalar ne yapmış? 15 sene önceyle ilgili bir iddia var. Adamı görse tanımaz” sözlerini kaydetti.
