CHP İl Başkanı Talat Yalaz'dan asgari ücret açıklaması
Yılın sonunun yaklaşmasıyla birlikte asgari ücretin ne kadar olacağı tartışmaları yaşanmaya başladı. Kamuoyunda gelecek yıl asgari ücretin 26 bin lira ila 27 bin lira arasında olacağı yönünde tahminler gündeme geliyor. Cumhuriyet Halk Partisi Eskişehir İl Başkanı Talat Yalaz, 2026 yılında asgari ücretin ne kadar olması gerektiği ile ilgili değerlendirmelerde bulundu.
Yalaz, “Açlık sınırının resmî kayıtlara göre 27 bin lira ama reel verilerde 40 bin liraya yaklaştığı bir konjonktürdeyiz ki reel verilerin doğru olduğunu maalesef biliyoruz. Bu anlamda, açlık sınırının bu seviyelerde olduğu bir konjonktürde, milyonlarca emekçi yurttaşımız asgari ücrete gelecek zammı bekliyor. Ancak aldığımız duyumlar yeterli bir zammın olmayacağı yönünde. Çünkü veriler bir kere doğru ortaya konulmuyor. Asgari ücretle ilgili kıstas olarak alınması gereken kriterler ortaya konulmuyor. Açlık sınırı, normal olduğu değerin çok çok altında bir meblağ olarak belirtiliyor iktidar tarafından. Yani çok umutlu değiliz tutar konusunda. Bu ülkede asgari ücret istisnai değil, artık olağan, doğal ücret konumuna gelmiştir. Yani diğer dünya ülkelerinde, ileri dünya ülkelerinde asgari ücret istisnai bir ücret iken, asgari ücretle çalışma oranı çalışma hayatına oranlandığında son derece düşükken, Türkiye'de maalesef asıl çalışma ücreti olarak önümüze çıkmaktadır” ifadelerini kullandı.
“Büyük Bir İnsanlık Dramı Var”
Vatandaşların ekonomik sıkıntılarına dikkat çeken Yalaz, konunun diğer bir yandan vicdan meselesi olduğunu ifade etti. Yalaz “Bugün halkın durumu gerçekten içler acısıdır. Bugün kışlık giysisini dahi alamayan, Cumhuriyet tarihinde belki de nadir olarak kışlık giysisini dahi alamayan bir emekçi kesimden bahsediyoruz. Bugün çocukları okula beslenme çantası boş giden emekçilerden bahsediyoruz. Bir ay can hıraş çalışıp yine de aldığı maaşla geçinemeyen milyonlardan bahsediyoruz. Bu nedenle bu sadece bir ekonomi meselesi değil. Bu aynı zamanda bir vicdan, merhamet meselesidir. Bu aynı zamanda, Anayasa'da geçen sosyal hukuk devleti olduğumuz gerçeğinin de iktidar nezdinde yok sayıldığı bir konjonktürdür. Bu itibarla asgari ücret konusunda en minimum değer açlık sınırı olmalıdır. Açlık sınırı; yani çalışan bir insana siz yine de 'aç kalın' diyorsanız, o ülkede inanılmaz derecede büyük bir kriz de vardır, inanılmaz derecede büyük bir insanlık dramı da vardır. Bu minvalde yaklaşılması gerektiğini düşünüyoruz” diye konuştu.