CHP’li Çakırözer Trump-Erdoğan zirvesinin maliyetini çıkardı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, perşembe günü Beyaz Saray’da ABD Başkanı Donald Trump ile görüşecek.
Görüşmede masada olan ticaret kalemlerinin toplam bütçesini çıkaran CHP Milletvekili Utku Çakırözer, “300 adet Boeing siparişinin maliyeti 35 milyar dolar. F16 hazır alım ve modernizasyon paketi 23 milyar dolar. F35 projesine bizi yeniden alacaklarsa 100 uçağın bedeli 10 milyar dolar. Toplam 70 milyar dolarlık bir alım var. Daha görüşme olmadan Trump’a jest olsun diye birçok Amerikan ürününün vergisi kalktı. Onun bütçemize yükünü bilmiyoruz bile. Yani neresinden baksanız 70 milyar dolar, bugünkü kur ile 3 trilyon lira. Boşuna demiyoruz dünyanın en pahalı randevusu diye! Erdoğan sırf Trump ile görüşeceğim diye şu yoksul halkın cebinden 3 trilyon lirayı ‘rüşvet’ olarak verecek.”
“Milyonlarca Yurttaş Refaha Ererdi”
Görüşmede ABD’ye tanınan bu trilyonlarca liralık ekonomik imkânın Türkiye’de ihtiyaç sahiplerini refaha eriştirebilecek büyük bir meblağ olduğuna dikkat çeken Çakırözer şunları söyledi:
“Türkiye’de milyonlar açlıkla, sefaletle boğuşurken Trump ile görüşebilmek için masaya konan bu parayla Türkiye’de 5 milyon haneye bir yıl boyunca her ay 50 bin lira destek ya da 10 milyon emekçiye, emekliye bir yıl boyunca 30 bin lira maaş verilebilir. Kapanan 150 bin küçük işletmeye 1 milyon lira destek verilse bile 150 milyar TL yeterliydi! Yapılan pazarlık bunun 20 katı. Bu nasıl bir stratejik ortaklık ki kazananı hep Trump, kaybedeni ise Türkiye oluyor! Bu stratejik bir iş birliği değil Erdoğan’ın diplomatik boyun eğişidir!” dedi.
Görüşmede aralarında Eskişehir Beylikova’nın da bulunduğu Türkiye’deki bazı nadir maden rezervlerinin işletme haklarının da ABD’ye teklif edileceği haberlerine de tepki gösteren Çakırözer, “Seçim zamanı ‘Eskişehir dünyanın nadir element merkezi’ olacak diyorlardı meğer Trump’la masada pazarlık malzemesi yapacaklarmış. Beylikova’daki nadir toprak elementi havacılık, savunma ve uzay sanayisi ile biyomedikal gibi alanlarda da kullanılan önemli bir nadir toprak elementi. Biz çevreye zarar vermeyen, geleceğimizi riske atmayan madencilikten yanayız diyoruz. Beylikova’da da bu nadir elementi sadece cevher olarak değil, işlenip yüksek teknolojili ürün olarak dünyaya pazarlanmasını sağlamak birinci ve stratejik önceliğimiz olmalıdır. Biz bu madenlerin Amerika’ya Çin’e cevher olarak peşkeş çekilmesi yerine, burada yüksek teknoloji ürünü olarak satılmasının ana hedef olması gerektiğini düşünüyoruz! Uçağı Amerikalı yapıyor, hammaddemizi onlar işliyor, paramızı onlar alıyor. Bize ne kalıyor? Buradaki nadir element sadece bir maden değil; Türkiye’nin dijital, teknolojik ve ekonomik bağımsızlık anahtarıdır. Bunu masa başı pazarlıklarla Trump’un, Erdoğan’ın insafına bırakmak, gelecek kuşaklara ihanet olur” değerlendirmesini yaptı.