Eskişehir Büyükşehir Belediyesi'nde 'kentsel dönüşüm' gerginliği
Eskişehir Büyükşehir Belediye Meclisi’nin Eylül ayı ilk toplantısı Ayşe Ünlüce başkanlığında gerçekleşti. 47 gündem maddesinin geldiği toplantıda, konular ilgili komisyonlara havale edildi.
Gündem dışı söz alan AK Partili Meclis Üyesi Ahmet Sivri, Eskişehir’de yaşanan kentsel dönüşüm sorununu gündeme getirerek, “Büyükşehir Belediyesi’nin başvuru ile 17.05.2013 ve 28650 sayılı resmi gazetede yayımlanan 2013-4645 sayılı bakanlar kurulu kararı ile riskli alan ilan edilen Odunpazarı ve Tepebaşı ilçe sınırları içinde bulunan Mustafa Kemal Paşa, İhsaniye, Hacıali bey, Yeni, Işıklar, Mamure, Deliklitaş ve Kurtuluş mahallelerinin bir bölümünün yer aldığı 56.4 ha’lık alan ile ilgi olarak riskli alan kararının mahkeme kararı ile iptal edildiği yönde bir ifade kullanılıyor. Ancak Çevre Şehircilik ve İklim Bakanlığımızdan öğrendiğimize göre riskli alan durumu devam ediyor. Siz hangisinin doğru olduğunu düşünüyorsunuz? Riskli alan kararı devam mı ediyor yoksa mahkeme kararı ile kalktı mı” diye sordu.
“KAFAMIZI KUMA GÖMMENİN ANLAMI YOK”
Mustafa Kemal Paşa, İhsaniye, Hacı Ali Bey, Işıklar, Mamure, Deliklitaş ve Kurtuluş Mahalleleri'nin riskli alan ilan edilmesi durumuna ilişkin sorulara yanıt veren Ünlüce, "Bizim asıl sorun 2013'te alınan karardaki dönüşüm konusu. Şehir merkezini kapsayan Mamure, Deliklitaş, Kurtuluş gibi merkezi kapsayan alan. Önce 99 öncesi yapılan bitişik nizam ve 8 katlı olan yerleri çözün diyorlar. Biz hala Gündoğdu konuşuyoruz. 99'dan önceki binalarda ilgili ne yapıyoruz bunu konuşalım. Bütün şehir biliyor. Kafamızı kuma gömmenin anlamı yok. Kazım Bey'in yapmaya çalıştığı, bizim yapmaya çalıştığımız yerler var. Biz gerçekten bu meclisten sorumluluk alıp konuda yetkili kişilerle ilerleyeceksek ilerleyelim. Bu konu tek bir kurumun üstlenebileceği bir konu değil. Biz 8 mahallede 2013'te kentsel dönüşüm ilan ettik. Afet mağdurları derneği kurdular, bize karşı kışkırttılar. Dava açın, bunu iptal ettirin dediler. Gittiler dava açtılar yürütmeyi durdurma kararı geldi. Alanın tamamının iptal edildiği açıklandı. O gün karar iptal oldu diye müjde şeklinde paylaşımlar yapıldı. Artık suçlama dönemi bitsin" şeklinde konuştu.
"BAKANLIK BİZE REZERV ALANI VERMELİ"
Kentsel Dönüşüm Strateji Belgesi hazırladıklarını söyleyen Ünlüce, "Şehirdeki problemli olan yerlere yönelik bir belge hazırladık. Protokol imzaladık. Bu protokolde biz bir rapor istedik. Orada bize sorunlu yerleri söyleyecekler. Bu belgeyi bakanlığa gönderdiğimiz zaman bakanlık bu caddedeki binalar değişmeli, 8 kat olanlar, 99 öncesi yapılan yerlerin dönüşmesi lazım. Bizim arsa sahiplerine çözümler yaratmamız lazım. 800 hektardan fazla bir alan Koçakır'da rezerv alanı ilan edilmişti. Bu alan gecekondu önleme bölgesi ilan edildi 400 hektardan fazlası. TOKİ'ye verdiler, sen burada bina yap dediler. Geriye kalan alan zaten kullanılabilecek bir yer değil. Şehrin tek rezerv alanı Bize oradaki arsa sahiplerinin zarar görmeyeceği şekilde rezerv alanı versinler. Pek çok şehir 6 Şubat depreminden sonra rezerv alanı hazırlamaya başladı. Bundan sonra iş bakanlıkta. Bakanlığa raporu sunacağız. Hep beraber el birliği ile çalışalım" ifadelerini kullandı.
“AÇIN KANUNLARI OKUYUN”
Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt, ise belediyenin afet riskli alanları dönüştürmesi ile ilgili hiçbir yetkisi olmadığını aktararak, “Yetkinin tamamı Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’ndadır. Onun için yetki devri diyoruz. Bakanlık afet riskli bir bölgede dönüşüm kararı alır; bunu Tepebaşı Belediyesi’ne, Odunpazarı Belediyesi’ne veyahut bilmem me kooperatifine yetkilisine yetkiyi verir. ‘Siz benim adıma yapın’ der. Şimdi arkadaşlarımız diyor ki Gündoğdu 1-2-3… Gündoğdu 1-2-3, Belediye kanuna göre, Belediye’nin çevreyolunun etrafını güzelleştirelim diye bir tercih yaparak uygulamaya koymak istediği bir kentsel dönüşüm. Siz bu konuda geç kaldınız’ diyor. Arka tarafında afet riskli alan var. Yetki, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nda. Kılınız kıpırdamadı. 2011’de karalandı. 2011’den bu yana kılınız kıpırdamadı, görmediniz orayı. Orayı görün, orayı dönüştürün; ondan sonra Gündoğdu 1-2-3’ü dönüştürün deyin. Küçük Sanayi işin aynı karanlık tarafı. Dolayısıyla afet riskli dirençli kentler yaratmak, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın görevidir. Burada belediyelerin hiçbir görevi yoktur. Bunu herkes böyle bilsin. Bize dönüp dönüp bir şey diyeceğinize açın kanunları okuyun” diye konuştu.
“KENTE KARŞI SUÇ İŞLİYORSUNUZ”
“Önce siz yapın sonra bizden isteyin” diyerek sözlerine devam eden Kurt, kaçak villalar hakkında da yanıt verdi. Kurt, “2’nci olarak Karabayır’daki kaçak villalarla ilgili yine aynı şekilde bir yetki karmaşası içerisinde arkadaşlar demagoji yapıyor. Biz orada her türlü kararı aldık. Her türlü uygulamayı geçmişiz. Ama birileri bu yıkımı engellemek için elinden gelen her şeyi yapıyor. Ben o nedenle çıkıp basın toplantısı yaptım ve açıkladım. Yani dava açıyor, yürütmeyi durdurma kararı alıyor. Ondan sonra o iş bitiyor yine durdurma kararı alıyor. Ceza alıyorlar, ceza alanlar ya beraat ediyor ya da aldığı ceza erteleniyor. Bir daha yürütme durdurma kararı alıyor. Biz o 3 kaçak villanın yıkımı için her türlü girişimi yaptık. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı bizim yetkili arkadaşlarımızı savcılığa şikayet etmiş, soruşturmanın sonunda yargılanmalarına gerek olmadığına karar verilmiş. Yani Belediye yetkililerinin hiçbir kusuru olmadığını anlaşılmış. O nedenle demogojiyi bırakacağız. Kim kolluyorsa, o yıkımı kim durduruyorsa? Biz yıkmaya devam edeceğiz! Siz kente karşı suç işliyorsunuz. Vatan bölünmez, bayrak inmez. PKK falan… yok böyle bir şey.. Gerçekler var. Gerçek şu, siz Eskişehirlileri cezalandırmak için belediye seçimlerini alamadığınız için imar çalışmalarının tümünü engelliyorsunuz” ifadelerini kullandı.
“SEBEBİ BAKANLIK”
8 mahallenin bu hale gelmesinin sebebinin Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın Büyükşehir’e gelen olduğunu vurgulayan Kurt, “Çünkü o iş iptal olmuştur dedikten sonra biz ruhsat vermeye başladık. İş bundan sonra devam etti” dedi.
“İKİ TANE ÇIKINTI VAR DİYE SUSACAĞIMI MI SANIYORSUNUZ?”
Bu esnada AK Partili Meclis Üyelerinden Ahmet Sivri ve Mihalgazi Belediye Başkanı Zeynep Akgün’ün konuşmalara müdahale etmesine Kurt, sert tepki gösterdi.
Kurt, “Arkadaşlarımız öncelikle dinlemeyi öğrenmeli. Ben bir kez müdahale etmeden sonuna kadar dinledim. Burada 2 tane çıkıntı var diye benim susacağımı zannediyorsunuz? Böyle bir şey yok” dedi.
Kurt, “Dolayısıyla siz Eskişehir’in imarının bu hale gelmesinde sorumlusunuz. Kimdir? Adalet ve Kalkınma Partisi yöneticiler ve Çevre ve Şehircilik Bakanlığı yönetimidir. İkisi ortak birleşti, Cumhuriyet Halk Partili belediyeleri nasıl engelleriz diye hesabını yaptılar. Ama ona rağmen engelleyemediler. Biz bunu vatandaşa anlattık. Vatandaş kimin ne olduğunu biliyor. Neyin nasıl olacağını biliyor. Eskişehir’de afet riskli alanlar dönüştürülmek zorunda mıdır? Zorundadır. Görev kimindir? Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’dır. Buyurun yapın. Elinizi tutan mı var? Belediyelere ondan sonra demagoji? Daha sağlıklı düşünelim. Eskişehir’i hep beraber bir hale getirelim getireceksek. Değilse deyin ki biz yokuz. Biz Eskişehirli olarak hazırız” ifadelerini kullandı.
Sivri ise, “Demagojinin alasını siz yapıyorsunuz” diyerek yanıt verdi.
Kaynak: Haber Merkezi
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.