Gelecek Partisi Başkan Yardımcısı Mahir Sayın Eskişehir’de konuştu

Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Mahir Sayın Gelecek Partisi İl binasında basın mensuplarıyla bir araya geldi. Ülke ekonomisinin son durumunu değerlendiren Sayın, sanayide ciddi bir daralmanın yaşandığını söyledi. Sayın, “Gazete Oksijen’in yapmış olduğu bir çalışmaya göre, satılık fabrikalarla ilgili veriler şöyle. Türkiye'de İstanbul'da 641 fabrikanın 324’ü satılık, geri kalanı kiralık. Ankara’da 457 fabrikanın 303’ü benzer şekilde değerlendiriliyor. Aynı durum İzmir, Kayseri ve Eskişehir için de geçerli. Eskişehir’de ise 59 satılık, 49 da kiralık fabrika ilanı var. Sanayide de tarımda da çok ciddi bir daralma yaşanıyor. İşsizlik konusunda da büyük sıkıntılar var. Ancak bu konuda da hükümetin herhangi bir hamlesi olmuş değil; yakın gelecekte olacağı da görünmüyor” diye konuştu.
“Tarım Biterse Ülkenin Başka Bir Geliri Kalmaz”
İktidarın tarım politikalarını da değerlendiren Sayın, Türkiye’nin en büyük çıkış noktasının tarım olduğunu kaydetti. Sayın, “Daha yeni bir seyahatten döndüm, yaklaşık bir hafta oldu. Gördüm ki çiftçilerin durumu hiç iyi değil. Köylerde 55 yaş üstü çiftçiler çoğunlukta. Yaş ortalaması gittikçe yükseliyor. Malatya’da genç bir kız kardeşimizle karşılaştık. 28 yaşında çiftçilik yapıyor, aynı zamanda bir basın grubunda sizler gibi çalışıyor. Kızcağız dedi ki, “Benim Hekimhan’da kayısı bahçelerim var. Don vurdu. TARSİM sigortam da var ama çiçek açmadığı için poliçem olmasına rağmen sigortadan faydalanamıyorum.” 28 yaşında bir hanımefendi çiftçilik yapıyorsa, sizin bunu inanılmaz şekilde desteklemeniz gerekir. Biz günlerdir genel merkezde, "Türkiye’nin çıkışı ne olabilir?" diye konuşuyoruz. Emin olun, geldiğimiz noktada Türkiye’nin en büyük çıkışı tarım. Bizde bir Apple yok, bir Samsung yok. Bizi çıkaracak tek şey tarım. Ben Malatya’da üniversite okuduğum için bölgeyi bilirim. Elazığ’dan Malatya’ya geçerken bir dağ vardır, oralardan geçerken üniversite yıllarımda küçükbaş hayvancılık yapan çobanlar görürdük. Sürüler vardı. Bu sefer orada bir tane bile göremedim. Tarımda geldiğimiz nokta gerçekten çok sıkıntılı. Hele bu don olayından sonra çok ciddi destekler bekliyoruz. İktidara gerekli çağrılarımızı yaptık. Mecliste de bu konuda önerge verdik. Eğer tarım biterse, ülkenin vergi dışında başka bir geliri kalmaz. Bu durumda Türkiye’nin tekrar ayağa kalkması mümkün olmayabilir. Hayvancılık konusuna da değinelim. Kurban Bayramı yaklaşıyor. Eskişehir’de birkaç çiftlikle görüşme yaptım, yerinde de inceledim. Besicilik yapan arkadaşlar diyor ki, “Ben bir hayvanı alıp 10 ay bakarsam, 210 kiloyu 400-500 liradan satarsam, etin kilosunu 500 liraya satarsam, toplamda 10-20 bin lira kazanıyorum.” Üreten dertli, alan dertli. Şimdi hangi emekli gidip 35-40 bin liraya kurban alabilir? Hisseli olarak 7 kişi bir büyükbaşa girse bile. Üretici memnun değil, alıcı memnun değil. Türkiye’nin geldiği nokta budur. Kaçımız evimize rahat rahat et alabiliyoruz?
Ben bin 499 liraya et gördüm bazı reyonlarda. Asgari ücretle kıyasladığınızda bu, maaşın yüzde 7-8’i demek. 1 kilo et. Geçmişte de bunları çok konuştuk, biliyorsunuz. Maalesef son 2-3 yılda çok daha kötü bir noktaya geldik. Daha iyi değiliz. Diyebilir miyiz daha iyi bir noktadayız? Hayır” diye konuştu.
Kaynak: Haber Merkezi