“Kırsaldaki üreticiyi teşvik etmeliler”

“Kırsaldaki üreticiyi teşvik etmeliler”
CHP Eskişehir İl Başkanı Talat Yalaz tarım politikalarındaki eksikliklere dikkat çekti.

Türkiye Ziraat Odaları Birliği Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, geçtiğimiz günlerde kırsal alanların giderek boşaldığını ve çiftçiliğe olan ilginin azaldığını dile getirmişti. Bu duruma dikkat çeken CHP Eskişehir İl Başkanı Talat Yalaz, tarıma yönelik politikaların eksikliği ve kırsalda yaşanan sorunlara vurgu yaptı.

Yalaz, yaptığı açıklamada, kırsal bölgelerde okulların kapanmasının ve taşınabilir eğitim sisteminin uygulanmasının, nüfusun azalmasına yol açtığını belirtti. "Tarıma yönelik yapılan politikalardaki eksiklikler maalesef kırsalda yaşamayı, çiftçilerimizin ve hayvancılıkla uğraşan vatandaşlarımızın hak ettikleri gelir düzeyine ulaşmalarını zor bir hale getiriyor. Yine kırsal bölgelerde olan okulların kapatılması, köy okullarının taşımalı eğitime dönerek merkeze yönelik bir politikayla uygulanması, kırsaldaki nüfusun hızla azalmasına sebep oluyor. Uzun süredir kırsaldan kente ciddi bir göç furyası ülkemizde sürüyor. Mevcut iktidar döneminde bu furya artarak devam etmiştir. Gelinen aşamada maalesef son raddede kırsaldaki nüfusun sistemli olarak boşalması sonucunu doğurmuştur. Halbuki kırsaldaki üretim kapasitemizle, tarımdaki üretim kapasitemizle ve tarım üzerinde gıda anlamında kendi kendimizle yetinebilen nadir ülkelerden biri olma özelliği ile övünen ülkeyken, toprak yapısı ve çiftçilerin üretim yapabileceği konjonktür düşünüldüğünden son derece uygun şartlara sahip olduğumuz halde üretemiyor ve rahatlıkla temin edebileceğimiz ürünleri bugün dışarıdan ithal ediliyoruz. Bu durumun çiftçinin mağdur edildiğini düşünülmeksizin yapılması, çiftçilerin üretim anlamında çok ciddi maliyetlerle uğraşmaları sebebiyle eski gelir düzeylerine ulaşmalarını imkânsız hale getirmiştir” şeklinde konuştu.

“Gün geçtikçe kötüleşen birçok üretici ve çiftçinin tarlasını ekip biçmeyi bıraktığı bir durum söz konusu” diye durumla ilgili konuşan Yalaz, “Bunun sistemli olarak iktidar politikalarının yanlışlığı ile bağlantılı olduğu açıktır. İktidar bu hususta kırsalda üreticiyi teşvik edici politikalarını artırmalıdır. Yine okul çağındaki çocukların kendi köylerinde ve bulundukları mahallelerde eğitim görmeleri için köy okullarını ivedilikle açmalıdır. Bu anlamda gerekli öğretmen atamaları yapmalıdır. Bunların hepsi birbiri ile bağlantılıdır. Sadece gıda ve tarım politikasını değil, eğitim politikasıyla, ekonomi politikalarıyla da bağlantılı ve uyumlu bir durumdur. Bu hususta yanlış politikalardan bir an önce vazgeçilmeli. Kırsalda yaşamayı daha cazip hale getiren, üreticinin sorunlarına kulak kabartan, her toplum kesimiyle olduğu gibi çiftçiyle arasına sarayın o aşılmaz duvarlarını örme huyundan vazgeçmelidir” ifadeleriyle çözüm yollarına gidilmesini söyledi.

“CEZASIZLIK ALGISI SON BULSUN”

Son günlerde artan dolandırıcılık vakalarındaki artışa da dikkat çeken Yalaz, bu durumu iki boyutlu ele alarak, “Birincisi ekonomik boyutu. Ekonomik olarak halkımız son derece yoksullaşmış ve yoksullaşmaya devam eden bir durumda. Hayat pahalılığı ve enflasyonun vatandaş üzerinde olumsuz etkileri ve ekonomik sorunların artışı, kötü niyetli insanların bu yollara teşebbüs etmesine sebep oluyor. İkincisi hukuki boyutundan bahsetmek gerekirse; diğer birçok suç kaleminde olduğu gibi bu durumda da cezasızlık söz konusu. Caydırıcı cezaların hemen uygulanması söz konusu değil. Bugün dolandırıcılığın temel halinden ceza alan birisi cezaevine neredeyse hiç girmiyor. Birkaç gün kapalı cezaevine girdikten sonra müddetnamesi hazırlanıp tahliye ediliyor. Bu caydırıcı olmayan cezaların olması ve ekonomik koşullar, iyi niyetli insanların kötü niyetli insanlar tarafından dolandırılmasına sebep oluyor. Bu hususta bir yargı düzenlemesinin yapılması ve cezasızlık algısının bir an önce son bulması gerekir” ifadelerini kullandı.

“SUNİ GÜNDEMLER YARATMAYA ÇALIŞIYORLAR”

Son olarak Anayasa'nın 3. maddesi üzerine tartışmalara değinen Yalaz, "Suni gündemler yaratılmaya çalışılmaktadır. Bugün ana akım medya kullanılarak yaratılan gündem, ülkenin asıl gündemi olan ekonomik sıkıntıları gölgelemek, geri planda bırakmak içi suni olarak yaratılmış gündemlerdir. Anayasa değişikliği iktidarın gündemindedir. Buna yönelik ciddi girişimleri vardır. Ancak anayasayı tanımayan mevcut anayasa konusunda samimi olarak anayasaya uyma refleksi göstermeyen iktidarın, anayasayı değiştirme gibi bir husus kabul edilebilir değildir. Öncelikle mevcut anayasaya uyulmalıdır. Anayasanın tüm maddelerini değiştirebilecek Adalet ve Kalkınma Partisinin yeterli çoğunluğa haiz olduğu ve bu referandum yoluyla halka sorarak değiştirdiği birçok madde vardır. Burada AK Parti’nin o yılları düşünüldüğünde, değiştirmek isteyip değiştiremeyeceği bir tek madde yoktur. İstisnası, Anayasa’nın ilk 4 maddesi’dir. Vatandaşlarımızın bütün bunları değerlendirdiğinde asıl hedefin Anayasa’nın ilk 4 maddesinin değiştirilmesi olduğunu anlamaları gerekir. HÜDA PAR ile yapılan ittifakın bakıldığında, aynı durum kısa zaman önce HÜDA PAR tarafından gündeme getirilmiştir. Bu anlamda vatandaşlarımızın Anayasa’mızın ilk 4 maddesinin değiştirilmesine karşı çıktıklarını buradan belirtmek isterim. Bu hususta bu maddelerle kimsenin sorunu yoktur. Bazı siyasi iradeler bu durumda sorun teşkil ettiğini ifade etmektedirler. Diğer maddelerin hepsini AK Parti’nin değiştirme gücü kuvvet geçmiş yıllarda görülmüştür. Anayasa değişikliğine değil, anayasanın bizatihi insani ve vicdani maddelerin uygulanmasına ihtiyaç var" diyerek sözlerini tamamladı.

Kaynak: Haber Merkezi

Etiketler :