Muhammed Ali Kaya Tepebaşı Belediyesi’ni topa tuttu

AK Parti Tepebaşı İlçe Başkanı Muhammed Ali Kaya gerçekleştirdiği basın toplantısında Tepebaşı Belediyesi ile ilgili sert açıklamalarda bulundu.

Uzun zamandır maaş farklarını alamayan Tepebaşı Belediyesi işçilerinin maaş farklarını alabileceği tarihin açıklandığını aktaran AK Parti Tepebaşı İlçe Başkanı Muhammed Ali Kaya, “Tepebaşı Belediyesi’ne. Bizim dile getirdiğimiz hususları dikkate alarak, belediye çalışanlarına bu ay 15-30 Mayıs tarihleri arasında maaş farklarının tamamının ödeneceğini açıkladılar. Bu duyarlılıklarından dolayı kendilerine teşekkür etmek istiyorum. Çünkü biz burada Tepebaşı Belediyesi'nde çalışan hemşehrilerimizin, işçi ve emekçilerin sesi olduk. Belediye bu sesi duydu ve harekete geçti. Belediyeye gelecek olan ilk paranın, yani hükümetin İller Bankası aracılığıyla göndereceği kaynağın başka bir yere aktarılmasını engellemiş olduk. Böylece işçilerimize de bir sürpriz yapılmış oldu. Belediyenin yaptığı tüm harcamaların da takipçisi ve denetçisiyiz. Bu konunun peşini bırakmayacağız. Açıklanan bütçe planlarında, temsil ve ağırlamaya harcanan paralar oldukça yüksek. Eskişehir’e yapılan yatırımlar ise bu temsil ağırlama bütçesinin yalnızca yüzde 0,02’si kadar” sözlerini kaydetti.

“Size Staj Yaptırabiliriz”

Tepebaşı Belediyesi CHP Meclis Üyesi Atilay Dalgıç’ın belediye meclisi toplantısında Kocasinan Belediyesi’ne yapılan bağışlar açısından Tepebaşı Belediyesi ile karşılaştırması eleştiren Kaya, Kocasinan Belediyesi’nin sadece kendi öz kaynaklarıyla tam 43 sosyal tesis yaptığını hatırlattı.

Kaya, “Söylemek istediğim bir konuda Meclis Üyesi Sayın Atilay Dalgıç’ın, Tepebaşı Belediyesi’ni Kocasinan Belediyesi ile karşılaştırmasıydı. Kocasinan Belediyesi’nde yapılan bağışlardan bahsediyor ama anladığım kadarıyla kendi belediye başkanlarının, yani Sayın Ahmet Ataç’ın yurt dışından aldığı hibe ve bağışlardan haberi yok. Hatta Sayın Ataç bu hibeleri televizyonda açıklamıştı. Yani birbiriyle çelişen ifadeler duyuyoruz. Kocasinan Belediyesi’ni örnek gösteriyorlar ama ben size söyleyeyim. Kocasinan Belediyesi, sadece kendi öz kaynaklarıyla tam 43 sosyal tesis yapmış. Son yapılan tesisi de Mayıs ayı meclis toplantısında meclis üyelerine gezdirmişler. Aralarında CHP’li üyeler de var. Onlar bile Kocasinan Belediye Başkanı’na teşekkür etmişler. Bu nezaketlerinden dolayı ben de onlara teşekkür ederim.Eğer hizmet görmek istiyorsanız, belediyeciliği öğrenmek istiyorsanız, Sayın Atilay Dalgıç Bey, sizi AK Partili belediyelere gezdirmeye her zaman hazırız. Otobüs parasını ben kendi cebimden karşılayacağım. Nerelere bina yapılmış, nerelere sıcak asfalt dökülmüş, nerelerde sosyal belediyecilik yapılıyor; hepsini yerinde göstermek isterim.Meclisi provoke etmek artık sadece başkandan ibaret değil meclis üyeleri de bu işe başlamış durumda. Bizim meclis üyemiz konuşurken, başkanlığa vekillik eden kişi sözünü kesiyor. Fakat diğer meclis üyeleri konuşurken müdahale etmiyor. Bizim üyelerimiz konuşurken araya Sayın Fikriye Hanım ya da Sayın Atilla Bey giriyor. Onların konuşmalarına müsaade edilmiyor, ama uyarı sadece bizim üyelerimize yapılıyor. Mikrofonlar da sürekli arızalı oluyor. Bu durum samimiyetsizliktir.Eğer samimi olunacaksa, ben yine söylüyorum. Gelin sizi AK Partili belediyeleri gezdirmeye hazırım. Sayın Atilay Bey, Kocasinan’a gitmenize gerek yok. Çok istiyorsanız sizi oraya da göndeririz, orada staj yaptırır, sonra geri göndeririz. Burada Sivrihisar Belediyesi var. Sivrihisar’da yapılan hizmetlerin, yatırımların haddi hesabı yok. Artık kafanızı kumdan çıkarın ve Eskişehir'deki Tepebaşı halkına hizmet etmek için elinizden geleni yapın. Yapamıyorsanız, biz yardımcı olmaya hazırız” diye konuştu.

“Tepebaşı’ndaki Esnafın Üzerine Binmiş Durumdalar”

Tepebaşı belediyesinin mali yönetimiyle ile ilgili eleştirilerde bulunan Kaya, Tepebaşı Belediyesi’nin borçları ödemek için esnafın üzerine bindiğini savundu. Kaya, “ “Her şey tozpembe” diye bir tablo çizilmeye çalışılıyor. Ama bir milyar iki yüz elli milyon lira borç var. Evet, borç alınmış ve gidiyor. Fakat gözden kaçırılmaması gereken bir şey daha var: Bu borçları kapatabilmek için Tepebaşı’ndaki esnafın üzerine binmiş durumdalar. Hadsiz cezalar kesiliyor. Para toplanacaksa mecburen esnaftan toplanıyor. Tabela vergisi, tente vergisi, işgaliye parası. Bunlar üç kat, dört kat artırıldı. Esnafın yükü çok ağırlaştı. Tozpembe bir manzara görmüyorum. Gidin İnönü Belediyesi’nin kapalı pazarlarına bakın. Sadece o pazarlardan bile örnek alınacak çok şey var. Kaldırımları, asfaltı, sokak düzeni ayrı bir konu. Eskişehir’e, Tepebaşı’na da aynı samimiyetle bakalım.

“Amerika’da İkamet Eden Kişiye Maaş Veriliyor Mu?”

Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç’a dikkat çekici soru soran Kaya, “Belediyenin 3 şirketi var. Bu şirketlerden birinin yönetim kurulunda bulunan müdürlerden birinin ikameti Amerika’da. Şunu demek istiyorum. Bu kişiye buradan maaş veriyor musunuz? Belirli bir ücret ya da ödenek ayırıyor musunuz? Bunları sorduk ama cevap alamadık. Sonra da, hadleri olmadan bize “mandacı” diyorlar. Peki mandacı kim? Hem Amerika’da oturanı belediyede çalıştırıyorsunuz, hem de genel başkanınız kalkıp bizi yurtdışına şikâyet ediyor. Siyasette şu yöntemi izliyorlar: Kendi yaptıklarını karşı tarafa yönlendirip bize yaftalayarak algı oluşturmaya çalışıyorlar. Mandacı kimdir, herkes çok iyi biliyor”

“Bir Çivi Çakabilecek Durumda Değiller”

Tepebaşı bölgesindeki esnafın vatandaşın dert yandığını aktaran Kaya, “Eskişehir’in Tepebaşı bölgesindeki esnaflar bile belediyenin hizmet veremediğinden, kendilerinden aşırı miktarda harç ve reklam parası alındığından şikâyet ediyor. Şirintepe, Esentepe, Yeşiltepe gittiğimizde sokakların toz, toprak ve çöp içinde olduğunu görüyoruz. Belediyenin çöp toplama hizmeti yeterli değil. Araçların kiralık olması, bazılarının geri gitmesi, bazılarının bakımda olması gibi nedenlerle belediye görevini yerine getiremiyor. Zaten borç içindeler. Bir çivi çakabilecek durumda değiller. Vatandaş da bunun farkında. Belediyenin borçlu olduğunu, hizmet veremediğini herkes biliyor. Tasarruf tedbirleri deyip duruyorlar da Tepebaşı belediyesinin temsil ve ağırlamaya ayrılan paraları ne yapacağız? Bunlarla ilgili herhangi bir açıklama dahi yapamıyorlar. Dediğim gibi, yatırımlara ayrılan bütçe, temsil ve ağırlama giderlerinin yalnızca yüzde 0,02’si kadar. Birine 12 milyon lira, diğerine 50 milyon lira harcanmış. Arada çok büyük bir fark var. Bütçenin sadece binde ikisi yatırımlara ayrılmış durumda. Bu kadar açık ve net şekilde her şeyi biz ortaya koyuyoruz. Ama onlar buna bir açıklama getiremiyor. Aşırı derecede temsil, ağırlama ve sosyal faaliyetlere para harcanıyor. Asıl mesele bu. Daha değinmek istediğim çok konu var ama girmiyorum. Mesela insanları otobüslerle gezdirdiler. Sürekli geziler düzenlendi. O otobüs firmasının kim olduğu belli. O firmaya nasıl paralar ödendiği de ortada. Ama bu yıl gezdiremiyorlar. Neden? Çünkü artık bazı şeyler konuşulmaya başlandı. Eğer konuşulmasa, bu uygulamalara devam edeceklerdi” diye konuştu.

“Vizyoner Projeler Üretecek Bir Anlayış Yok”

Tepebaşı Belediyesi’nin öz kaynak yaratamadığını ifade eden Kaya, Tepebaşı bölgesinin ciddi bir potansiyele sahip olmasına karşın bunu değerlendiremediğini dile getirdi.

Kaya, “Eğer amaç yanlışsa, sonuç da her zaman yanılgı olur. Tepebaşı Belediyesi'nin amacı vatandaşa hizmet etmek değil; yiyelim, içelim, gezelim, eğlenelim anlayışıyla hareket ediliyor. Oysa gerçekten hizmet etmek isteseler, kendi kaynaklarını da yaratabilirler. Tepebaşı bölgesi, sosyal kaynak yaratma açısından oldukça potansiyelli bir bölgedir. Örneğin sanayi bölgeleri kurulabilir. Ancak açılan yerlere ruhsat verilmiyor, gerekli düzenlemeler yapılmıyor, öylece atıl durumda kalıyorlar. Turizm açısından da ciddi bir potansiyel mevcut. Kızıliler tarafından başlayan bölgeye dikkat çekmek istiyorum. Dünya üzerindeki en kaliteli manyezit madenlerinden biri Eskişehir’de bulunuyor. Manyezit madeninin oluşabilmesi için yeraltı kaynak suyunun bulunması gerekir. Kızıliler’den Nemli’ye, oradan Dutluca’ya doğru gidildiğinde bu bölgeler yeraltı su kaynaklarıyla doludur. Bu, sıcak su potansiyelinin yüksek olduğu anlamına gelir. Yani buradaki turizm alanları genişletilebilir. Hatta kamu binalarının ısıtması bile bu yeraltı sularıyla yapılabilir. Kütahya’da, Yoncalı bölgesinden alınan yeraltı sıcak suyu ile Dumlupınar Üniversitesi’nin tüm binaları ısıtılıyor. Ne kömür ne doğalgaz kullanılıyor. Bu bile başlı başına sosyal kaynak yaratmak için bir nedendir. Ama burada böyle vizyoner projeler üretecek bir anlayış yok. Dediğim gibi, iş güç değil; yiyelim, içelim, gezelim anlayışı hâkim” sözlerini kaydetti.

Kaynak: Haber Merkezi