“Sakaryabaşını korumak siyasi değil vicdani görevdir”

Eskişehir’in Çifteler ilçesinde bulunan ve Sakarya Nehri’nin doğduğu nokta olan Sakaryabaşı alarm veriyor. İYİ Parti Çifteler İlçe Başkanı Serat Çetin, hem Devlet Su İşleri’ni (DSİ) hem de Büyükşehir Belediyesi’ni göreve çağırdı. Kurumlar arası koordinasyonsuzluk nedeniyle Sakaryabaşı’nın kaderine terk edildiğini belirten Çetin, bu durumun sadece doğal dengeyi değil, tarımı, ekosistemi ve turizmi de tehdit ettiğini söyledi.
Çetin açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
“Çiftelerimizin gözbebeği olan Sakarya Nehri’nin doğduğu Sakaryabaşı, ne yazık ki bugün hem bakımsızlıkla hem de ciddi bir su eksikliğiyle karşı karşıyadır. Doğal güzellikleriyle sadece ilçemizin değil, tüm ülkemizin ortak mirası olan bu alan, uzun süredir ihmal edilmekte ve adeta kaderine terk edilmektedir. Belediye ile Devlet Su İşleri (DSİ) arasındaki yetki ve sorumluluk anlaşmazlığı, Sakaryabaşı’nın bakımını ve gelişimini durma noktasına getirmiştir. Kurumlar arası koordinasyon eksikliği yüzünden, çevre düzenlemesi yapılmamakta, temizlik çalışmaları aksatılmakta ve en önemlisi kaynak su seviyesindeki gözle görülür azalma hiçbir şekilde ele alınmamaktadır. Su kaynaklarımızın kuruma noktasına gelmesi, yalnızca iklimsel değil, aynı zamanda yetersiz yönetimsel planlama ve ihmalin de bir sonucudur. Sakaryabaşı’ndaki suyun azalması, tarımı, ekosistemi ve turizmi tehdit eden çok yönlü bir sorundur. Bu duruma rağmen ne DSİ ne de belediye somut bir adım atmakta, topu birbirine atmakla yetinmektedir. İYİ Parti Çifteler İlçe Başkanlığı olarak buradan açıkça çağrıda bulunuyoruz: Artık bu vurdumduymazlığa son verilmelidir. Sakaryabaşı’nın bakımı, su rejiminin korunması ve kaynakların sürdürülebilir yönetimi için acilen harekete geçilmelidir. İlçemizin doğasını korumak, gelecek nesillere yaşanabilir bir çevre bırakmak hepimizin sorumluluğudur. Sakarya Başı yalnızca bir su kaynağı değil, bir yaşam kaynağıdır. Onu korumak siyasi değil, vicdani bir görevdir. Çifteler halkı olarak bizler, bu değerin tekrar hak ettiği itibara kavuşmasını istiyoruz. Bu mesele bir siyasi polemik değil, doğrudan yaşam kalitemizi etkileyen bir kamu sorumluluğudur.”
Kaynak: Haber Merkezi