Serdar Ulucan asgari ücrete yapılan zamma tepki gösterdi

İYİ Parti Eskişehir İl Başkanı Serdar Ulucan, partisinin Eskişehir İl binasında düzenlediği basın toplantısında AK Parti iktidarını sert sözlerle eleştirdi. Türkiye'nin içinde bulunduğu ekonomik duruma ve asgari ücret düzenlemesine dair açıklamalarda bulunan Ulucan, “Bir kere daha anladık ki, sarayın penceresinden baktığınız zaman, fakirin sofrasını göremiyormuşsunuz” ifadelerini kullandı.
Asgari ücrete gelen zammı eleştiren Serdar Ulucan, açıklamasında, “Yoksulluk sınırının 72 bin liraya dayandığı, enflasyonun ise TÜİK rakamlarına göre yüzde 47, gerçek rakamlara göre ise yüzde 70 seviyesinde seyrettiği AK Parti Türkiye’sinde, Saray Hükümeti, 17 bin 2 liralık asgari ücrete yüzde 30 zam yaparak, işçimize net 22 bin 104 lirayı reva görmüştür. Asgari ücret, şu anda 21 bin lira olan açlık sınırının biraz üzerindedir ki, işçilerimizin ilk maaşlarını ekseriyetle Şubat ayında alacağı düşünülürse, asgari ücret vatandaşın eline geçtiği zaman zaten açlık sınırının altında kalacak demektir. Üstelik yılbaşıyla birlikte gelecek olan KDV ve ÖTV zamları, akaryakıt ve elektrik zamları da düşünülürse, işçimize sadaka gibi verilen 5 bin liralık farkın, şubat ayına kadar bile dayanması zordur. Türk Milletinin kanını sülük gibi emen AKP iktidarı bir kere daha, tüyü bitmemiş yetimin hakkına göz koyduğunu göstermiştir. Daha ikinci ayda açlık sınırının altına düşecek asgari ücretle, geri kalan 10 ayda Milletimiz ne yapacaktır?” diyerek tepki gösterdi.
“YÜZDE 30’LUK SADAKA ZAMMI”
Ulucan, bütçe ve ekonomik politikalar üzerinden hükümete eleştirilerini şu sözlerle sürdürdü:
“Saraylarda zevki sefa içerisinde yaşayan yöneticilerimizde hiç vicdan kalmadığı ortadadır.
Bir yandan ‘Asgari ücretliyi enflasyona ezdirmeyeceğiz’ diyen iktidar sahipleri, bir yandan dalga geçer gibi yüzde 30 zammı reva görmektedir. Asgari ücrete verilecek yüzde 30’luk sadaka zammı, maalesef emeklimize yapılacak zammın da habercisi olmuştur. Geldiğimiz noktada; emekli yine hakkını alamayacaktır. Memur yine ay sonunu göremeyecektir. Öğrenci yine tek öğünle günü geçirecek. İşçi grev yasaklarıyla susturulacak, hastalar yine kuyrukta bekleyecek, diplomalı yoksul gençler yine çaresizce iş arayacak, anaların, babaların endişesi artarak devam edecektir. Kısaca 2025 zulüm bütçesinde; yandaşa güven, millete korku, yandaşa huzur, millete endişe, yandaşa zenginlik, millete yoksulluk, yolsuzluğa kaynak yaratma dışında bir şey yoktur. En acısı ise; vatandaşta yoksunluk duygusunu yerleşik hale getirmiştir. Yani bu bütçe ile ‘Hayatlarımızda yeniler değil yineler olacaktır’” şeklinde konuştu.
“VATANDAŞ HESAPLAŞACAĞI GÜNÜ BEKLİYOR”
Ulucan, hükümetin ekonomik krizi yönetemediğini belirterek, “Bir taraftan ‘Merkez Bankasının kasası ağzına kadar dolu’ diye övünen Saray iktidarı, iş emeklilere gelince ‘Paramız yok’ diyerek tam bir yüzsüzlük ve yalancılık örneği göstermektedir. Tüm dünyada gelişen ekonomik krizden kendilerine pay çıkarmaktadır. Bunun adı ‘Ekonomik Kriz’ değil ‘Yönetim ve İktidar Krizidir.’ Bu krizin acı reçetesini de vatandaş iktidara yazmıştır. ‘Hesaplaşacağı günü’ beklemektedir” diye vurguladı.
“DERİN YOKSULLUĞU KONUŞUYORUZ”
Ulucan, İYİ Parti olarak mücadeleye devam edeceklerini belirterek, “101 sene önce Cumhuriyet kurmuş, 3000 yıldır devlet sahibi olmuş bir milletin referansı gelişmiş toplumlardır. Afrika’yla kıyaslanacak halimiz yoktur. Yerli ve milli TOGG’un en düşük versiyonunu almak için asgari ücretlimiz 65 ay çalışırken Alman vatandaşı 16 ayda benzer aracı alabilmektedir. Asgari ücreti ülke genelinde referans ücret haline getirdiniz. Bir araba almak için aradaki fark dört yıl. Alman’ınki yerlilik de, bizimkisi Kızılderilik midir? Bu milleti siz, köleniz kulunuz bendeniz mi zannetmektesinizdir? 22 yılın sonunda, ülkemde artık yasaklar genel, özgürlükler istisna, yolsuzluklar sıradan, yoksunluk duygusu olağan. Ülkemin yüzde 80’inin açlık sınırı altında olduğu dikkate alındığında artık; ‘Yoksulluğu’ değil, ‘Derin Yoksulluğu’ konuşuyoruz” dedi.
Kaynak: Haber Merkezi