Eskişehirli eğitimcilerden yeni müfredat tepkisi

MEB’in tüm öğretim kademelerindeki derslere ait “Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli” adıyla sunduğu yeni müfredat taslağı belli oldu. Yeni müfredatın yayınlanmasıyla birlikte Eskişehir’deki eğitim sendikalarının temsilcileri öğretim programlarına yönelik tepki gösterdi.

“ATATÜRK’ÜN ADI GEÇMEYEN MÜFREDAT PROGRAMLARININ AMACI AÇIKTIR”

Ders müfredat programları eğitimin anayasası niteliğinde olduğunu ifade eden Eğitim İş Eskişehir Şube Başkanı Hüseyin Yurtman, yeni eğitim-öğretim programı hakkında şunları söyledi:

“Bu programların ihtiyaç analizi yapılmadan, eğitimin paydaşları olan kurumlardan üniversiteler, sendikalar, eğitimcilerden fikir alınmadan kapalı kapılar ardında değiştirilmesi kesinlikle doğru değil. Milli Eğitim Bakanının sadece kendi görüşleri doğrultusunda hazırladıkları programları 1 haftalık bir süre için görücüye çıkararak şeffaf bir çalışma yaptıkları algısı yaratmaya çalışması beyhude bir çaba. İçerisinde Cumhuriyetimizin kurucusu Atatürk’ün adı geçmeyen, bilimden, sanattan, felsefeden, spordan uzak olan bu müfredat programlarının amacı gayet açıktır. Bu müfredat programlarına ‘Türkiye Yüz Yılı Maarif Modeli’ adı verildi. İktidar partisinin geçtiğimiz seçimlerde kullandığı ‘Türkiye Yüz Yılı’ sloganının müfredata başlık olarak seçilmesi bile eğitimin nasıl siyasallaştırıldığının ve iktidarda kalabilmek için kendilerine göre bir nesil yaratma çabasının göstergesi. Bu müfredat programları Türkiye Cumhuriyeti’nin 2. Yüzyılının Eğitim ihtiyaçlarını karşılamaktan çok uzak ve bu hayliyle bu müfredatı kabul etmemiz mümkün değil. Türkiye Cumhuriyeti’nin ihtiyacı çağdaş, bilimsel, akılcı bir eğitim sistemidir.”

“KENDİ SİYASİ HEDEFLERİ DOĞRULTUSUNDA BİR SADELEŞTİRME YAPIYORLAR”

Eğitim Sen Sertaç Durdu ise, “2002 yılında AKP’nin iktidar olmasıyla birlikte sürekli bir şeyler değişiyor. Aslında daha geriye gittiğimizde 1980 darbesiyle birlikte hayatımıza giren zorunlu din dersi ile alakalı da bir sıkıntı var, tek din tek mezhep üzerinden bir dayatma vardı. Şu anki müfredatta da zorunlu hale getirmeye çalıştıkları dersler olacak. Müfredatta sadeleştirmeye gideceklerini söylüyorlar, bu yapılmalı ama iktidarın kendi siyasi hedefleri doğrultusunda bir sadeleştirme yapıyorlar. Eğitim bileşenlerine sorulmadı. Aldığımız bilgilere göre ‘Kuran-ı Kerim’in anlam bilgisi’ diye bir ders eklenmeye çalışılıyor ve Arapça da ikinci bir dil olarak düşünülüyor. Şu anda öğretmenlerin yorumunu alıyorlar ama çok ciddiye alındığını görmedik bu zamana kadar. Bilimsel derslerde de biyolojiden evrim teorisini çıkartıp yerine yaratılışı koyabiliyorlar. Bu da kabul edilebilir bir şey değil. Biz bilimsel eğitimden, evrensel değerlerden yanayız. Bundan uzak bir müfredatı da kabul etmemiz mümkün değil” ifadeleriyle görüşlerini belirtti.

“TÜRKİYE’Yİ ANLATACAKSA BU MODEL ÖNCE TÜRKÇE BİR İSİM BULMALILAR”

Eğitim-öğretim modeline verilen isim üzerinden eleştiri getiren Hürriyetçi Eğitim Sen Eskişehir Şube Başkanı Erol Ger de, “Yeni hazırlanan bu modelde ‘maarif’ modeli deniyor. Her şeyden önce yeni bir model yaratıyorsanız ‘eğitim-öğretim’ deyin, maarif gibi Arapça bir sözcük kullanmanız şart değil. Türkiye’yi anlatacaksa bu model önce Türkçe bir isim bulmalılar. İşe ilk başta yanlış başladılar. Bu müfredatın bu yüzyılın modeli olduğunu düşünmüyorum. Bakanlık görüşlerimizi yazmamız için bir haftalık bir süreç verdi. Yüz binlerce öğretmenin görüşünü almaları, değerlendirmeli ve bunun üzerine çalışmaları çok zor. Neden görüş istiyorlar? Maksat adet yerini bulsun. Sadeleştirme konusunda da; sadeleştirme yapılmalı fakat asıl Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu ile ilgili bir sıkıntıları var ve Atatürk ile ilgili konuların azaltıldığını ve azaltılacağını düşünüyorum” şeklinde konuştu.