Neresinden bakalım Elazığ karşılaşmasına?

Maç boyunca her anlamda beklentilerin çok altında kalan bir takımımı yorumlayalım.

Yoksa Sergen Yalçın’ın maç sonu açıklamalarına bakarak, gelecek ile ilgili en güzel açıklamayı “Bu takım ligde kalsın yeter” üzerine mi kurayım…

***

Eskişehirspor yine kendine bir kuyu kazdı. Pazar akşamı Eskişehirspor’u izlerken, düştüğümüz sezonda ki Mesut Hoşcan’ın yarattığı Skibbe’nin oynatamadığı takım geldi gözlerimin önüne.

Ama "Bu Eskişehirspor o dönemden de kötü" dedim.

"Bu takım bu sezon nereye varır?" sorusunun cevabını da kulübü bu hale getirenlere bıraktım.

***

Sevgili Eskişehirsporlu futbolcu kardeşler.

Elazığspor maçında, maç öncesi poz olarak verdiğiniz "Biz" denilen bir resmin içinden çıktınız. Ve kafanıza göre takıldınız.

Şimdi soruyorum…

O masa da sizlere istediğiniz her şeyi vermediler mi?

Verilenleri ve istediğinizi aldınız da.

Sizden çok şey beklenmemesine rağmen, az da olsa isteneni niye veremiyorsunuz?

***

Elazığ savunması güçlü gibi görünen ama hantal bir yapıya sahipken.

Eskişehirspor da boş alanda etkisi genişleyen tek adam Ofoedu.

Rakip savunmayı rahatsız eden ve adam eksiltebilen tek kişi yine Ofoedu!

Kötü oynasa dahi Ofoedu’yu oyundan alan, o da yetmeyip Kaan Kanak ve Dorukhan gibi fizik olarak daha güçlü oyuncuları yanına çeken,  Elazığspor’un hırpalanacağı dakikalarda rakip takımı güçlendiren adam da Sergen Yalçın…

Yaptığı hamleler takımı her anlamda daha da geriye çekti.

Fazla direnç gösteremeyen orta alanı daha da boşaltıp, forvete oyuncu alarak rakibin ekmeğine yağ sürdü.

Elazığ biraz yetenekli takım olsa sonuç çok daha farklı olabilirdi.

***

Tamam, sezona geç başladık…

Lige hazır değiliz!

Taraftardan da yoksunuz.

Yapının en sağlam ayağı Erkan Zengin yok.

Ama takımda olmayanların yokluğuyla, sahada olmayanların varlığının nelere denk geldiğini de gördük.

Bu yüzden;

Bir takım yenilebilir.

Farklı da kaybedebilir.

Ama bunun bile bir duruşu vardır, adına ayakta ölmek denir.

Ve yenilgiler alın teriyle söndürülür.

Mazeret üreterek değil.

***

Sergen Yalçın’ın maç sonrası yaptığı açıklamalarındaki detaylar aslında sonuçtan daha acı…

Şu da var…

Kendisi her konuda haklı da…

Ama firari bir çaresizliğe soyunduğu da her halinden belli...

Kendisine yakıştıramadığı bir rolü oynadığı için mutsuzluğu gözlerinden okunuyor.

Denizli karşısında alınacak bir kötü sonuç, bu filmde perdeyi erken kapatabilir.

Bu nedenle Eskişehirspor’da beklenen başkaldırının önü kapalı gibi…

Umutlar da karaborsa.

Zamanında gerçeklerle yüzleşmeyi reddedenler. Ve Eskişehirspor’u çıkarlarına kurban edenleri seyredenler de utansın!

Madem böyle olacak; gidecek bir sezonun mezarını da yine bu adamlar doldursun...

***

Bütün bunları niye yazdım?

Elazığspor karşısında kaybetmenin sebeplerini araştırırken.

Herkesin büyük hayallere kapılmasına engel olmak için.

Gelene sırnaşan, gidenin arkasından konuşanların şehrinde birazcık da kendi gerçeklerimizi görelim. Belki bir şeyler gelecek adına değişir düşüncesiyle…

çünkü uçak düştükten sonra kara kutunun hiçbir hükmü yok.

Ne acıdır ki Eskişehirspor’da bu sezon hala belirlenen bir hedefte yok.

Rüzgar nereye savurursa oraya…

Ligde kalmak başarı sayılacaksa; Sinan özeçoğlu neden bu kadar harcandı sorusuyla birlikte…

:::::::::::::::::::::