"ES-ES'İN YOK OLMASI SÖZ KONUSU OLAMAZ"

“ES-ES’İN YOK OLMASI  SÖZ KONUSU OLAMAZ”
“ESKİŞEHİRSPORLU SEZGİNOLARAK ANILMAK GURUR VERİCİ”“Türkiye’de herkes beni Eskişehirsporlu Sezgin Coşkun olarak biliyor. Ankaragücü ve Elazığspor formaları giyerken de bu durumu onlarca kez yaşadım. Deplasmana gittiğimiz...

“ESKİŞEHİRSPORLU SEZGİN


OLARAK ANILMAK GURUR VERİCİ”


“Türkiye’de herkes beni Eskişehirsporlu Sezgin Coşkun olarak biliyor. Ankaragücü ve Elazığspor formaları giyerken de bu durumu onlarca kez yaşadım. Deplasmana gittiğimiz şehirlerin taraftarları beni görünce Eskişehirspor ile ilgili bana sesleniyorlardı. Eskişehirsporlu tanınmak ve anılmak benim için gurur verici” dedi.


“GENÇLER FIRSATI DEĞERLENDİRMELİ”


 “Ben genç bir oyuncuyken Sergen Yalçın, Coşkun Birdal gibi çok tecrübeli isimlerle birlikte


Oynadım. Süper Lig’de oynarken kariyerini yapmış, kendini ispatlamış tecrübeli futbolcularla birlikte forma giydim. Biz gençler tecrübeli oyuncuların yanında futbolumuzu geliştirdik. Takımdaki genç oyuncular ile iletişim kurmak kolay bir iş değil. Onların hayata bakış açısı ile benimki arasında çok fark var. Bana karşı çok saygılılar. Beni dinliyorlar. Bulundukları konumun farkındalar. Yakalamış oldukları fırsatı değerlendirmek zorundalar. Hiçbir futbolcunun ‘artık ben oldum’ dememesi gerekiyor. Performansında ciddi düşüş olan genç oyuncunun yerine altyapıdan oyuncu geldiğinde de bu sefer psikolojik açıdan bir gerileme başlıyor. Eski performansını yakalaması çok daha zorlaşıyor”


“SADECE FUTBOLA ODAKLANMALI”


 “Yaşları müsait. Eleştiriler en az seviyede. Küme düşmüş bir takımın oyuncusu olduğun için


stres yapabileceğin bir ortam yok. Sen sahaya çık ve sadece futbolunu oyna. Sadece oynayacağın futbola odaklan diyorum kendilerine. Yarışmacı bir takımda kendini geliştirmek daha zordur”


 “ÇOK HOCA DEĞİŞTİRMEK


İYİ BİR DURUM DEĞİL”


 “Bana göre genç oyuncuların çok sayıda olduğu takımlarda çok hoca değiştirmek doğru bir durum değil. Her hocanın kendisine göre doğruları var ve doğrulara genç oyuncuları adapte etmek kısa süreli bir iş değil. Geçiş dönemleri kolay olmuyor. Ben hocalarımızın işine asla karışmam. Takım kaptanı olmam nedeniyle bana fikrimi soran hocamız olduğunda


her dönem düşüncelerimi paylaştım”


“TRİBÜNLERİ ÖZLÜYORUZ”


 “Eskişehirspor taraftarları her zaman 1 puandır diyebiliriz. 3 puana tamamlamak da biz futbolculara kalıyordu. Rakip takımları ve hakemleri çok kolaylıkla baskı altına alabiliyorlar. Tribünlerin performansı ve takımın performansı birbirini yakaladığı zaman da ortaya inanılmaz maçlar çıkıyor. Pandemi nedeniyle tribünlerin boş kalması bizi negatif etkiledi. Tribünleri özlüyoruz. İnşallah hayat en kısa zamanda normale döner”.


“ÇOK ÜZÜCÜ SEZONLAR GEÇİRDİK”


 “Türkiye’nin her yerinde sevilen bir takımda futbol oynuyorum. Eskişehir konusunun


açılıp da, Eskişehirspor adının geçmediği bir sohbete denk geldiğimi hatırlamıyorum. Herkes Eskişehirspor’un bir an evvel Süper Lig’e çıkması gerektiğini söylüyor. Herkes 2. Lig’e düştü diye üzülüyor. Son yıllarda  Anadolu Efsanesi, Anadolu Yıldızı olarak bahsedilen bir kulübün yok olması gibi bir olay söz konusu olamaz. 56 yıllık koca bir çınar için ‘Eskişehirspor artık bitti’ lafı, kolaycı insanların lafıdır. Kolaycılıktır. Sürekli geçmişi konuşmanın kimseye bir faydası yok. Gelecek odaklı tartışmaların ve yorumların yapılması kulübün geleceği için çok daha faydalı olacaktır. Son üç yıldır sürekli oyuncu kaybeden, transfer tahtasını açamayan bir takım halindeyiz. Yarışmacı kimliğimizden koptuk. Sadece oyuncu geliştirip, borç ödemeye odaklanıldı” .


“ES-ES’İ TARAFTAR RUHU KURTARACAK”


 “Yöneticiler kulübün yaşaması ve kurtarılması adına çalışmalar yapıyorlar. Eskişehirspor


bu kadar yıkıntının içerisinde bile yeniden var olacaktır. Çok fazla borç var.Geliştirici bir kulüp pozisyonunda olduğunuz için oyuncularınız takip ediliyor. Üç maç iyi oynayan birisi olduğunda herkesin ilgisi o oyuncuya kayıyor. Bu kadar sıkıntının içerisinde doğru iş çıkarabilmek de çok zordur. Eskişehirspor sevgisi olmayan insanların bu sorunları çözme ihtimali bana göre yoktu. Eskişehirspor’u taraftar ruhu kurtaracaktır”.


“1 YIL DAHA FUTBOL


OYNAMAYI DÜŞÜNÜYORUM”


Sözleşme bitiş tarihi federasyonda 31.05.2021 yazsa dahi, anlaşmasında bir yıl daha opsiyon bulunduğunu söyleyen takım kaptan“Eskişehirspor ile sezon başında 1+1 yıllık sözleşme imzaladım. Uzatma opsiyonumuz var. Saha içerisinde fayda sağlayabileceksem sözleşmeyi uzatırız. Başkanla da bu yönde görüştük. Sezon sonunda netleşecektir. Erken karar verip, kulüp açısından riske girmeye gerek yok. Şu anki düşüncem oynamaya devam etmekten yana. Ağustos ayında 37 yaşına gireceğim. Fiziksel durumuma göre karar vereceğiz diyebilirim. Şimdilik olumsuz bir durum yok. Eskişehirspor’a zarar verecek hiçbir şey yapmam. Futbolun ardından da saha içerisinde kalmak istiyorum” dedi.


 “SOSYAL MEDYA SAMİMİYETİ


BİTİRME NOKTASINA GETİRDİ”


 “Sosyal medya bambaşka bir dünya. Bir fikri olup, olumlu eleştiri yapanları okumaya çalışıyorum. Ama öyle bir kesim var ki, çok başka. Çok fazla yargılayıcı, suçlayıcı yazanlar var. O anki ruh haliyle hakaret seviyesinde yazanları görüyorum. Benim futbolumla ilgili konuşan herkese saygım var. Zor bir süreçte, fedakarlıklar yaparak, Eskişehirspor için mücadele ediyoruz. Ama bu ortamda işimizi daha zorlaştırıcı yorum yapanları ben iyi niyetli olarak değerlendirmiyorum. Sosyal medya birebir iletişimi azalttı. Samimiyet maalesef çok azaldı. ‘Aldığın paralar haram olsun, ayağın kırılsın, bir daha futbol oynayama inşallah’ gibi yorumları sosyal medyadan rahatlıkla yazabilenleri hayretle okuyorum. Yönetim, teknik heyet, futbolcular, sağlıkçılar, tesis çalışanları herkes fedakarlık yapıp kulübü düze çıkarmaya çalışırken, bu tarz yorumlar inanın hiç hoş değil”.


“SADECE GENÇ OYUNCULAR


İLE BU İŞ OLMAZ”


 “Tamamen genç oyuncularla maçlara çıkalım ama 5 yiyelim diyenler var. Kusura bakmasınlar ama 17-18 yaşındaki çocuklar iki, üç maç üst üste farklı skorla mağlup olursa o oyuncularda çok ciddi özgüven problemleri meydana gelir. Her maç ezilen bir oyuncunun özgüven kazanması mümkün değil. Zaten bir de şöyle bir durum var. Tüm genç oyuncuların zaten gözünün içine bakılıyor. Birisi çıksa da umut olsa, oynatsak, kulübe kazanç sağlasak diye”.


“O AN SADECE TOPA VURMAYI DÜŞÜNDÜM”


Adana Demirspor maçında 90+4’de attığı golü de anlatan Sezgin, “Adana Demirspor maçında beşli defans oynuyorduk. Son dakikalarda golü yiyince, Cengiz hoca forvete geç dedi. 90+4 olduğunda Furkan Balaban’ın Berkay’a doğru uzun bir top attığını gördüm ve topu takip ettim. Top kaybı olursa pres yaparım düşüncesi içerisindeydim. Berkay ikili mücadelede yerde kaldı, top da benim önüme düştü. O an içimden sadece topa vurmak geçti. Sol ayağımla vurdum ve top ağlara gitti. Herkes Berkay’ın penaltı pozisyonuna odaklandığı için golü de hiç kimse görmemiş” dedi.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.