6-İbrahim ŞAVK (CUMADAN CUMAYA)

6-İbrahim ŞAVK (CUMADAN CUMAYA)

700 sene önce Hz.Peygamberimize yazılan mektup

Bozuk fikirlerin kutsal değerlere ihanet etme düşüncesinin Hak tarafından verilen mutlak bir cezası vardır. kur'anda iki yerde ismi geçen tübb kavminin (sh:496) Reisi Hümeys İbni Redi Yemen hükümdarlarından biridir.
Müslüman olmayan güçlü bir ordusu ve danışmanları olan Hümeyr maiyeti ile birlikte Mekke'ye gelir. Mekke halkı buna ilgi göstermediler. Vezirleri "bunların halkı Araptan Kabe'nin korunması onlara aittir. Kabe'ye sahip olduklarından kendilirini üstün görüp size itibar etmediler" dediler.
Hükümdar Hümeyr, bu duruma sinirlenip Kabe'yi yıkmayı, halkını öldürmeyi kasasına koydu. Bu hain fikirle beraber kafasına birşey daha girmişti.
"Müthiş bir ağrı..." Ağrının şiddetinden burundan ve gözlerinden kimsenin yanına yaklamaşamadığı pis bir koku, bir sıvı akmaya başladı. Günler ilerliyor ağrı her an şiddetini artırıyordu. O güne kadar görülüp işitilmemiş bu hastalığa hekimlerde bir çare bulamadılar.
O civarda bulunan alim fazıl bir kişi uzun uzun düşündükten sonra bu hastalığın kötü bir düşünceden kaynaklandığını anladı. Başvezire giderek "Hükümdar şayet sırrını bana açar sorularımı cevaplandırırsa derdinin dermanını söylerim, dedi. Bu haber hükümdarı sevindirdi.Ali kişi sordu;
-Mekke'ye geldiklerinizde Kabe-i Şerif için aklınızdan kötü birşey geçti mi?
- Evet onu yıkmak istedim.
- Niçin yıkmak istediniz? Kabe'nin ve çevresindeki insanların sana ne zararı var?
- Evet Mekke halkı bana ilgili duymadılar. Halbuki ben her gittiğim yerde büyük bir ilgi ile karşılaşırım. Halk bana ilgi göstermeyince Kabe'yi yıkıp şehri yağma etmeyi düşündüm o anda başıma müthiş bir ağrı girdi, hayatın zindan oldu. Alim fazıl kişi, şifa bulman bu kötü fikrini terk etmene bağlı. Kötü fikrinden vazgeç kurtulursun" dedi.
Hükümdar Hümeyr, derhal kötü fikrinden vazgeçtim. Kabe'nin sahibinden ve halkından özür diliyorum diyerek Mekke'de büyük bir sultan sofrası kurarak bütün Mekkelilere yedirdi, içirdi. Bu ziyafeti verdiği gece rüyasında bir ses işitti; Kabe'ye saygı duy, halkına muhabbet eyle Kabe'yi örtülerle bürü!...
Hükümdar, Kabe'yi hasırdan yaptıkları bir örtü ile örttü. Fakat gece rüyasında hasırla örtülmeye layık değildir, daha güzel bir örtü yaptırmalısın diye bir ses işitti. Hakümdar bu defe en güzel kumaştan diktirdiği bir örtü ile Kabe'yi örttü. 3.gece rüyasında hükümdara bu örtününde uygun olmadığı ve daha kıymetli bir örtüyü yaptırılıp örtmesi bildirildi.
Bunun üzerine Hükümdar en pahalı kumaştan bir örtü diktirerek altın ve gümüşlerle süslediği örtü ile Kabe'yi örttü. Kabe içindeki putları dışarı attırarak kilitli bir kapı yaptırdı. Bundan sonra;
Tübba hükümdarı Hümeyr maiyetiyle birlikte Medine'ye doğru yola çıktı. O devirde Medine bitkisiz, ağaçsız ama hoş bir iklime sahip bir yerleşim yeridir. Buraya gelenler kendinde bir huzur ve rahatlık duyuyorlar. Danışmanları Hükümdara arz ettiler. Efendimiz! yaptımız araştırmalara göre burası en son peygamberin gelip yerleşeceği yermiş. Biz o peygamberin gelmesini ve yüzünü görmemiz için sizden izin dileriz, dediler.
Hükümdar anlatılanları heyecanla dinledi. Büyük memnuniyet duydu. Fakat bu isteğe asker ve tebaası mani oldular. Bunun üzerine Hükümdar sayıları dört yüze yakın olan danışman ve sevdiklerine evler yaptırdı. Sonrada içli duygulu ve bağlılık mektubu yazarak ileride buraya gelip yerleşecek son peygambere verilmek üzere (kalanlara teslim edip) Medine'den ayrıldı. Mektupda şöyle diyordu;
-En son peygamber! Ben senin nübüvvetine bildirdiğin Allah'a getireceğin dine iman ettim. Dinin yolun ve İbrahim Peygamber milleti üzereyim. İslamiyet namına tebliğ ettiklerinin hepsi şimdiden can baş üzere kabulümdür. Olur ki o saadetli zamana kavuşamazsan beni şefaatinden mahrum ve mahzun bırakmamanı diliyorum"
Mektup nerede:
Hükümdar Hümeyr metubu alimlerden Şamul'a verdi. İyi saklamasını nesilden nesile vasiyet ederek sahibine mutlaka ulaştırılmasını söyledi. Mektup nesilden nesile geçerek Şamul'un 21.torunu Hz.Halid (r.a)e ulaştı. Hz.Halid, İstanbul Eyüp'te medfun Hz.Ebu Eyyup el-en saridir (Bu zat Efendimiz Medine'ye hicret ettiğinde onu evinde yedi ay misafir etmiştir) Rasulü Ekrem Efendimiz Medine'ye hicretlerinle coşkuyla karşılanıp herkes evine davet ettiklerinde Efendimiz, kimsenin kalbi kırılmasın diye "Devemi serbest bırakın o nerede çökerse ben orada misafir olurum buyurdular. Deve evvela boş bir arsaya çöktü. Rasulüllah Efendimiz burayı aldı Mescidi ve hanesini bina etti. Boş arsadan kalkan deve buraya en yakın Hz.Halid'in (Ebu eyyüp ensarinin) evinin önüne çöktü. Efendimiz, "İnşallah yerimiz burasıdır" diyerek devesinden indi. Hz.Halid b.Zeyd-El Ensar, Meccar oğullarından peygamberimizin dayı tarafından akrabasıdır. Oturduğu ev de hükümdar Hümeyr'in Medine'de yaptırdığı evlerden biridir.
Tarihi mektup Hz.Halid'den Ebi-leyli'ye geçti. Medine'ye gelen Rasülüllahı karşılayanlar arasında Ebi Leyli de vardı. Efendimiz onu görür görmez sordu;
-Ebi Leyli sen değil misin?
- Evet benim, deyince tekrar sordu ; Tebinin (Tübbanın) mektubu nerede?
Leyli şaşırmıştı zorlukla siz kimsiniz diyebildi. Efendimiz tebessümle cevap verdi.
- Ben Allah'ın Rasülü Muhammed'im. Mektubu getir. Getirilen mektubu Rasulüllah yanındakilere okuttu ve üç defa "Merhaba salih kardeşim" diye zamanlar ötesine seslenerek Hümeyri Hükümdarını selamladılar. Hümeyr'i de böylece kurtulmuş oldu.
Hoşçakalınız.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
6-İbrahim ŞAVK (CUMADAN CUMAYA) Arşivi