ATATÜRK'ÜN DEVRİMLERİ KUR'AN TEMELLİDİR-1


Hz. Muhammed’in bir Peygamber ve Başöğretmen olarak ve Kur’an aracılığı ile gerçekleştirmiş olduğu yenilikler /devrimler konusunda bilgisi olan Atatürk de yine Kur’an temelli olmak üzere başlıca şu yenilikleri /devrimleri gerçekleştirdi:
•    Anadolu’da yaşayan toplumun çoğunluğunun ana dili olan Türkçe’yi, konuşulduğu şekilde en iyi açıklayan harflerle öğrenmeleri için Harf devrimini gerçekleştirdi
‘Alak-1. Oku, her şeyi yaratan /halk eden Rab’bin adıyla.
 “Dünya’da her şey için, Medeniyet için, Hayat için, Başarı için en gerçek yol gösterici ilimdir, fendir. Hayatta en hakiki Mürşit ilimdir, fendir. İlim ve fenden başka Mürşit aramak Gaflettir, Dalalettir, Cehalettir.” “Eğer bir gün benim sözlerim bilimle ters düşerse, bilimi seçin” (‘Alak-1).
Rum-56. İlim verilenler ve iman sahipleri ise konuşanlara dönüp;
Zümer-9. Ey peygamber! Yine insanlara, "Hiç bilgi sahibi olanlarla olmayanlar bir olur mu ve bir tutulur mu?" diye sor. Şüphesiz bun¬ları ancak akıl ve ilim sahipleri düşünür ve ibret alıp faydalanır.
Bu paralelde bilim ve sanata önem verdi ve zamanında İstanbul Üniversitesi açıldı, Yüksek Maden ve Mühendis Mektebi açıldı, İlahiyat Fakültesi ve İmam Hatip Okulları açıldı, Yüksek Mühendis Mektebi açıldı, Balıkçılık Mektebi açıldı, Yüksek Ziraat Enstitüsü kuruldu, Maden Tetkik Arama Enstitüsü kuruldu, Dil-Tarih Coğrafya Fakültesi açıldı, Türk Tarih Kurumu kuruldu, Müzeler açıldı. Geometri kitabı yazdı ve Türkçe terimler türetti, 
•    “Benim manevi mirasım ilim ve akıldır” prensibini aşıladı. Taakkül-Tefekkür-Tezekkür önerilerini uyguladı ve taklidi reddetti (Bakara-170)
Yunus-100. Ve şu da bir gerçek ki hiçbir kimse, kendisi istemedik¬ten sonra, Allah, o kimseye inanma /doğruya ulaşma izni vermez ve yine bilin ki ¬Allah, akıllarını kullanmayanların üzerine pislik /mutsuzluk yağdırır ve sü¬rekli sıkıntı ve felaketlerden de kurtulamazlar.
Müddessir-54. Hâlbuki bu Kur’an, öğüt veren ve anlaşıldığında düşündüren ve aklını kullanana bir yol göstericidir /Tezkira.
•    İnsanların konuştukları ana dillerini yazı ile ifade etme kolaylığını sağladıktan sonra, asırlardır bilmedikleri ve dolayısıyla anlamadıkları dil olan Arapça Kur’an yerine, anladıkları ana dilleri Türkçe olan Kur’an ile Din denilen muhkem /değişmez ana kuralları öğrenmelerini sağladı (Meryem-97, Taha-113, Cumu’a-5)
Meryem-97. İşte Biz, bu Kur’an’ı, okuyacak olanlar anlayıp düşünsünler ve benimsesinler diye kolaylaştırdık ve kendi ana dilinizde gönderdik.
Cumu’a-5. Kendilerine Tevrat verilip de onu anlayarak okumadığı için, Allah’ın buyruklarını da yerine getirmeyen topluluğun örne¬ği, yük olarak içinde ne olduğunu bilmediği kitaplar taşıyan eşeğin durumuna benzer.
•    Altı yüzyıldır insanlara “Kullarım” diye hitap eden Padişahlık idaresine son verdi. Böylece de ülkede düşünce özgürlüğünü başlattı (‘Alak-1, Hud-26, Zumer-2)
Hud-26. "Allah’tan başkasına sakın ibad /kulluk etmeyin. Ben, sizin, gelecek hesap gününde korkunç bir azaba uğramanızdan korkuyorum" demişti.
•    Ve toplum liderlerinin seçimle gelmesini benimseyip, bunların önemli konularda halka danışmaları prensibini benimsedi.
Bakara-104. Ey iman edenler! Seçtiğiniz İdarecilerinize “raina /bizi koyun /davar gibi güt /bizi dinleme ve görüşümüze başvurmadan istediğin gibi idare et” demeyin, “unzurna /bizim görüşümüze başvur /bizi dinle ve ondan sonra karar ver" deyin.
•    Kur’an’ı ve içindeki muhkem din kurallarını bir kişiden değil, doğrudan Kur’an’ı ana dilden okuyarak öğrenmeyi getirdi. Buna dayanarak Kur’an’a dayandırılan ve dinî liderlik payesi verilmiş ve biatı önceleyen olan şeyhlik yanında, tarikat ve cemaat uygulamalarına son verdi, halkın sorgulayıcı olmasını benimsedi. Özellikle Hz. Muhammed’in yerine devlet başkanlığı olarak başlayan, Emevilerle birlikte hem devlet başkanlığı hem de dini liderliğe dönüştürülmüş olan Halifeliği kaldırdı. Çünkü hiçbir işlevselliği ve etkinliği yoktu.
Ahzab-40. Muhammed, sizin erkeklerinizden hiçbirisinin öz babası değildir. O, Allah’ın elçilerinin /resullerinin ve nebi olanların da sonuncusudur ve şunu iyice bilin ki Allah, her şeyi de en iyi bilendir.
Al-i İmran-103. Birlik halinde Allah’ın ipine /tek ilahlı İslâm dinine ve son kılavuz ders kitabı /davet kitabı olan Kur’an’a, dolayısıyla Allah’ın tek dini demek olan muhkem kurallara sımsıkı sarılın ve bu konuda anlaşmazlıklara saplanıp gruplara bölünmeyin.
Fatır-32. Ya Muhammed! Senden sonra da Kur’an’ı, İslâm’ın temsilcileri olarak siz seçilmiş olan ümmetindeki insanlara miras bırakmışızdır.
Bakara-170. Müşriklere /Allah’a şirk ko¬şanlara, "Allah’ın indirdiğine uyun ve şirk koşmaktan vazgeçin” dense, "Hayır, biz atalarımızın uygulamalarına uyarız” diye cevap verip reddederler. Peki, ya ataları doğru düşünmemiş ve doğru yolu bulamamış kimseler iseler? 171. İşte atalarının inançlarını /görüşlerini akıl süzgeçlerinden geçirmeden taklitte takılmış ve gerçekleri kabul etmeyip küfre sapmış olanların durumu, çobanın yol gösterici sözlerini ve yardım çağrılarını anlamayan, doğruluğunu bizzat araştırmadan kabul eden, eleştirmeyip sadece durup dinleyen hayvanların durumuna benzer.  Yine bunlar, bildiğini okuyan ve gerçekleri işittiği halde anlamayan, konuşarak cevap veremeyen, gerçekleri göremeyip akıllarını da kullanamayanlardır, davar sürüleri gibidirler.
•    Cumhuriyet sistemi denilen ve idarecilerin, halkın hem kadın hem de erkek oyları ile belirlenmesini başlattı (Fetih-10, Al-i İmran-159, Mümtehine-12) ve şura meclisi olarak TBMM’sini oluşturdu (Şura-38)
Fetih-10. Ya Muhammed! Seninle el tutuşup bağlılık sözü verenler /biat edenler, aslında Allah’a da bağlılık sözü vermiş olmaktadırlar. Dolayısıyla da Allah’ın eli, onların eli ile tutuşmuş ve bağlılık sözlerini almıştır.
Al-i İmran-159. Onların davranışlarını hoş gör, Allah’tan bağışlanmaları için dua et ve yapılacak toplumsal işler hakkında onların da görüşlerini al. Ortak kararınızı belirleyince de ¬Allah’a tevekkül edip /O’na güvenip uygulamaya geç.
Şura-38. Ayrıca Rablerinin bildirdiği muhkem kurallara uymak üzere gayret ederler, salâtı yerine getirirler, işlerini şura prensibi gereği aralarında danışarak /tartışarak çözerler
Mümtehine-12. Ey Peygamber! İnandım deyip iltica eden kadınlar sığındıklarında, Allah’a hiçbir şeyi şirk koşmamak, aşırı hırslanıp hırsızlık yapmamak, zina etmemek, ayaklarına bağ olacaklar diye çocuklarını öldürmemek /sosyo-ekonomik haklarından mahrum etmemek, geçmiş ve gelecekle ilgili bir iftira uydurup getirmemek ve doğru işlerde Sana karşı gelmemek üzere el sıkışıp biat ederler /seni seçerler ve yemin edip uyacaklarına söz verirlerse, onların biatlarını ve sözlerini kabul et ve onlar için Allah’tan bağışlanma dile. Çünkü Allah bağışlayandır /Gafur ve sevgisi ile merhameti oldukça bol olandır /Rahim’dir.
İnşallah konuya kaldığım yerden devam edeceğim.
NOT: NÖVAK Vakfımızın kitaplarının gelirleri ile Eskişehir Tıp Öğrencilerine burs veriyoruz. Özel günlerinizde kitaplardan alır veya hediye ederseniz bize destek olur ve öğrenci sayımız artar: "DİN VE BEYİN", "SON DAVET KUR’AN Tercümesi", "KUR’AN KADINI KORUYOR", "OKU! Konularına göre Kur’an ayetleri", "KUR’AN’IN KULU KÖLESİ MEVLȂNA", “TEVRAT VE İNCİL’DE ÖNCEKİ İSLAM”, “KUR’AN VE SON İSLAM”, “ALLAH İLE ANLAŞMAMIZ VAR” ve “ALLAH’TAN ALACAKLI OL”

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Gazi Özdemir Arşivi