Belediye başkanı adayları ne düşünüyor?

Erzincan’a bağlı İliç İlçesi, çok bilinmeyen bir yerleşim birimi iken tüm Türkiye’de bilinir hale geldi.

Bunun nedeni, korkunç bir facia…

Altın madeni işletmesinde toprak kayması ve göçük meydana geldi.

‘’Toprak kayması’’ denilse de kayan bildiğimiz toprak değil…

Maden işletmesinin atıkları… Miktarını ‘’milyonlarca ton’’ olarak ifade etmek yanlış olmaz…

Miktarından daha önemli olan içeriği…

Zehirli kimyasallar içeriyor.

Olayı da ‘’zehir dağı kayması’’ olarak nitelendirmek yanlış olmaz…

Oluşturduğu tehlike çok büyük.

‘’Altın madenciliğinde, liç işleminde kullanılan siyanür ve ortaya çıkacak diğer ağır metallerin çevre ve insan sağlığı için olumsuz etkiler yaratacak olası bir risk ve tehdit unsuru oluşturduğu; özellikle çok kuvvetli bir zehir olan siyanürün toprağa, suya ve havaya karıştığı zaman her türlü canlı açısından zararlı olduğu; dolayısıyla proses gereği atık barajlarından oluşabilecek sızıntılar nedeniyle su kaynaklarına ve diğer kullanım alanlarına ulaşma olasılığı bulunduğu ve siyanürlü altın madeni işletmesinde risk unsurunun ön plana çıktığı, bu bölgelerdeki flora ve faunanın da bozulma tehdidi altında kaldığı bugüne değin yapılan çalışmalar, raporlar, yargı kararları ve daha önce yaşanan çevre felaketleri ile kuşkuya yer bırakmayacak biçimde açıkça ortaya konmuştur.’’

Bu tespitler doğrultusunda sürekli uyarılar yapıldı.

Çevreye duyarlı yurttaşlar büyük mücadeleler verdi.

Ne yazık ki, her zaman başarılı olunamadı.

‘’Para hırsı’’ ile hiçbir şey önemsenmez oldu.

Ve İliç’te korkulan oldu.

Korkunç bir katliam var.

‘’Kaza’’ falan diyerek geçiştirilemez.

Ortada ‘’doğaya, tüm canlılara ve insanlığa karşı kasıtlı olarak işlenmiş bir suç’’ var.

Sorumluları hakkında gereken ne ise yapılmalı…

İliç’teki bu korkunç katliamdan alınacak dersler de oldukça fazla…

Ders alması gerekenlerin başında Eskişehirliler geliyor.

Son yıllarda Eskişehir, ciddi tehlikelerle karşı karşıya geliyor.

Alpu Ovası, kendisini yok edecek girişimlerle karşı karşıya kaldı.

Neyse ki, büyük mücadeleler sonucunda tehlike püskürtüldü, Alpu Ovası kurtarıldı.

Kaymaz’da altın madeni işletmeciliği yapılıyor.

2 ‘’zehir havuzu’’ var.

Çevreye ve insan sağlığına verdikleri zarar büyük…

Onlar yetmezmiş gibi daha büyük bir ‘’zehir havuzu’’ yapılmak isteniyor.

Çevreye duyarlı yurttaşlar önlemek için büyük mücadele verdi.

Büyük tehlike şimdilik önlendi.

Ancak tamamen ortadan kalkmış değil…

‘’Fırsat kollanıyor’’ gibi…

Onun için son derece dikkatli olmak şart…

2 ‘’zehir havuzu’’ zaten büyük tehdit oluşturuyor.

3’ncüsü engellenemezse tehlike kat be kat büyür.

İliç’te meydana gelen katliamın Kaymaz’da meydana gelmeyeceğinin garantisi var mı?

Kesinlikle yok…

Umarız korkulan başa gelmez…

Kaymaz’daki büyük tehlike ortadan kaldırılamadan yeni bir tehlike kendisini gösterdi.

Eskişehir’de yeni bir altın madeni işletmesi kurulmak isteniyor.

Seçilen bölge Sakarya Nehri’nin vadisi…

‘’Doğa harikası’’ denilebilecek bir bölge…

Altın madeni işletmeciliği kurulduğunda başına gelecekler belli…

Çevre büyük zarar görecek…

İşletme için atılmış adımlar var.

Yerel seçimler nedeniyle devamı getirilemedi.

Adımların devam ettirilmesi için seçimlerin yapılması bekleniyor.

İliç’teki korkunç olaydan sonra girişimden vazgeçilir mi?

Hiç zannetmiyoruz…

‘’Para hırsı’’ gözleri bürümüşken o katliamdan da ders çıkartılmaz.

‘’Pür dikkat’’ olmak şart…

Eskişehir’e karşı sorumluluk hisseden herkese büyük görev düşüyor.

En büyük görevde yeni seçilecek belediye başkanlarının omuzlarında…

Daha önce de sorduk düşüncelerini…

Duymazdan geldiler…

Başta Büyükşehir Belediye Başkanı adayları Ayşe Ünlüce ve Nebi Hatipoğlu olmak üzere tüm adaylara bir kez daha soralım…

Yeni altın madeni işletmeciliği ve ‘’zehir havuzları’’ hakkında ne düşünüyorsunuz?

‘’Çevre ve insan sağlığı’’ mı diyeceksiniz yoksa ‘’para’’ mı?

Bekliyoruz yanıtlarınızı…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Vedat Alp Arşivi