Evet, seçim atmosferine girdik.

Haliyle gerginiz, sinirliyiz hatta patlamaya hazır bomba gibiyiz ama bu süre zarfında sinirlenmeye hakkı olmayan kişiler siyasilerin ta kendisidir.

Bu önümüzdeki iki ay sinirlenmemek zorundalar, sempatik gözükmek zorundalar, tebessüm etmek zorundalar.

Halkın kaprisini, isyanını, dertlerini çekeceksiniz bu iki ay…

Mecbursunuz.

Siyaset ağır bir yüktür, bu yükün altına girdiyseniz de bir zahmet koskoca yılın iki ayı şirin gözükün.

Örneğimi tek kişi üzerinden veriyorum, olay taze başıma geldiği için ama kızım sana söylüyorum gelinim sen anla hesabı alınmak isteyen herkes üstüne alınabilir.

Bende Rahmi Çınar korkusu başladı.

CHP Odunpazarı İlçe Başkanı Rahmi Çınar’ı ararken bir korkuyorum anlatamam.

Bakın adım kent genelinde “cesur yürek” olarak bilinmesine rağmen size korkularımdan bahsediyorum.

Daha önce de kendisine hep sinirli, insanları tersleyen biri olarak denk geldim.

Çünkü ne zaman arasam, “Gene ne var” der gibi “alo” dedi.

Ama her zaman mı böyle be kardeşim?

Dün örgüt ile ilgili bir soru sormak istedim.

Ellerim titreyerek telefonu elime aldım.

Aramaz olaydım.

Arka arkaya ters bir şekilde ve hiç tanımıyor gibi, “buyurun, buyurun” diyor sürekli…

Dedim acelesi var belli ki ya da numaram kayıtlı değil, “Ben Özge, İstikbal” diyebildim.

Konuyu da kısa kesiyorum ha!

Beni de telaşa soktu, devamı gelmedi cümlemin, o gergin, ben gergin “evet” dedi.

Sonra ben bir telaş, bir yarış, konuya girmeye çalıştım, konuya girdim ama soruya giremedim, yine epey sinirli sadece cümlenin son kısmını anlayabildim gerginliğinden, bilgi veremediğini söyleyerek kapadı telefonu yüzüme…

Uzun uzun telefona baktım.

Tokat yemiş etkisiyle bir süre kaldım öyle…

Bilgi verememesini anlarım ama bunu nazik bir şekilde neden anlatamaz o kısmı anlayamam…

Vallahi böyle yazılar yazdığım zaman kendimi saygı eğitmeni gibi hissediyorum, haddim de değil kimseye nerede, nasıl davranması gerektiğini öğretmek ama siz siyasetçisiniz?

Ve de en hassas döneme, seçim sürecine girdik.

İnsanları tersleme haddini siz nereden alıyorsunuz?

Onu da sorgularım.

Sen orada ilçe başkanlığı yapıyorsan kimsenin amiri değilsin kusura bakma!

Gelenin derdini de dinleyeceksin, arayanın sorusunu da cevaplayacaksın, halkın kaprisini de çekeceksin!

Halkın oyuyla geldin oraya, gökten zembille inmedin.

Bir kere senin bu üslubun CHP İl örgütüne de büyük zarar veriyor.

En hassas dönemdeyiz.

Sen arayanı kovmaktan beter ediyorsun.

Böyle bir yaklaşımı asla kabul etmem.

Gazeteci seni aramaya korkuyorsa, halk teşkilatından önünden geçemez, üye de kaçar!

Halkı nasıl ikna ediyorsunuz çok merak ettim.

Sinirliyim ama yazımı kibarca noktalıyorum:

“Efendim kusura bakmayın sizleri de rahatsız ettik! Soru sorduk ama ne olur kusura bakmayın. Biz ettik siz etmeyin efem, lütfen kusura bakmayın Rahmi Bey. Siz olmasanız örgüt bir hiç olurdu, bu sebeple ne olur af buyurun efendim”