Okurumuz bir lokanta işletmecisi olduğunu söyledi.

Salgın süreci boyunca en çok mağdur olan kesimin kendi çalıştığı sektör olduğunu söyleyen okurumuz, salgının önlenememesi konusunda da sürekli bu sektörün suçlanmasına büyük tepki gösterdiğini ifade etti.

Salgında, toplu taşım araçlarından sokaklara, kongrelerden mitinglere kadar her yer tıklım tıklım dolu iken, lokantaların ve yeme içme sektöründe faaliyet gösteren işletmelerin sürekli kapalı tutulduğunu, her önleyici karar alındığında da işe lokanta ve benzeri yerlerin kapatılması ile başlandığını belirterek “Artık canımızdan bezdik. Bir yıldır doğru dürüst açık olamadık. Her açıldığımızda da yeni önlemlerle gelirimizi düşüren yollara başvuruldu. Bu salgında sadece bizler günah keçisi ilan edildik” dedi.

Aslında bütün lokanta ve yeme içme yerlerinin 10 gün tamamen kapanmasını isteyen okurumuz “10 gün sonunda salgında rakamlar düşüyorsa, bu işin sorumlusunun bizler olduğunu kabul edeceğim. Ama kesinlikle düşmeyecek. Hatta daha da artacak. Böylece lokanta ve yeme içme yerlerinin bu işte günahı olmadığı ortaya çıkacak. Ama yönetenler işin kolayını bulmuş. Suçu bizim sektörümüzün üzerine atarak işin içinden sıyırıyorlar. Bize ne olduğu kimsenin umurunda bile değil” dedi.

Lokantacı olan okurumuzun konu ile ilgili olarak söylediklerini aynen aktarıyoruz.